Durumu: Medine No : 17068 Üyelik T.:
03 Mart 2012 Arkadaşları:26 Cinsiyet:anne Memleket:arz Yaş:46 Mesaj:
1.078 Konular:
171 Beğenildi:212 Beğendi:27 Takdirleri:246 Takdir Et:
| Cevap: Arapça 4 (1-5) ünite eş anlamlı zıt anlamlı kelimeler Zamirler 5 ÜNİTE ÖZETİ
*Arapçada ismin yerini turan marife kelimelere zamir denilmektedir. ( ، هي، هماهم، إياكَ، إياكما، إياكم، ك، كما، كم،... ) kelimeleri zamirdirler.Zamir Türkçe dilbilgisinde ise şöyle tanımlanmaktadır: İsmin yerinigeçici olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu kelimelerle bazıeklere zamir (adıl) denir.ÖRNEK;
“Ali’yi gördüm ve ona selam verdim” رَأيْتُ عَلِيّاً وسَلّمْتُ عَلَيهِÖrneğimizde هِzamirinin mercii ( عَلِيّاً ) kelimesidir. Arapçadan Türkçeye düzgün ve doğru birçeviri yapabilmek için metin içerisinde zamirin merciinin (yerini tuttuğuismin) tespiti son derece önemlidir.
ARAPÇADA ZAMİR ÇEŞİTLERİBâriz Zamirler; Kendilerinden önceki kelimeye bitişik yazılanlar (muttasılzamirler) ve herhangi bir kelimeye bitişmeksizin tek başlarına yazılanlar(munfasıl zamirler) olmak üzere iki kısma ayrılırlar:
Munfasıl zamirler önlerindeki kelimelere bitişmeksizin tek başlarına yazılanzamirlerdir. Merfu‘ ve mansûb olanlar olmak üzere iki kısma ayrılırlar
*Bunlara merfu‘ munfasıl zamirler denilmesinin sebebi cümle içersinde merfu‘ konumlarında kullanılmalarından ötürüdür. Bu zamirler cümle içindemübteda, haber, ma‘tûf, ma‘tûfun aleyh, müstesna ve te’kid konumlarındakullanılırlar. *Merfu‘ munfasıl zamirin en yaygın kullanımı mübteda olmasıdır.Mübteda-haber uyumu gereği mübteda pozisyonundaki zamirin haberpozisyonundaki kelimeye müenneslik-müzekkerlik ve sayı (müfred-tesniye cemi)bakımlarından uyumlu olması gerekir.ÖRNEK;
Ben İlahiyat Fakültesinde öğrenciyim. . أنا طالبٌ فِي كُلِّيَّةِ الإلهَِيَّاتِ
Biz ikimiz çocuk hastanesinde doktoruz. . نَحْنُ طَبِيبَتانِ في مُسْتَشْفَى الأطْفالِ
Onlar (erkekler) devlet okulunda öğretmendirler. . هُمْ مُعَلِّمونَ في الْمَدْرَسَةِ الحُْكومِيَّةِ
Bu örneklerin tamamında munfasıl zamirler mübteda konumundadırlar vemahallen merfu‘durlar.
*Mübteda ve haberin her ikisi de marife (belirli isim) olarak geldiği durumdaikisinin sıfat tamlaması şeklinde anlaşılması ihtimali varsa aralarına zamiru’lfasldenen, mübteda ile uyumlu merfû munfasıl zamir girer. Bu zamir peşpeşe gelen iki belirli ismin arasına girerek onların cümle olduğunu gösterdiği gibi cümlenin anlamını da pekiştirme görevi görür. Şu örnekleri inceleyiniz.
(Adam cömerttir.) . الرجلُ هُوَ الكَرِيمُ (cömert adam) الرّجُلُ الكرِيمُ
(Bayan öğrenci zekidir.) . الطَّالِبَةُ هِيَ الذّكِيّةُ ( Zeki bayan öğrenci) الطالِبَةُ الذّكِيّةُ
Birinciler sıfat tamlaması, ikinciler cümledir.
