Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09 Mart 2013, 19:57   Mesaj No:14

makbergülü

Medineweb Emekdarı
makbergülü - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:makbergülü isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 17068
Üyelik T.: 03 Mart 2012
Arkadaşları:26
Cinsiyet:anne
Memleket:arz
Yaş:46
Mesaj: 1.078
Konular: 171
Beğenildi:212
Beğendi:27
Takdirleri:246
Takdir Et:
Standart Cevap: Yeterlilik için Mutlaka Çıkabilir dedigimiz Soru Cevaplarrr

AKAİD İLMİ: Dinde inanılması ve reddedilmesi gereken esasları konu alan ilim dalına Akaid denir.
2-AKAİD İLMİNİN AMAÇLARI: Müslümanların İmanlarını yanlış ve bâtıl inançlardan korumak.
3-DİN “yol, şeriat, itaat, millet” mânâlarına gelir.
4-VAHDANİYYET: Allah Teâlâ’nın bir olması demektir.
5-MİKAİL ALEYHİSSELAM: Tabiat olaylarını düzenleyen melektir.
6-KİRAMEN KATİBİN MELEKLER:: İnsanların sağ ve sol omuzlarında bulunup onların sevaplarını ve günahlarını yazan meleklerdir.
7-VAHİY: Allah tarafından doğrudan doğruya veya elçi aracılığı ile peygamberlere bildirilen ve kesinlik ifâde eden bilgilerevahiy denir.
8- DİN:Üstünlüğü kabul edilmiş, kanun ve kurallarla belirlenmiş olan dünya görüşü ve hayat biçimine din denir.
9-İSLAM: Aşağıdaki seçeneklerden hangisi, sözlük karşılığı olarak; “teslim olmak, boyun eğmek, itaat etmek” anlamlarına gelir.
10-İMAN: Aşağıdakilerden hangisi, sözlük mânâsı olarak; “tasdik etmek, kabul etmek, onaylamak” anlamlarına gelir.
11-MÜNKER NEKİR: Kabirde insanlara çeşitli sorular soracak olan melekler aşağıdakilerden hangisidir?
12-SUHUF:Aşağıdakilerden hangisi birkaç sahifeden oluşan kitaplara verilen isimdir.
13-İRHAS: Peygamber olan kimselerin peygamber olmadan önce ellerinden ortaya çıkan hârikulâde şeylerdir.
14-MİZAN: Âhirette amellerin tartılması için kurulacak olan teraziye m,zan denir.
15-BEKA: Allah’ın varlığının sonu olmaması demektir.
16-ZEBANİ:Cehennem meleklerinin başındaki meleğin ismine Zebani denir.
17-FETANET: Peygamberlerin “zeki ve akıllı olmaları” demektir.
18-SIRAT: Cehennemin üzerine kurulmuş olan köprüye sırad denir.
19-KIYAM BİNEFSİHİ: “Varlığını devam ettirmesi için hiçbir şeye muhtaç olmaması” demektir.
20-CEBRAİL: Cebrâil (a.s.) Allah’ın emir ve yasaklarını Peygamberlere ulaştırmaktır.
21-KUDRET: Allah Teâlâ’nın dilediğini yapma gücüne sahip olması demektir.
22-İSRAFİL:Allah emrettiği zaman kıyâmetin kopması ve ikinci olarak da ölülerin dirilmesi için “Sûr”a üfürecek olan melek.
23-İLİM: Bir şeyin hakikatini idrâk etmeye ve mâlum olanın, olduğu hal üzere bilinmesine ilim denir.
24-AKIL: İnsanın düşünme, bilme ve davranışlarını belirlemesi, iyiyi kötüden, doğruyu eğriden ayırt etmesiyle ilgili kabiliyetine akıl denir? (Kendisinde bu yetenek olduğu için insan, dinin emir ve yasaklarını yerine getirmekle sorumludur. Ona sahip olmayanın dini de yoktur.)
25-BİLGİ YOLLARI:İslâm inancına göre insan, gerçeğin bilgisini üç yoldan elde eder. Yani bilginin kaynağı üçtür.Bu bilgi kaynakları:a) Doğru haber (vahy ve mütevâtir haber) – Selim hisler – Akıl
