Sevgi Üzerine Acı Bir Hatıra... Yıllardır; evlilik, aile, boşanma ile ilgili herbiri birbirinden ilginç yüzlerce olaya tanık oldum.
Sizlerle, bir olayı paylaşmadan önce, bu konuda bir kaç kelam etmek isterim.
Daha öncede söyledim.Anlık hoşlanmalar ve ayakları yere değmeyen; ilkesiz ,tutarsız sevgi iddiaları, sadece kuru bir iddiadan ibarettir.Ne yazık ki bu insanlar hipnotize halindedirler.Benzetmem yanlış anlaşılabilir ama vurucu olması için bu örneği veriyorum:
Bir uyuşturucu bağımlısının uyuşturucu aldığı süre içinde, gerçekle alakasının kesilmesi gibi; dengesiz, tutarsız, rotasından çıkmış TAŞKIN DUYGLUR kişinin gerçekle alakasını keser.Ne zamana kadar?
Ya bir musibetle gözleri açılır.
Ya zamanla gözleri açılır.
Ya üçüncü faktörlerin ÖZEL dokunuşuyla gözleri açılır.
Bırakın seni deliler gibi seviyorum diyenleri, sana tapıyorum diyenler bile yıldırım gibi boşanıyorlar.
Sevgi kuru bir iddia değildir.Uyumla ve sorumluluklarla beslenir.Gerisi laf ola, beri gele kabilinden laflardır.
Bu tarz görsel beğeniyle sınırlı sevgilerin (sevgiciklerin),
bir alın kırışmasına, bir saç dökülmesine, bir saçın beyazlamasına tahammülü yoktur.Rüzgar önünde uçan yapraklar gibi uçuverir bu sevgi.Acı ama gerçek budur.Halbuki uyumlu,ilkeli ve tutarlı sevgiler nice testlerden geçmiş güçlü sevgilerdir.
Zor günler; uyumlu sevgileri daha da besler.Dahada güçlü kılar.Çünkü kendi içinde uyumlu, tutarlı; aklın ve duygunun birleşmesiyle oluşmuş bir sevgidir.Eyup Peygamber hasta olduğunda karısı Rahme Annemiz ona tam on yıl bakmıştı.İşte muhteşem bir sevgi.
Ama zor günler; gözleri kör,ayakları topal sevgileri yani sevgicikleri, çocukların uçurduğu sabun köpükleri gibi uçuruverir.
Binlerce örnekten bir tanesini veriyorum:
Popüler mesleklere ve son derece rahat imkanlara sahip iki babanın çocukları.İkiside lise çağındalar.Kanlarının fokur fokur kaynadıkları dönem.
Babalar tanışıyorlar zaten.Kız yeşil gözlü sarışın bir afet.Çevresinde böyle tanımlanıyor.Oğlan son derece yakışıklı.Birbirlerini ölümüne seviyorlar-mış.
Babalar demişler ki:
-Biz gençliğimizi yaşayamadık.Tatmin olmayan duygularımızı çocuklarımız üzerinden giderelim.Her imkanı hazırlayalım.Doyasıya flört etsinler.Gezsinler, tozsunlar.Çok bilmiş dede, torununa modelli bir otomobil hediye ediyor.( Yani ateşe benzin döküyor) Genç aşıklar bol bol geziyorlar.
Ben teyzelerine dedim ki, bunlar bir trafik kazası yaparlarsa, oğlan sakat kalırsa, bu kızın sevgisini görün.Korkusundan hastaneye bile gidemez.İnanın hayatta tahminlerimin bir çoğu aynen çıkmıştır.
Oğlan bir hafta sonra otomobiliyle birlikte, tek başına yeşil gözlü sarışın sevgilisini almaya giderken, bir kaza geçiriyor.
Sonuç: Tekerlekli sandalye ve iki ayak belden aşağı tutmuyor.
Kız hastaneye ziyaretine bile gidemedi.Halbuki oğlan onu almak için ona doğru geliyordu ve bu yolda kaza yaptı.Tecrübe, konuşur.His ve heves hayal eder.Gelecek ise temenni ve hayallerle değil rasyonel ve realist gerçeklerle kurulur.
Hani seviyordu, evet seviyordu.O, bacakları topal olmayan, modelli otomobili olan, yakışıklı son derece imkan sahibi bir oğlanı seviyordu.Tabi bunun terside mümkündür.Kız kaza yapsaydı ve kaza sonucu o güzel yeşil gözleri kör olsaydı oğlan severmiydi? Allah bilir.
Filimlerin hepsi hayaldir.Asla gerçek olmaz.Boşuna kendinizi kandırmayın.
Noldu şimdi, oyun bitti,kişi hipnotize halinden sıyrıldı.
His ve heves insanı aldatır.Duygularınızı aklileştirdiğiniz sürece mutlu olursunuz.Aksi halde hep acı çekersiniz.Yaşamınıza zar atarsınız.
Bir ırmak, yatağında aktığı sürece çevresini besler.Ama yatağından taştığı zaman çevresini sele verir.
işte duygular böyledir.Yatağında aktığı ve aklileştiği sürece kişiye fayda sağlar.Aksi halde yatağından taşarsa, su üstünde sürüklenen çöp gibi kişiyi savurur.Nolur? Yaşamınla kumar oynamış olursun.Bazı hataların telafisi yoktur.Giden geri gelmez.Hayat bazen ikinci bir seçenek tanımaz.Hayatı yaşamış olmazsın hayatla yaşlanmış olursun.
ibret alalım ama İBRET OLMAYALIM.
SELAM VE DUA İLE. |