Mansûb munfasıl zamirler: Arapçada kullanılan mansûb munfasıl zamirlerşunlardır:Gâib (III. eril şahıs) Müfred إِيّاهُ Onu Tesniye (ikil) إِيّاهما O ikisini Cemi (Çoğul)إِيّاهُمْ Onları
Gâibe (III. dişil şahıs) Müfred إِيّاها Onu Tesniye(ikil)إِيّاهما O ikisini Cemi(Çoğul)إِيّاهُنِّ Onları
Muhâtab (II. eril şahıs) Müfred إِيّاكَ Seni Tesniye(ikil) إِيّاكُما Siz ikinizi Cemi(Çoğul)إِيّاكُمْ Sizi
Muhâtaba (II. dişil şahıs)Müfred إِيّاكِ Seni Tesniye(ikil)إِيّاكُما Siz ikinizi Cemi(Çoğul)إِيّاكُنَّ Sizi
Mütekellim (I. eril/dişilşahıs) Müfred إِيّايَ Beni Tesniye(ikil)إِيّانا Biz ikimizi Cemi (Çoğul)إِيّانا Bizi
Bu zamirler müstesna olarak da kullanılmakla birlikte cümle içersindebüyük çoğunlukla mef’ûl konumunda kullanılırlar ve daima mansûbturlar. Zamirler mebni olduklarından zahiri(görünen) bir alametle değil de mahallen mansûb olurlar.
Örnek mef’ûl konumundaki munfasıl zamirler;
Yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz. . إياكَ نَعْبُدُ وإِيّاكَ نَسْتَعِينُHoca size onu öğretti mi? . هَلْ عَلَّمَكُم الأستاذُ إياّهُOnu o ikisine verdim. . أَعْطَيْتُهُ إِياّهماOnu ona giydirdim. . كَسَوْتُهُ
Muttasıl Zamirler
Önlerinde bulunan isim, fiil veya harflere bitişik olarak yazılan zamirlerdir.Kendi aralarında merfu‘, mansûb ve mecrûr kısımlarına ayrılırlar.
Merfu‘ muttasıl zamirler: Fiillere bitişen ve fiil ma‘lûm (etken) yapıda ise fâil(özne), fiil mechûl (edilgen) yapıda ise nâibu’l-fâil (sözde özne) konumundabulunan zamirlerdir. Kısaca çekim esnasında fiile bitişen zamirlerdir diye desöylenebilir. ( كَتَبْتُ ) fiiline bitişmiş bulunan ( تُ), (كَتَبْنا ) fiiline bitişmiş bulunanنا merfu‘ muttasıl zamirlerdir
ÖRNEK altı çizilmiş olan merfu‘ muttasıl zamirler
Ayşe ve Hatice dersi anladılar. . عائِشَةُ وخَدِيجَةُ فَهِمَتا الدرسَÖğrencilerin hepsi sınavda başarılı oldular. . الطلابُ كلُهُمْنَجَحُوا فِي الاِمْتِحانِDün gölde yüzdük. . سَبَحْنا فِي الْبُحَيرَةِ أمْسِBayan öğretmenler kızların eğitimine önem veriyorlar. . الْمُعَلّماتُ يَحْرُصْنَ على تَدْرِيسِ البَناتِ
*Merfu‘ muttasıl zamirler ismini ref, haberini nasb eden ( كانَ ) vebenzerlerinden (nâkıs fiillerden) birisine bitiştikleri zaman nâkıs fiilin ismiolmak üzere yine merfu‘ olurlar. كَانَا طَالِبَيْنِ (o iki (erkek) öğrenci idi)örneğinde ( كَانَ ) nâkıs fiil ve tesniye elifi ( ا), (كَانَ )nin ismi ve (mahallen)merfu‘dur. ( طَالِبَيْنِ ) kelimesi ise ( كَانَ )nin haberidir ve tesniye olduğu için ( ي) ilemansûbtur. كَانَتَا مُعَلِّمَتَيْنِ (o iki (bayan), öğretmen idiler) ve كَانُوا مُؤْمِنِينَ (Oerkekler mümin idiler) örneklerindeki ( ا) ve ( و) için de aynı durum sözkonusudur.
