[NUR]

Eğer Allah'ın kitabının yanında din adına başka belirleyicilerin olduğunu düşünülürse, başka bir tehlikeyle karşı karşıya kalırız.
Kuran'ın din adına yeterli olmayacağına inanmak da, bizi bu tehlikeyle iter.

Kuran'dan destek bulan bir hadisin, doğru olduğu kabul edilebilir. "Doğru olabilir" diyebilirz.
Kurandan destek bulmayan, Din konusunda emin olamadığımız bilgileri kesinlikle Allah sözüymüş gibi kabul edemeyiz.

Din konusunda emin olamadığımız yasaklara, yasak(haram) diyemeyiz. Bu hadislerde yazmı olmasına rağmen.
Hadisler, Kuranda yazmayan haramlar yaratamazlar.

Nahl 116: Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak «Bu helâldir, şu da haramdır» demeyin, çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş oluyorsunuz. Kuşkusuz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler.

Peygamberimizin tefsiri dediklerimiz, peygamberimizin yazmış oldukları değil, Buharinin bize aktardıkları. Dolayısıyla onları da Kuran süzgecinden bakarak değerlendirmeliyiz.
Eğer ki, Allah'In din konusunda belirlemediği bir yasak var ise(ki bu yasağın olup olmadığını anlayabileceğimiz tek kitabımız Kuran), o yasağın doğruluğuna inanıyor olmak, bizi 16/116 ya muhatap kılar.

Şunu da biliyoruz ki; sahabelerin içinde hep iyi, inanan insanlar yoktu. Onların söylediklerine karşı olan tutumumuzda aynı olmalı. Bilgi amaçlı bakılabilen, ancak din adına belirleyiciliği olmayan tarihi bilgi kaynakları.