Konu Başlıkları: Herkes "Baba" olamazki
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 18 Şubat 2013, 19:30   Mesaj No:2

suhtem

Medineweb Sadık Üyesi
suhtem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:suhtem isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 17229
Üyelik T.: 10 Mart 2012
Arkadaşları:27
Cinsiyet:
Memleket:......
Yaş:39
Mesaj: 975
Konular: 69
Beğenildi:95
Beğendi:40
Takdirleri:695
Takdir Et:
Standart Cevap: Herkes "Baba" olamazki

sayn babalar özllikle şu kısmı okurmsnz

Baba, “özgüven, güç, kuvvet, yaşam karşısında güçlü olma” duygularını beslerken; anneler “merhamet, vicdan” duygularının oluşmasına neden oluyor.

Babanın duygusal ilişki kurmadığı, konuşmadığı, sohbet etmediği, evladıyla yakın ve sıcak iletişim kurmadığı durumlarda, babayla yeterince muhatap olamayan çocuklarda, anneden gelen duygular ağır basmaya başlar.

Size garip gelebilir ama hiç dikkat ettiniz mi? Önceden sokakta kavga eden çocuklar, birbirlerini tehdit ederken: “Seni babama söylüyceemmmm…” derlerdi.

Son dönemlerde bu sözün yerini ne aldı…? Evet bildiniz…

“Seni anneme söylüyycemmm…”
Erkek çocuğun, baba figürüyle yeterince muhatap olmamasından dolayı, yani özdeşim kuracağı, benzemeye çalışacağı bir yakın baba ilişkisi olmamasından dolayı, anneyi “benzeme nesnesi” olarak kullanmaya başlaması anlamına gelir.

Dikkat ediyor musunuz? Son on yıldır duygusal, her şeye ağlayan, olaylar karşısında aşırı duygusal tepkiler veren delikanlıların sayısında çoğalma oldu. Üniversite öğrencisi genç erkekler, kendilerini “ben çok duygusalım” diye tanımlamaya başladı. Halbuki bu özellik, aynı yaştaki kız çocuklarına özgü bir tavırdır. Herhangi bir zorluk olduğunda genel beklenti kızların üzülüp ağlaması; erkeklerin de ağlayan insanları teselli etmesidir. Ya da olaya daha sağduyulu, daha akılcı bir çerçeveden bakmasıdır.

Ne oldu da işler bu noktaya dayandı?

Çok basit… babalar, “baba” olamadılar…

Babalar, erkek evlatlarına ve kız evlatlarına yeterince yakın davranmadılar.

Babalar, para kazanmanın, onların fiziksel ihtiyaçlarını doyurmanın asli görevleri olduğu duygusunu üzerlerinden atamadılar.

Babalar, çocuklarının, kendileri için kazanacakları paradan daha çok, baba ilişkisine, babanın sarılıp öpmesine, babayla oturup uzun sohbetler yapılmasına ihtiyaç duyduklarını bir türlü göremediler.

Özetle söyleyeyim…

Duygusal ilişki kurup, besleme yapmadığınız kızlarınız, olmadık adamlarla evlenmeye kalkıyorlar. Çünkü kendilerine en yakın olan erkekle yeterince duygusal bir doyum gerçekleşmediği için, saçının telini bile vermeyeceğiniz tür adamlarla ilişki yaşamaya kalkıyorlar.

Oğullarınıza gelince… oğullarınız… oğullarınız erkek gibi davranmayı öğrenemiyorlar. Sürekli kadınlarla muhatap olmaktan, kadınların gittikleri çay poğaça toplantılarına katılmaktan, kadınların sohbetlerini dinlemekten, kadınların tepkilerini izlemekten, kadınlar gibi düşünüp, kadınlar gibi
davranmaya başlıyorlar.

Onlara “öğretebilecek baba”ları varsa tabii…

Mehtap Kayaoğlu
__________________
"..insanın ruhunu yücelten bir acı,
ucuz bir mutluluktan daha değerlidir..."
Alıntı ile Cevapla