26-DÖRT KİTAP:Tevrat, Zebur, İncil ve Kur’ân-ı Kerim; Bu dört büyük kitap, sırasıyla: Hz. Mûsâ, Hz. Dâvud, Hz. İsa, Hz. Muhammed
27-DİNLER ÜÇE AYRILIR:Dinler üçe ayrılır: Hak din – Muharref dinler – Bâtıl dinler
28-Ahvâl-i Şahsiyye: Şahsın hukûku.
29-İcmâ: İcmâ müctehidlerin şer’îbir meselenin hükmüne dair görüşlerini aynı yönde olmak üzere tek tek açıklamaları yoluyla meydana gelebileceği gibi (sarîh icmâ), şer’îbir mesele hakkında bir veya birkaç mü ctehid görüş belirttikten sonra, bu görüşten haberdâr olan o devirdeki diğer müctehidlerin açıkça aynı yönde kanaât belirtmemekle birlikte îtirâz beyânında da bulunmayıp sükût etmeleri sûretiyle de (sükûtî icmâ) oluşabilir.
30-İslâm Öncesi Şerîatler: Hz. Muhammed’den ö nceki ilâhî dinlerin hükümlerinden (şer’ü men kablenâ)
31-İmâmeyn: İmam Ebu Yusuf ile İmam Muhammed için kullanılır.
32-Tarafeyn. İmâm-ı A’zam ile İmam Muhammed için kullanılır.
33-Şeyhayn: İki şeyh, iki reis, iki büyük imâm demektir. İmâm-ı A’zam ile İmam Ebû Yusuf için kullanılır. En büyük iki halîfe anlamında Hazret-i EbûBekr ile Hazret-i ö mer için de kullanılır.
34-Sekaleyn: İnsanlar ve cinler için kullanılır. Bu iki topluluğa da peygamber olarak gönderildiği için Peygamberimiz Hz. Muhammed’e Rasûlü’s-Sekaleyn denir. Cin ve insanlara fetvâ verene de, Mü ftiyü ’s-sekaleyn denir. (Şeyhü ’lİslâm İbni Kemalpaşa).
35-Sünnet Namazlar; Vakit namazları yanında düzenli olarak kılınan sünnetleri (revâtib) ifâde etmekte,
-Nâfile Namazlarise düzenli olmayarak çeşitli vesilelerle Allah’a yakınlaşmak ve sevap kazanmak maksadıyla ayrıca kılınan namazları (reğaib) ifâde etmektedir.
36-Namazın Farzları (Şurûtü’s-salât)
37-Erkânü’s-Salât: (Rükunları)
38-Kişininkendi isteği ve fiili ile namazdan çıkması da(hurûc bi sun’ih)
39-İsfâr: Sabah namazının ortalık aydınlandıktan sonra kılınmasıdır.
40-Taglîs: İkinci fecir doğar doğmaz, ortalık henüz karanlıkça iken sabah namazını kılmak.
41-Fey-i zevâl: Güneşin tam tepe noktada iken cismin yere düşen gölge uzunluğu.
42-Tahmîd: Semia’llahülimen hamideh” dedikten sonra, “Rabbenâ leke’lhamd”demek.
43-Müfsidât-ı salât: Namazı bozan şeyler.
44-Ric’î Talâk: Kocaya yeni bir nikâha ihtiyaç olmadan boşadığı karısına dönme
imkânı veren boşama türüne, dö nülebilir boşama anlamında “ric’î talâk”denir.
45-Bâîn Talâk: Kocaya boşadığı eşine ancak yeni bir nikâhla dönme imkânı veren boşanma
46-Sünnî Talâk: Boşama, Kur’ân’daki genel ilkelere ve Hz. Peygamber’in bu
yö ndeki açıklama ve tavsiyelerine uygun olarak yapılıp yapılmadığına göre
47-Sü nnî talâk, bid’î talâk şeklinde de tasnîf edilmektedir.
48-Bid’î Talâk: Bid’at tâbiri, Sünnet’in mukâbili ve zıddı olarak da kullanılmakta olduğundan burada bid’î talâk, Sü nnet’e aykırı biçimde gerçekleştirilen boşamayı ifâde etmektedir.
49-Îlâ: Kocanın dört ay veya daha fazla karısına yaklaşmayacağına dâir yemin etmesi veya bu içerikte bir nezirde bulunmasına îlâ denilir.
50-Hidâne: İslâm hukûkunda çocukların bakım ve yetiştirilmesine denilir.
51-Ferâiz İlmi: Mîrâs hukû kunun klâsik İslâm hukû k literatüründeki adıdır.kasten aldatmasını ifâde eder.
52-İstiâze: Sözlükte, sığ ınmak, korunmak anlamındadır