Mansûb muttasıl zamirler: Fiile bitişen ve daima mef’ûlün bih konumundaolmak üzere mansûb olan zamirlerdir. Fiile bitişmiş olan ve fiil çekimlerindeyer almayan her zamir mutlaka mansûb muttasıl zamirdir.نا“zamiri hem fâil hem de mef‘ûl konumunda kullanılabilmektedir. Öncesisakinse fâil (özne), öncesi harekeli olduğu takdirdeyse mef’ûl (nesne)konumunda olmaktadır. Örneğin: فَهِمْنَا (Biz anladık) ifadesinde fâil, فَهِمَنَا (Bizi anladı) ifadesinde ise mef‘ûlün bihtir.
*Mansûb muttasıl zamirler ( إِنَّ ) ve benzerlerine bitiştikleri zaman buedatların ismi olmak üzere yine mansûb olurlar. ( (اِنَّهُ لَغَفُورٌ رَحِيمٌ –الأعراف/ 167“Şüphesiz o merhamet eden ve çok bağışlayandır” cümlesinde ( ه) zamiriاِنَّ nin ismidir ve (mahallen) mansûbtur.عَدَدُ الطّالِباتِ فِي الْكُلّيّةِ مائَتانِ، إنّهُنَّ أكْثَرُ عَدَدا مِنَ الطّلابِ “Fakültede kız öğrencisayısı iki yüz. Onlar sayıca erkeklerden fazlalar.” cümlesinde de ( هُنَّ ) zamiriإنّ) )nin ismidir ve mahallen mansûbtur.
ÖRNEK altı çizilmiş olan mansûb muttasıl zamirler;
O ikisini yolda gördüm. . رَأيْتُهُما فِي الطّرِيقِKalemini ona ver. . أَعْطِهِ قَلَمَكَSizi bu akşam evimde bekliyorum. .أَنْتَظِرُكُمْ بِمَنْزِلِي الليلَةَBana bunun için söz veriyor musun? ؟ هَلْ تَعِدُنِي بِذلكَ
Mütekellim yâsı fiile bitişince kendisinden önce nûn getirilir. ( تَعِدُنِي ) fiilinde deي) zamirinden önce getirilmiş olan bu nûna nun-u vikâye/ koruma nûnu ( نونُالوِقايَةِ ) denilir. Zira bu nûn sayesinde zamirden önceki fiilin son harekesideğişmemiş ve olduğu gibi korunmuş olur.
Mansûb ve mecrûr muttasıl zamirler: ( ، ه، هما، هم، ها، هما، هن، ك، كما، كم، كِ، كماكن، ي، نا ) zamirleri fiile bitiştiklerinde mansûb oldukları gibi ismebitiştiklerinde (muzâfun ileyh olmak üzere) ve harf-i cerden sonrageldiklerinde mecrûr olurlar. ( رَأيْتُهُما فِي الطّرِيقِ ) “O ikisini yolda gördüm”örneğinde zamir mef‘ûl olmak üzere mansûb, ( سَأَحضُرُ لِزِيارَتِكُمْ غَدا ) “Yarın siziziyarete geleceğim.” Örneğinde ise muzâfun ileyh olmak üzere mecrûrdur.
