Tekil Mesaj gösterimi
Alt 23 Şubat 2013, 18:36   Mesaj No:95

Medineweb

Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:5
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:342
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Standart Cevap: Senai Demirciden İnciler

Ve aşk eVLiLiğiN eLLeRiNDeN TuTTu " KiTaBıNDaN...
çok iyi bildiğiniz gibi günlerden birgün,nasreddin hoca iğnesini kaybeder.iğnesini evin avlusunda aramaya başlar.fakat onca zaman aramasına rağmen iğneyi bulunamaz.komşusu iğneyi nerede düşürdüğünü sorar.hoca kendinden emin cevap verir:''ahırda''hayretler içinde kalan komşusu''ahırda kaybettiğini ahırda aramalısın '' der.nasreddin hoca cevap verir:''ama avlu daha aydınlık!!''

nasreddin hoca fıkralarının ilk bakışta sadece komik görünen,ama temelde derin bi anlama işaret eden paradoksal mesajları vardır.

kaybettiğiniz şeyi nerde arasınız?elbette bulmak için,değilmi?bulunca onu aramaktan vazgeçersiniz.böylece arayışınız biter.peki ya size arama eyleminin kendisi güzel ve anlamlı geliyorsa?yani,bizzat arama eyleminin kendisi aradığınız şeyse?işte,nasreddin hocanında fısıldadığı bu:''iğneyi aramıyorum ki onu düşürdüğüm yere bakıyım.benim için önemi olan aydınlıkta olmak,ışıkta kalmak.bu yüzden avluda arıyorum.'' onun önce ve öncelikle aradığı iğne değil,ışıktır.ve avluda yeterince ışık vardır!

Birgün mürid mürşidine sorar’’gün doğmadan önce kıldığımız namazın güneşin doğmasına bir faydası oluyormu?mürşidin cevabı hayır olur.namazın faydası güneşe değil sanadır,namaz sayesinde gün doğarken uyanık kalıyorsun ya!.

Bilgelik farklı dillerde de olsa,aynı şeyi fısıldıyor bize.nasreddin hocanın aradığı ‘’ışık’’ ile mürdin her namaz sonrası farkına varmadan tanık olduğu ‘’ışık’’ aynıdır.sonuç kadar sonuca giden yolda yaşadıklarımız da önemlidir.

Kadınların ve erkekelrin iletişim farklılıklarınıda bu misaller eşliğinde anlayabiliriz.

erkekler;
iğneyi bulmak için konuşurlar.yani onlar için önemli olan,eylemin kendisi değil,eylemin sonucudur.konuşurlar çünkü bilgi aktarmak isterler.konuşurlar çünkü bilgi toplamak isterler.konuşarak aradıkları şey bilgidir.

Kadınlar da;
iğneyi bulmak için konuştukları olur.ancak,kadınlar çoğunlukla,hemcinsleri olmayan nasreddin hoca gibi iğneyi aramayı bahane edip,avluda ve aydınlıkta kalmayı tercih ederler.

Kadınlar
konuşurlar çünkü ne söylemek istediklerini konuşarak bulurlar.yani sesli düşünürler.

erkekler ise,
söylemek istediklerini bulmak için susmayı yeğlerler.

Kadınlar
konuşurlar çünkü üzüntü ve kederlerini konuşarak hafifletirler.bu durumda bir şey iletmek istedikleri yoktur.sadece konuşmak için konuşurlar.

erkekler ise
üzülünce susarlar,ağızlarını bıçak açmaz,taş duvara dönüşürler.erkekler bu konuda mürid kadar cahildirler.onlara göre namaz güneşin doğmasına katkıda bulunmak için kılınıyor olmalıdır.

fakat kadınlar
sözcükleri uyanık kalmak için kullanırlar.sözcüklerinin anlamlarının peşinde değillerdir,sözcüklere eşlik eden ışığın peşindelerdir.yani avluda kalmak isterler…

Kadınlar
konuşurlar çünkü yakınlık kurmak isterler.kadınlar için sözcükler bir başkasının ruhuna uzattıkları küçük halatlardır.sözcüklerin içeriği değildir önemli olan,sözcüklere tutunabilmektir.

oysa erkekler
yakınlık kurmak istediklerinde sözcükleri değil,suskunlukları kullanırlar.onlar için sözcüklerin anlamlarından öte bir amacı yoktur.

kadınlar için ise
içinde hiç iğne bulunmasada avlunun aydınlık olması önemlidir.

Kadınlar konuşurlar,
çünki duygularını paylaşmak isterler.kadınlar için sözcükler iç dünyalarının kuytularına sarkıttıkları kovalar gibidir.önemli olan kovanın varlığıdır,kovada ne olduğu değildir.

erkekler ise
duygusal yakınlığa ihtiyatla bakarlar, iç dünyalarına dönmek istediklerinde susarlar,üzerlerine gelinmesin isterler.

Özetlemeye çalıştığım gibi,
erkekler ve kadınlar sadece bilgi alıp vermek için konuşma konusunda mutabıktırlar.konuşmanın diğer amaçları kadınlara özgüdür.kadınların diğer konuşma amaçlarında erkelere düşen ise sessizlik ve suskunluktur.işte bu yüzden erkekler suskun kalmayı ve suskun kalınmasını yeğledikleri özel durumlarda kadınlara dinleyici olmayı beceremiyorlar.yine bu yüzden,kendilerinin konuşmayı ve konuşulmayı yeğledikleri özel durumlarda erkeklere suskun kalmayı ve beklemeyi beceremiyorlar.sorunların çoğu da bu karşılıklı beceriksizlikten kaynaklanıyor.

Bilmem anlatabildim mi?

Kadınların en çok istediği şey sözdür. Her erkeğin iki dudağı arasında olan sözü ister.konuşulsun isterler kendileriyle,konuşmaları dinlensin isterler…
Alıntı ile Cevapla