[AŞK'ÜL İSLAM]

@gülşah@ Üyemizden Alıntı

bizler burada dini olgulara dayalı kendi düşüncelerimizi paylaşıyoruz...
yağmur kardeşim, acaba peygamber efendimiz, en azılı bir cahile bile sizin maşuka davrandığınız gibi bir dille muhatap olmuş mudur ??

sizi başkalarının düşüncesi size ters gelse dahi, daha üsturuplu bir tarzda konuşmaya davet ediyorum...
biz buraya birbirimizle tartışmaya gelmiyoruz, birbirimizin kusurlarını görsek daha daha doğru bir üslup kullanabileceğimizai düşünüyorum.....

Allah dahi settar kusur örtücü iken o azametine binaen, sen nasıl böyle konuşursun aklım almıyor...

Sayın gülşah kardeşim, ilk mesajınızı bu konuya yazmanız oldukça düşündürücü..herneyse biz konumuza gelelim, Resullah sav. demiştir ki; Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu.. Ve cahillerle , bilenlere birbirlerinden farklı davranmıştır. O'nun güzel ahlakı elbette tartışılamaz, lakin tanırmısınız, tanımazmısınız kendisini bilmiyorum ama maşuk kardeşimiz cahil değildir,lakin bilgisi eksiktir , henüz dolmamıştır. islamı , kuranı bir nebze olsun almıştır, bu şekilde bir savunma yapması kabul edilemez, çünkü islamda ilk düstur FARKINDALIKTIR . Farkında olmayana fark ettirebilmek lazımdır. Mümin hatasının FARKINDA olarak, savunmaya geçmez, dikkatını olaya verir ve onu anlamaya gayret eder. Emin olun iyice anlamadan , yorum yapan, ayeti başörtüsü olayı üzerine bina edene Resullah sav.in bugun aramızda olsa ne kadar kızacagını düşünemiyorum bile !...Sorun bu sitede kaç tane alim var, daha ben bir tanesinin bu ayeti bu konuyla ördüğüne şahit olmadım

Ortada bir ayet var, ve kuran ayetlerini kendi düşüncelerinize göre yorumlayamazsınız. Bakara 181. ayete bakınız ne diyor:

Her kim onu işittikten sonra değiştirirse, günahı onu değiştirenedir. Şüphesiz allah (her şeyi) işitir ve (her şeyi )bilir.

Bakınız, Kuran_ı kerimi yorumlamak için, herşeyden önce kuranın geneline hakim olmak şarttır.Ayetleri doğru yorumlayabilmek için orada asıl kast edilen manayı anlayabilmek için, çeşitli teknikleri de bilmek gerekir.

İşte gülşah kardeşim, bu tekniklerden biri de, o ayetin kuran'da bulundugu yere göre değerlendirmektir. Kuran'da çoğu zaman bir ayetin anlamı o ayetin içinde geçtiği konu bütünlüğünden anlaşılır. Ayetin gelişi ve devamındaki ayetler o ayetteki anlamın net olarak anlaşılmasını sağlar. Bu durum İslami literatürde, ayetin "siyak ve sibakı" yani "gelişi ve gidişi" olarak adlandırılır. Bu nedenle, pek çok ayeti bulunduğu yerden ayırarak, başını sonunu dikkate almadan, yalnızca içinde geçen kelimelere göre yorumlamaya kalkmak çok yanlış anlamlar çıkmasına sebep olabilir.


Pek çok dönemde, bazen cehalet sonucu bazen de maksatlı olarak, ayetlerin bu şekilde hatalı tefsir edilmesi, Kuran'ın yanlış anlaşılmasına ve Kuran hakkında art niyetli çevreler tarafından çeşitli iftiralar atılmasına yol açmıştır. Benim kızdıgım nokta budur. Uslubum agır olabilir fakat haktır. Biz allah için kızarız, yine allah için severiz. Başka diyecek söz bulamıyorum ...

Slm ve dua ile...