Müstetir zamirler
Gizli, örtülü, metinde yazılmayan ancak var kabul edilen zamirlerdir.Esasında müstetir zamirler ayrı bir zamir grubu değildir. أنا، أنْتَ، هِيَ، هُوَ، نَحنُmunfasıl merfu‘ zamirleri belirli durumlarda müstetir (gizli) zamir olarakkullanılırlar. Bunlardan ( أنا، أنْتَ، نَحنُ ) zamirleri fâil (özne) konumunda olduklarında vücûben (zorunlu olarak) müstetir olurlar yani bâriz zamirolarak açık şekilde yazılmaları mümkün olmadığı gibi bunların yerine açıkbir isim söylenmesi de mümkün değildir. ( هِيَ، هُوَ ) zamirlerinin müstetir oluşuise vücûben değil cevâzendir yani bunların müstetir zamir olarakkullanılmaları zorunlu olmayıp bu zamirlerin yerine istenildiği takdirde açıkisim getirilmesi de mümkündür. ( اِقْرَأْ كِتاَبَكَ ) “Kitabını oku.” cümlesinde اِقْرَأْ“oku” fiilinin fâili (öznesi) müstetir (gizli) ( أَنْتَ ) zamiridir. Fâilin müstetir zamir olarak gelmesi zorunludur.
ÖRNEK cümlelerdeki Müstetir zamir kullanılışları;
Kitabını oku. . اِقْرَأْ كِتاَبَكَ
Bu cümlede ( اِقْرَأْ ) “oku” fiilinin fâili (öznesi) müstetir (gizli) أَنْتَ zamiridir. Fâilin müstetir zamir olarak gelmesi zorunludur.
.Küçüğümüze merhamet eder, büyüğümüze saygı gösteririz . نَرْحَمُ صَغِيرَنا ونَحْتَرِمُ كَبِيرَنا
Bu cümledeki ( نَرْحَمُ ) ve ( نَحْتَرِمُ ) fiillerinin fâili (öznesi) müstetir (gizli) نَحْنُ zamiridir. Fâilin müstetir zamir olarak gelmesi zorunludur.
Seni yaz tatilinde ziyaret edeceğim. . سَأَزورُكَ فِي العُطْلَةِ الصَّيْفِيّةِ
Bu cümledeki ( أَزورُ ) fiilinin fâili (öznesi) müstetir (gizli) ( أَنا ) zamiridir.Fâilin müstetir zamir olarak gelmesi zorunludur.
Hatice İstanbul’a gitti. . خَدِيجَةُ ذَهَبَتْ إلى اسْتانبولَ
Bu cümledeki ( ذَهَبَتْ ) fiilinin fâili (öznesi) müstetir (gizli) ( هِيَ ) zamiridir.Diğerlerinden farklı olarak bu cümlede fâilin müstetir zamir olarak gelmesizorunlu değildir. Cümle şayet istenilirse ( ذَهَبَتْ خَدِيجَةُ إلى اسْتانبولَ ) şeklinde deyazılabilir. Bu durumda ( ذَهَبَتْ ) fiilinin fâili müstetir zamir değil, açık isimolan ( خَدِيجَةُ ) olmuş olur.
Soru Edatları 6 ÜNİTE
İster fiil cümlesi olsun isterse isim cümlesi, soru yapıları oluşturulduğunda buedatlar cümlenin başına getirilmek zorundadır. ؟ مَااسمُْكَ (Adın ne?), ؟ مَاذَا أَكَلْتَ(Ne yedin?), ؟ مَنْ رَأَيْتَ (Kimi gördün?), ؟ مَنْ مَاتَ (Kim öldü?) cümlelerinde olduğu gibi.
I. Tip Soru Cümleleri: Yanıtı ‘Evet,’ ( نَعَمْ ) veya ‘Hayır,’ ( لاَ) olan ya dayanıtı ‘Evet,’ veya ‘Hayır,’ ile başlayan sorular...Bu durumda cevap ya olumludur ya da olumsuzdur.