53-Tıvâl-i Mufassal: Hucurât’tan Burûc’a kadar,
54-Evsat-i Mufassal: Buruc’tan Beyyine’ye kadar,
55-Kısâr-i Mufassal: Beyyine’den sona kadardır.
56-Sebeb-i Nüzûl: Kur’ân-ı Kerîm’in nüzûl (inme) sebebi. (esbâb-ı nüzûl)
57-Sebeb-i Vürûd: Hadîs-i Şerîfler’in vârid olma, söylenme sebebi.
58-İ’câzu’l-Kur’ân: Â ciz bırakmak, iknâ etmek, muhâtabın delillerini çü rütmek.
59-Vücûh – Nezâir: Eş sesli kelimelere vücûh; farklı anlamlı kelimelere de nezâir denir.
60-Asr-ı Saadette öğretim yerleri ; a)Mescid:Namaz kılmanın yanı sıra cemaate ayeti kerimleri okuyup öğrenme ve öğretme ve dini bilgiler sunulma yeridir.
b)Suffa:Yurtta kalanlar daha ziyade fakir Mekkeli göçmenler (muhacir) ve uzak yerlerden gelen misafir öğrencilerdi.
c)Darul-Kurra:Suffenin öğretim için yetersiz kalması üzerine Medinede bazı evlerde Darul-Kurra denilen okullar açılmıştır.
d)Küttab:Küçük çocuklara okuma-yazma öğretilen yer. İlkokul.
61-El-Mebsud:Hanefî fıkıhçılarınm en büyüklerinden olan Serahsi, ikinci Şemsü’l-Eimme unvanı ile tanınır. İmam Serahsî’nin en hacimli ve en meşhur eseri olan el-Mebsût, 30 cilt, iki cilt bir arada olmak üzere 15 mücelled halinde matbudur.
62-Telfîk: İslâm hukukçuları Telfik kelimesini farklı şeyleri birleştirmek anlamında kullanırlarken, Usul bilginleri kelimeyi ictihad ve taklit alanlarında ayrı anlamlarda kullanırlar. Buna göre taklidde telfık, taklit yoluyla bir mesele veya amel üzerinde iki veya daha fazla mezhebin farklı hükümlerini birleştirerek tatbik etmektir. İctihad da telfık ise, bir mesele üzerinde birbirine muhalif iki görüş varken, daha sonra gelen bir müçtehidin bu ikisine uymayan üçüncü bir görüş onaya atmasıdır.
63-Telkin; Cenaze kabre konduktan ve başında Kur’an okuma tamamlandıktan sonra, kalabalığın orayı terkedip geride kalan bir kimsenin kahirin başında yüksek sesle ve ölüye hitaben iman esaslarını hatırlatması işlemine denir.
64-Teşyi’. Cenazeye karşı yapılan görevlerden birisi olan teşyi’, cenazenin yıkanıp kefenlenmesinden sonra, tabuta konulup musallaya ve cenaze namazından sonra da kabristana taşınmasına denir.
65-Mevlid Kandili: Efendimizin dünyaya teşrif ettiği yani doğduğu gecedir.
66-Hz Peygamber Mekke’den Medine’ye hicreti esnasında, O ve beraberindekiler Cuma günü Küba köyündeki Rânûna vadisinde Salimoğulları yurdundan geçerken, öğle vakti Cuma namazı farz kılınmıştır. Peygamberimiz de bu emri oradakilere bildirerek ilk Cuma namazını Rânûna vadisinde kıidırmıştır.
67-İslam’ı ilk kabul eden erkeklerden Hz. Ebu Bekir, kadınlardan Hz. Hatice, çocuklardan Hz. Ali, kölelerden ise Hz. Zeyd’dir.
68-Recep, Muharrem ve Zilkade aylan haram aylardandır.
69-Müstedrek; bir hadis terimidir, önceki bir muhaddis musannifin şartlarına uygun olmasına rağmen, herhangi bir sebeple eserinde yer alamamış olan hadislerin bir başkası tarafından toplanması
__________________
لاَ يُكَلِّفُ اللّهُ نَفْسًا إِلاَّ وُسْعَهَا

"Allah hiç kimseye taşıyabileceğinden daha fazlasını yüklemez."

|| BAKARA 286. ||


MAZARET insanın kendine söylediği en büyük ''YALAN''dır !! ..

Velhasıl-ı kelâm.
Namaz, duâ, gayret, nâsip. . .
Alıntı ile Cevapla