Cvp: HİZMETTE EDEBİN ÖLÇÜSÜ.... Mümini, yegâne kudret sâhibi olan Allâh’a bağlayan îmân, aynı zamanda bir heyecandır. Bu heyecana sâhip olan bir müminin gözü hiçbir şeyden korkmamalı, azmi kırılmamalı ve ümitsizliğe düşmemelidir. Nitekim Allâh Teâlâ, îmân edenlerin hiçbir zaman gevşekliğe düşmemelerini şöyle emir buyurmuştur:
“(Ey müminler!) Sakın gevşemeyin. (Uhuddaki yenilginizden dolayı) üzülmeyin; eğer gerçekten müminler iseniz muhakkak en üstün sizlersiniz.” (Âl-i İmrân, 139)
Sıkıntılar karşısında tıkanıp bedbinliğe düşmek, yılgınlık gösterip kenara çekilmek, bir âcizliktir. Âcizlik ise bir müslümana yakışmaz. Hizmette bulunan eller, Allâh Rasûlü -sallallâhu aleyhi ve sellem-’in şu niyâzını dillerinden ve gönüllerinden düşürmemelidirler:
“Ey Rabbim! Âcizlikten, tenbellikten, korkaklıktan, eli kolu dökülür derecede tâkatsizlikten sana sığınırım…” (Buhârî, Deavât, 38)
Hizmette muvaffakiyetin en esaslı anahtarı sabır ve sebattır. Allâh Teâlâ âyet-i kerîmede şöyle buyurmuştur:
“Ey îmân edenler! Sabredin, sebat gösterin, hazırlıklı ve uyanık olun. Allâh’tan korkun ki başarıya erişesiniz.” (Âl-i İmrân, 200)
Hizmet ehlinin, türlü zahmet ve meşakkatlerle karşı karşıya kalması gâyet tabiîdir. İşte bu zorluklar karşısında sebat gösterip sabırla yola devâm edilirse, ilâhî yardıma mazhar olunacak ve Allâh’ın izniyle başarıya ulaşılacaktır.
Hülâsa, yapılan hizmetlerin Allâh katında makbûl olması, onun ciddî bir edeb ve hassâsiyetle îfâ edilmesine bağlıdır. Gelişigüzel yapılan gayretlerin umulan netîceyi hâsıl etmesi çoğu zaman mümkün olmadığı gibi bâzen arzu edilmeyen netîceler verebileceği de bir gerçektir. Bu bakımdan hizmet ehli, hizmet sahasının gerektirdiği bilgi ve beceriye sâhip olmalıdır. Bu liyâkat kazanılmazsa, isâbetli hizmet yapılamayacağı gibi, aksine zararlı bile olunabilir. Güzel ve sağlam bir şekilde yapılan hizmetler, hiçbir zaman zâyî olmaz. Nitekim Hak Teâlâ:
“…Biz, yaptığını en güzel şekilde yapanın amelini aslâ zâyi etmeyiz.” (el-Kehf, 30) buyurmuştur.
Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de:
“Allâh Teâlâ, yaptığı işi en güzel ve sağlam bir şekilde yapan kimseyi sever.” (Deylemî, Müsned, I, 157) buyurmuştur. |