Mâzî fiil ile kurulmuş soru cümlesi örneği:
(Konuyu anladın mı?) ؟ هَلْ فَهِمْتَ الْمَوْضُوعَ؟ / أَ فَهِمْتَ الْمَوْضُوعَ(Evet, konuyu anladım) . نَعَمْ، فَهِمْتُ الْمَوْضُوعَ(Hayır, konuyu anlamadım) لاَ، لَمْ أَفْهَمِ الْمَوْضُوعَ
Muzâri fiil ile kurulmuş soru cümlesi örneği:
(Arapça çalışıyor musun?) ؟ هَلْ تَجْتَهِدُ فِي اللُّغَةِ الْعَرَبِيَّةِ؟ / أَ تَجْتَهِدُ فِي اللُّغَةِ الْعَرَبِيَّةِ(Evet, Arapça çalışıyorum) . نَعَمْ،أَجْتَهِدُ فِي اللُّغَةِ الْعَرَبِيَّةِ(Hayır, Arapça çalışmıyorum) لاَ، لاَ أَجْتَهِدُ فِي اللُّغَةِ الْعَرَبِيَّةِ
İsim cümlesi ile kurulmuş soru cümlesi örneği:
(Bu öğrenci çalışkan mı?) ؟ هَلْ هَذَا الطَّالِبُ مُجْتَهِدٌ؟ / أَ هَذَا الطَّالِبُ مُجْتَهِدٌ(Evet, bu öğrenci çalışkan) . نَعَمْ، هَذَا الطَّالِبُ مُجْتَهِدٌ(Hayır, bu öğrenci çalışkan değil) ( لاَ، لَيْسَ هَذَا الطَّالِبُ مُجْتَهِدًا (بِمُجْتَهِدٍ
*Burada dikkat edilecek olursa olumsuz cevaplarda “Hayır” denildiktensonra cümle tekrar olumsuz yapılmaktadır. İsim cümlelerin olumsuz şekli degenelde ( لَيْسَ ) fiili ile yapılır.
II. Tip Soru Cümleleri: Bir seçenekler listesindeki tercihi soran ve yanıtı‘Evet,’ veya ‘Hayır,’ olmayan sorular. Bu soru tipinde sadece soru harfi olanhemze ( أَ) ile birlikte أَمْ edatı da kullanılır.
Mâzî fiil ile kurulmuş soru cümlesi örneği:
(Et mi yedin yoksa balık mı?) ؟ أَ لحَْمًا أَكَلْتَ أَمْ سمََكًا(Et yedim) . أَكَلْتُ لحَْمًا(Balık yedim) . أَكَلْتُ سَمَكًا
Muzâri fiil ile kurulmuş soru cümlesi örneği:
(Arapça’yı mı seviyorsun yoksa Fransızca’yı mı?) ؟ أَ تُحِبُّ الْعَرَبِيَّةَ أَمِ الْفَرَنْسِيَّةَ(Arapça’yı seviyorum) . أُحِبُّ الْعَرَبِيَّةَ(Fransızca’yı seviyorum) . أُحِبُّ الْفَرَنْسِيَّةَ
İsim cümlesi ile kurulmuş soru cümlesi örneği:
(Öğretmen misin sen yoksa mühendis mi?) ؟ أَ مُدَرِّسٌ أَنْتَ أَمْ مُهَنْدِسٌ(Ben bir öğretmenim) . أَنَا مُدَرِّسٌ(Ben bir mühendisim) . أَنَا مُهَنْدِسٌ
III. Tip Soru Cümleleri: Olumsuz soru yapıları. Bu soru tipinde, hemzedensonra mutlaka, لَمْ، مَا لاَ، لَيْسَ، ، لَنْ gibi cümleye olumsuzluk kazandıran birolumsuzluk (nefiy) edatı bulunur. Yanıtın olumlu olması durumunda cümleyeبَلَى ; olumsuz olması durumunda ise نَعَمْ edatları ile başlanmalıdır. Olumlusorularda “Evet” şeklinde karşılık bulan نَعَمْ cevap edatı olumsuz sorularda“Hayır” şeklinde tercüme edilmelidir.
