Konu Başlıkları: NuN vakti..
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03 Temmuz 2008, 12:46   Mesaj No:17

CaferTayar

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:CaferTayar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 89
Üyelik T.: 21 Ağustos 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 555
Konular: 227
Beğenildi:15
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart nun**vakti







medinewebin saygı değer dostlarına

kalbi muhabbetlerin iz düşümünde

regaib kandillerini tebrik ediyor

muhammedi muhabbetin hazzına ermelerini diliyorum.




Kalemi Nun'a vuralım,
Koyu siyah bir gecenin ışık süzmesi
Gözlerine ayraç atalım.
Ta ki, Nun harlanıp cezveden taşsın.

Toparlayalım taşanları vaktidir hüznün,
Yalnızlığın arsız yalağına
Sarmalanan yüreğin ıstıraba meylidir.
Kaderin gergisinde kanatlanan acının,
Figanla isli bir duman olup dilenesidir göklerde…

Engin ve ürkek…

Sonsuz ve yılgın…

Adını koymaya,
Demirden sözlerin kifayetsiz kaldığı
Yalnızlığın ummandaki çıplak örtüsü…
Kalemle dirilişteyken uykudaki
Gök katresinin doğumu, vaktedir.

Vakit gecedir.

Tam vaktin içindeyim.

Su yüzlü gecenin yüzüne eğiliyorum.
Koyu, kopkoyu, siyah bir giriftlik
Sıkıyor elleriyle sözlerimi,
Hayalimi suya yansıyan suretimden seyrediyorum.
Nun seyrinde, doymalardan
Geçerek acıya meyleden med cezirlerimi.
Karaya vurup geri çekiliyor gecelerim
İçim kayaya vurup,
Olanca hızıyla topluyor
Yalnızlığını dizlerine kadar büzüşüp geri çekiliyor.
Gecenin en uçtaki dipsiz koyuluğuna…

Koyuluk Nun'a açılırken,
Sır perde perde örtünüyor âleme.

Ben geceye kilitteyim.

Geceyi Nun'a vuralım.

Üzerinden bir kaç kıyamet vakti gibi
Nefesler geçerken
Uykuların, kan çalağı
Bir rüzgâr birikiyor ayaz yalazında sehere…
Dik duruşlu zamanların,
Çöl iklimi kurutuyor asiliğini.
Şehir en can alışlarından
Boğuyor içine düşeni,
Yüzü yüzüne değeni,
Gönlündeki ateşi suyla ezeni,
Karanlık bir tortu bırakıyor
Sonra vermelerin zehrine…

Ve beni bu tortular alıyor uzunca,
Uzunca hasret tütsülerine yazılıyorum.
Yalpalanan yanlarımdan vuruyor gece,
Sızıyor soğuk aralığımdan,
Bir kaya yontucusuna benzerken ellerim,
Çamur kıvamında zamanlara…

Zamanlar ki… İçine çekti mi, ?
Cam fanus kırılganlığında
saydamlaşıyor insan belleği..
Yüreğe akan damarları tıkıyor ihanet.

Ve ihanet tutunuyor gecenin nabzına.
Bölünen uykular,
Yaşın ziyana adanan ömür karesi…
Bölünen. Günün geceye kalan ömür yedeği…

Yedeği alıp varmalı arada,
Yollara evhamını dizmeden ardımdan.
Geç saate beklesin sözlerimi gece,
Dert ortağına
Geç vakit uğrar kırılgan yürekler.
Acı iyice çöreklensin,
Çöreklenen bedende yaşlansın,
Yaşlanan yosunlaşsın ister…

İstemelere sus pus içindeyim vaktin.

Avazlarım ney üflemelerine karışarak,
Yaralarım siyahlaşıp katmerleşerek
Heves çağımın
Çok geride ligini bürünerek,
İs tortusu halinde göğe yükselmede yaşım.

Yaşımı geceye yıktım,
boynuma asılı kalmadan..

İşte meşakkate düşen lâl'lerim…

Yılgın ıskataların geçirgen
Çoğulluğunda üstten alta,
Tersinden düzüne sızan hallerim.

Gecedeyim…

Bedensel varlığımın,
Ruh çelimsiz eksik kalan yanlarından
Tam olana taşmadayım.

Nun taşanı tutmalarla vurmada…

Alıntı ile Cevapla