Konu Başlıkları: Nazar Boncuğu Takmak Caiz midir
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 29 Mart 2013, 12:13   Mesaj No:9

suhtem

Medineweb Sadık Üyesi
suhtem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:suhtem isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 17229
Üyelik T.: 10 Mart 2012
Arkadaşları:27
Cinsiyet:
Memleket:......
Yaş:39
Mesaj: 975
Konular: 69
Beğenildi:94
Beğendi:40
Takdirleri:695
Takdir Et:
Standart Nazar Bilimsel Açıklaması

nazar

Beyinde oluşan her düşünce elektromanyetik bir kıvılcım ortaya çıkarır. Moraliniz güzel ve neşe içind iseniz o zaman bu elektromanyetik kıvılcımlar çevreye uzun dalga boyutunda yayılır. Negatif düşünceler ve kızgınlık anında üretilen elektromanyetik dalgalar ise kısa dalga boyutunda, patlamalar halinde çevreye yayılır. Evrende zararlı olan akımlarda kısa dalga boyutuna sahip olan akımlardır. Bu yazımızda bizim ilgimizi çeken negatif düşüncelerin meydana getirdiği kısa dalga frekansları. (Depresyon veya aura yazımızı okursanız bedenimizin ürettiği elektromanyetik akımlar hakkında ve bunların kendimize ve çevremize olan etkisi üzerine daha detaylı bilgiler edinebilirsiniz.)
Nazar Nedir?
Beyinde üretilen elektromanyetik akımların gözden çıkışına ve bu akımların canlı bir varlığa temas ederek onun sağlığını etkilemesine halk arasında nazar denilir.
Nazar ve gözün anatomik yapısı
Bedenimizde üretilen elektromanyetik akımların üç tane çıkış noktası var. Bunlar ellerin içi, ayakların altı ve üçüncüsü gözler. Ellerden ve ayaklardan çıkan akımlar dozajı frenlenmiş akımlar. Bu akımların dozajı ellere ve ayaklara ulaşıncaya kadar bedenimizdeki dokular tarafından hafifletilir. Gözlerden çıkan akımlar ise herhangi bir engel ile karşılaşmaz. Beyinden gözlere yönelen elektromanyetik akımlar herhangi bir dokunun frenlemesine uğramadan, beyindeki üretim noktalarından direk dışa yansır. Gözlerden çıkan akımları ama öldürücü yapan, gözleri tehlikeli bir silah haline getiren gözlerimizdeki sıvı ve lens. Sıvılar enerji akımların akışını hızlandırır, lensler ise bu elektromanyetik akımları hem bir noktaya odaklayabilir hem daha kısa ve zararlı frekanslara böler. Gözümüz iki tane sıvı içeren oyuğa sahip ve dışarıdan içeriye veya içeriden dışa akan elektromanyetik ışınlarda bu oyuklardan geçmek zorunda kalır, bu şekilde o akımların dozajı güçlendirilir. Gözlerinizdeki sıvı oyuklarını elektronik cihazlardaki sinyal güçlendiricisi gibi görebilirsiniz.

Nazar ve gözün fizyolojik işleyişi
Hocam insan gözlerinden dışa akımlar çıkmaz, bu batıl bir inanç” derseniz, o zaman insan gözünün fizyolojik işleyişini size anlatarak sizleri aydınlatalım. Altdaki fotoğrafımız anatomik, yani bilimsel bir çizgi. İnsan gözü güneş ışınlarını gözünüzün içine yönlendirir fakat bunu yaparken gözünüzün lensi o ışınları bir noktaya odaklar. Nazar nedir demiştik? Nazar beyinde üretilen elektromanyetik akımların gözden çıkışı ve bu akımların bir cisme odaklanması ile o cismin veya canlının bu akımlardan zarar görmesi. Halk arasında buna nazar denilir. İnsan gözü dışdan gelen akımları nasıl gözümüzün içindeki bir noktaya odaklıyorsa, gözlerimiz beyinimizin içinden dışa yönelen akımlarıda herhangi bir cisime odaklamaya kadir. Fotoğrafı yakından incelerseniz, insan gözündeki lensin sadece bir yönün değil iki yönünde konveks olduğunu görürsünüz. Gözün içine yönlendirilen ışınlar nasıl bir kırılmaya uğruyorsa, gözden dışa yönlendirilen ışınlarda aynı kırılmaya uğrar. Fotoğrafımız normal bir gözün işleyişini gösterir.

Gözden çıkan akımlar başkalarına nasıl zarar verir?
Çok ilginçtirki kıskanç ve bakışları kötü olan insanlar beyinlerinde negatif ve zararlı akımları sürekli üretir ama bunlar ile kendilerine zarar vermezler. Bu insanlar beyinlerinde ürettikleri akımları direk gözlere yönlendirerek, kendi bedenlerini bu zararlı akımların etkisine maruz bırakmaz. Bu akımların zararlı etkisini çevrelerindeki, gözleri ile temas ettikleri insanlar görür. Bu elektromanyetik akımlar insan bedenine nasıl zarar verir? İnsan bedenini değişik tabakalardan örülmüş bir kumaş olarak algılamalısınız. Bu kumaşı tozlu bir ortama bıraktığınız zaman, o tozun kumaşın içine sindiğini görürsünüz. İnsan gözlerinden çıkan enerjide temas ettiği vücut tabakalarına toz halinde konar ve bir kumaşın içine bir leke nasıl siniyorsa, o enerji akımlarıda dokuların içine siner. Sindiği bölgede de hücrelerin fonksiyonlarını kilitler. Bedenimiz elektromanyetik bir kalkana sahip (aura) ve genelde kendisini o tür enerji akımlarına karşı koruyabilir. Fakat bedenimizin direnci düştüğü anlarda çevremizde bulunan bu zararlı akımlar kalkanımızın en zayıf halkasından bedenimizin içine sinebilir. Eğer başka bir insanın gözlerinden akan enerji akımları bedenimizin kalkanını delmeyi başarırsa, o zaman fotoğrafta görüldüğü şekilde o elektromanyetik toz dokularımızın içine süzülür ve konduğu bölgedeki hücrelerin fonksiyonlarını kilitler. Kısa bir süreç içinde kilitlediği bölgede hastalık belirtileri ortaya çıkar.

Mavi göz ve nazar
Binlerce yıl halkımızda mavi göz ve nazar inancı gezinir. Bu ikisinin arasında bir bağlantı varmı yoksu bu batıl bir inançmı? Bu olayı laboratuar ortamında incelediğimizde aralarında gerçekdende bir bağ olduğunu görüyoruz. Güneş ışının önüne bir lens koyduğunuz zaman, o lensin bu ışını belirli bir frekansa böldüğünü görürsünüz. Lensin rengini değiştirdikçede frekansın farklı bir boyut aldığını tespit edersiniz. Farklı renkler arasında güneş ışınını en keskin frekansda mavi böler. Kısacası mavi gözlerden çıkan akımlar daha kısa bir frekansda çıkar ve evrende canlılara zararlı olan akımlarda kısa frekansa sahip olan akımlar. Altdaki fotoğrafımıza bakarsanız mavi renklerin güneş ışınını x-ray ve gamma-ray boyutunda böldüğünü görürsünüz.

Ahmet Maranki
__________________
"..insanın ruhunu yücelten bir acı,
ucuz bir mutluluktan daha değerlidir..."
Alıntı ile Cevapla