Olumsuz mâzî fiil ile kurulmuş soru cümlesi örneği:
(Konuyu anlamadın mı?) ؟ أَ مَا فَهِمْتَ الْمَوضُوعَ(Evet, konuyu anladım) . بَلَى، فَهِمْتُ الْمَوْضُوعَ(Hayır, konuyu anlamadım) . نَعَمْ، مَا فَهِمْتُ الْمَوْضُوعَ
Olumsuz muzâri fiil ile kurulmuş soru cümlesi örneği:
(Erken uyumuyor musun?) ؟ أَلاَ تَنَامُ مُبَكِّرًا(Evet, erken uyuyorum) . بَلَى، أَنَامُ مُبَكِّرًا(Hayır, erken uyumuyorum) . نَعَمْ، لاَ أَنَامُ مُ
Olumsuz isim cümlesi ile kurulmuş soru cümlesi örneği:
(Araban yeni değil mi?) ؟ ( أَ لَيْسَتْ سَيَّارَتُكَ جَدِيدَةً (بِجَدِيدَةٍ(Evet, arabam yeni) . بَلَى، سَيَّارَتِي جَدِيدَةٌ(Hayır, arabam yeni değil) .( نَعَمْ، لَيْسَتْ سَيَّارَتِي جَدِيدَةً (بِجَدِيدَةٍ
*Bu tip sorulara verilen yanıtlar olumlu ise, بَلَى cevap harfinden sonracümle olumlu kurulur. Şayet cevabımız olumsuz ise نَعَمْ cevap harfindensonra cümle mutlaka olumsuz kurulmalıdır.Bu tip sorularda cevaplar aslaنَعَمْdan sonra olumlu olmaz. Yine bu soru türünde asla لاَ cevap harfi dekullanılmamaktadır.
SORU İSİMLERİ
*Soru ismine cevap teşkil eden kelime, cevap cümlesinde hangi ögeninkarşılığı ise, soru cümlesinde yer alan soru isminin cümle içindeki dilbilgiselrolü ve bu role uygun i‘râbı da o demektir.
مَنْ 1 .; İnsanlar için kullanılır ve cümledeki durumuna göre; kim?, kimi?,kime? gibi manalara gelir.
Bu soru ismi cümlede mübteda, haber, mef’ûlün bih, muzâfun ileyh vs. gibiögeler olabilir.
Örnek مَنْ ذَهَبَ إِلَى الْمَدْرَسَةِ؟ (Okula kim gitti?) cümlesinde soru ismimübtedadır.
Örnek مَنْ هَذَا؟ : (Bu kim?) cümlesinde soru ismi haberdir.
Örnek مَنْ رَأَيْتَ الْيَومَ؟ : (Bugün kimi gördün?) cümlesinde soru ismimef’ûlün bihdir.
Örnek قَمِيصُ مَنْ هَذَا؟ : (Bu kimin gömleği?) cümlesinde soru ismimuzâfun ileyhdir.
2 :مَا İnsan dışındaki varlıklar için kullanılır ve cümledeki durumuna göre;ne?, neyi?, neye? gibi anlamlara gelir.
Örnek مَا وَقَعَ عَلَى اْلأَرْضِ؟ : (Yere ne düştü?) cümlesinde soru ismimübtedadır.
Örnek مَا هَذَا؟ : (Bu ne?) cümlesinde soru ismi haber mahallindedir.
Örnek مَا قَرَأْتَ الْيَومَ؟ : (Bugün ne okudun?) cümlesinde soru ismi mef’ûlünbihdir.
*Soru ismi olan مَا edatının başına herhangi bir harf-i cer gelecek olsa budurumda sonundaki elifi düşmek zorundadır. Bunun gerekçesi ise ismi mevsulolan مَا ile karışmamasıdır. Eğer başında harf-i cer olduğu halde sonunda elifvar ise o edat soru edatı değil ismi mevsuldür. Edatın başına gelen harf-icerler genelde fiilin kendisine ait harf-i cerlerdir. Zira Arapça’da bazı fiillerdaima belirli harfi cerlerle kullanılır. Örneğin حَافَظَ ، حَرَصَ، شَجَّعَ gibi fiiller daimaعَلَى harf-i ceri ile kullanılırlar.
Örnek بِمَ تَهْتَمُّ؟ : (Neye önem veriyorsun?)
أَهْتَمُّ بِاللُّغَةِ الْعَرَبِيَّةِ (Arapça’ya önem veriyorum.)
Örnek فِيمَ تُفَكِّرُ؟ : (Neyi düşünüyorsun?)أُفَكِّرُ فِي اْلاِمْتِحَانِ (Sınavı düşünüyorum.)
*Soru ismi olan مَا edatının başına لِ harf-i ceri gelirse anlamı niçin olur ve لِمَşeklinde sonundaki elif düşürülerek yazılır. Şu hususa özellikle dikkat etmekgerekir. Burada kullanılan لِ harf-i ceri herhangi bir fiil ile sürekli kullanılan harficer değildir. Bir üstteki dikkat konusunda ele alınan harf-i cerler ise daima ofiillerle kullanılan harflerdir.
Örnek: ؟ لِمَ خَرَجْتَ مِنَ الْفَصْلِ (Sınıftan niçin çıktın?)خَرَجْتُ مِنَ الْفَصْلِ لِأَغْسِلَ وَجْهِي. (Sınıftan yüzümü yıkamak için çıktım)نَّنِي مَرِيض. ◌َ خَرَجْتُ مِنَ الْفَصْل لأِ (Sınıftan hasta olduğum için çıktım)
3 :مَاذَاİnsan dışındaki varlıklar için kullanılır ve cümledeki durumunagöre; ne?, neyi?, neye? gibi anlamlara gelir. Kullanım bakımından مَا soruisminden farkı yoktur onun kullanıldığı yerlerde aynı şekilde kullanılır.
Örnek مَاذَا فِي حَقِيبَتِكَ؟ : (Çantanda ne var?) cümlesinde soru ismimübtedadır.
*Soru ismi olan مَاذَا edatının başına لِ harf-i ceri gelirse anlamı “Niçin?” olur veلِمَاذَا şeklinde yazılır. Kullanımı da tıpkı لِمَ edatı gibidir.
Örnek: ؟ لِمَاذَا خَرَجْتَ مِنَ الْفَصْلِ (Sınıftan niçin çıktın?)غْسِلَ وَجْهِي. ◌َ خَرَجْتُ مِنَ الْفَصْل لأِ (Sınıftan yüzümü yıkamak için çıktım)
مَتَى4 .:Zaman için kullanılan bir soru ismi ve anlamı “Ne zaman?” olupcümlede genel olarak haber, zarf ve mecrûr olarak kullanılır
Örnek مَتَى اْلاِخْتِبَارُ؟ : (Sınav ne zaman?) isim cümlesinde soru ismihaberdir.
Örnek مَتَى سَتُسَافِرُ إِلَى الْقَاهِرَةِ؟ : (Kahire’ye ne zaman gideceksin?) fiilcümlesinde soru ismi zarf (mef’ûlün fîh) konumundadır.
Örnek مُنْذُ مَتَى تَتَعَلَّمُ الْعَرَبِيَّةَ؟ : (Ne zamandan beri Arapça öğreniyorsun?) fiilcümlesinde soru isminin başına harf-i cer olan مُنْذُ edatı gelmiştir ve mecrûrkonumundadır. Cevabı أَتَعَلَّمُ الْعَرَبِيَّةَ مُنْذُ سَنَةٍ (Bir yıldan beri Arapça öğreniyorum)şeklinde verdiğimizde sorudaki مَتَى yerine cevapta سَنَةٍ ifadesiyle cevapverilmiştir. Bu sözcük de harf-i cerin mecrûrudur.
5.أَيْنَ; Mekan için kullanılan bir soru ismi ve anlamı “nerede?, nereye?,neresi?” olup cümlede genel olarak haber, zarf ve mecrûr olarak kullanılır.
Örnek أَيْنَ السَّيَّارَةُ؟ : (Otomobil nerede?) isim cümlesinde soru ismihaberdir.
Örnek أَيْنَ أَوْقَفْتَ السَّيَّارَةَ؟ : (Otomobili nereye parkettin?) fiil cümlesindesoru ismi zarf (mef’ûlün fîh) konumundadır
Örnek إِلَى أَيْنَ ذَهَبْتَ؟ : (Nereye gittin?) fiil cümlesinde soru ismi başındaharf-i cer bulunduğu için mecrûrdur.
6.كَيْفَ;Hal ve durum sormak için kullanılır ve “nasıl?” manasına gelir.Cümlede genel olarak haber ve hal olarak kullanılır.
Örnek كَيْفَ أَنْتَ؟ : (Nasılsın?) isim cümlesinde soru ismi haberdir.
7.كَمْ;Sayı (aded) sormak için kullanılır ve “kaç?”, “ne kadar?”manalarına gelir. Cümlede genel olarak mübteda, haber, mef’ûlün bih, harf-icerle mecrûr vs. olarak kullanılır. Bu soru isminden sonra genellikle müfred,mansûb ve nekre bir isim gelir. Bu isme كَمْ in temyizi denir.
Örnek كَمْ طَالِبًا فِي الْفَصْلِ؟ : (Sınıfta kaç öğrenci var?) isim cümlesinde soruismi olan كَمْ mübteda mahallindedir.
Örnek بِكَمْ لِيرَةٍ/لِيرَةً هَذَا الْكِتَابُ؟ : (Bu kitap kaç lira?) isim cümlesinde soruismi olan بِكَمْ haber mahallindedir.
Örnek كَمْ كِتَابًا قَرَأْتَ؟ : (Kaç kitap okudun?) fiil cümlesinde soru ismiolan كَمْ mef’ûlün bihdir.
8.أَيُّ;Genellikle “hangi?”, “hangisi?”, “hangileri?” manalarına gelir.Cümlede genel olarak mübteda, haber, mef’ûlün bih, harf-i cerle mecrûr,muzâfun ileyh v.s olarak kullanılır.
Örnek أَيُّ طَالِبٍ غَابَ الْيَوْمَ؟ : (Bugün hangi öğrenci gelmedi?) isimcümlesinde soru ismi olan أَيُّ mübtedadır ve zamme ile merfu‘dur. O ayrıcamuzâf ve onu takip eden sözcük طَالِبٍ de muzâfun ileyhtir.
Örnek فِي أَيِّ فَصْلٍ أَنْتَ؟ : (Sen hangi sınıftasın?) isim cümlesinde soru ismiolan فِي أَيِّ şibih cümle şeklinde haberdir.
Örnek أَيَّ كِتَابٍ قَرَأَتَ؟ : (Hangi kitabı okudun?) fiil cümlesinde soru ismiolan أَيَّ cümlenin mef’ûlün bihidir.
Örnek بِأَيِّ قَلَمٍ كَتَبْتَ؟ : (Hangi kalemle yazdın?) fiil cümlesinde soru ismiolan بِأَيِّ harf-i cerle mecrûr isimdir.
HAZIRLAYAN:MİKDAD
__________________ لاَ يُكَلِّفُ اللّهُ نَفْسًا إِلاَّ وُسْعَهَا
"Allah hiç kimseye taşıyabileceğinden daha fazlasını yüklemez."
|| BAKARA 286. || MAZARET insanın kendine söylediği en büyük ''YALAN''dır !! .. Velhasıl-ı kelâm.
Namaz, duâ, gayret, nâsip. . . |