Alıntı:
Yitiksevda Üyemizden Alıntı
Hadislerin var olması Kur’an’ın beyanına etki etmez Mehdi Mesih ve Deccal hakkındaki rivayetlerin tamamı Kabul Ahbar ve benzerlerinin eski inançlarından aktardıklarıdır Kur'an İslamı ile uzaktan yakından alakası yoktur uydurmadırlar ve Kur’an’ın önünde en büyük engel Hadis diye sunulan aslı astarı olmayan sözlerdir. |
Alıntı:
Yitiksevda Üyemizden Alıntı
Tuba bacım Rabbani vs. hiç fark etmez bu hususta vermiş oldukları rivayetlerin aslı yoktur uydurmadır Allah'a uyulması ve İtaat edilmesi bizlere farz iken asıl kaynak Kur’an’da bu hususlara dair bilgi yok birilerinin var demesi boş ve manasızdır . |
Alıntı:
Yitiksevda Üyemizden Alıntı
Tuba Bacım Âlimleri çöpe atmak değil asla Âlimlere saygı duyarım lakin İslam’da olmayan ve İslam’da varmış gibi gösterilmeye çalışılan hususlarda kim olursa olsun reddederim Kur’an’a uyarım.
''Bu Kur'an, kendisi ile insanları uyarasın ve müminlere öğüt veresin diye sana indirilen bir kitaptır. O halde bu görevi yaparken sakın ruhun sıkılmasın.
Rabbinizin katından size indirilene uyun; Ondan başka önderlerin ardından gitmeyin. Ne kadar az tutuyorsunuz aklınızda bunu.
(A'raf 2-3)
Acaba bu Ayetler neyi anlatıyor rica etsem izah ederimsiniz? |
Alıntı:
Yitiksevda Üyemizden Alıntı
Tuba bacım Allah Resulü Muhammed'in Sünnetini Kur’an’dan ayrımı görüyoruz zaten Kur’an’ın canlı örnekliği Allah Resulü Muhammed'dir Lakin Allah Resulünden 150-200 yıl sonra yazılmaya ve dinde ölçü olarak anılmaya başlanan hadisler ne yazık ki İslam inancında olmayan şeyleri Islama yamamaya çalışanlar için en büyük koz ve kaynak haline dönüşmüştür isteyen istediği hususta rivayete Hadis damgası vurmuştur ve ne yazık ki Kur’an’ın anlaşılması hususunda en büyük engel olarak kendini göstermiştir. Yıllarca Hadis adı altında kaynaklardan dinlerini öğrenmeye çalışanlar o yıllarını Kur’an’a verse idiler Sağlam bir itikad üzere olurdular ama Dinin asli kaynağı haline dönüşmüş hadis adı altındaki rivayetler öyle bir hal almış ki Kur’an’ın hükmünü nesh edecek kadar delil olarak anılmaya başlanmıştır. |
Alıntı:
Yitiksevda Üyemizden Alıntı
Tuba bacım Bakın bir daha izah edeyim. Allah'ın bizleri hesaba çekeceği Kaynak Kur’an’dır Falanca şahsa filanca rivayete vs. niye uymadın neden kabul etmedin hususunda bir hesap yok o yüzden Kur'an dışında Şüphesiz hiçbir şey yoktur ancak ve ancak onunla amel ederiz Allah Resulünü yok sayma veya hafife alma olarak asla algılanmasın Kur'an Resule itaati Allah'a itaat olarak zaten belirtmiştir Allah Resulünün Kur'an dışı bilgiler ve ibadet belirtmesi Peygamberlik makamına ters düşer Mehdi ve benzeri uyuşturucu din anlayışları yalanlardan ibarettir hiçbir asli dayanağı yoktur. |
Alıntı:
Yitiksevda Üyemizden Alıntı
Şunu da belirteyim Mehdi Mesih Deccal hususlarında vardır diyenler bana Kur’an’dan delil getirsinler onun dışında delil olarak sunacakları hiçbir şeyi kabul etmiyorum. İspat etmek isteyen buyursun bende delillerine cevap vereyim. Bu tür gereksiz konular ile çok fazla uğraşmak ve cevap vermek istemiyorum sadece kardeşimizin sorusuna binaen konuya katılım sağladım isteyen istediğine uyar selametle kalın. |
Konu içerisinde eleştiri yapan kardeşlerimizden bazıları Bektaşilik yaptığımı söylemişler. Kendileri yazmış olduğum cevaplar içerisinde yaptıkları Bektaşiliği neden görmüyorlar. İlk etapta Allah'a itaat farz iken sözümü Ayet kırpmak olarak belirten kardeşim daha sonrasında Resule İtaatin Allah'a itaat olduğunu neden görmemiş.
Hadisler Kur’an’ın beyanına etki etmez sözümün arkasındayım Kur'an'i kerimde var olan bir hükmü Hadis ile Nesheden bir anlayışa eyvallah mı diyelim. Recm hususunu Keçiye mi bağlayalım. Ebubekir Ömer dönemlerinde Kur’an’ın önüne geçmemesi adına hadislerin yazımının yasaklamalarını Peygamberi inkar olarak mı algılayalım! Yâda Şia’nın dediği gibi İmam Ali'nin halifeliği faziletlerini saklamak için yasaklandığını mı savunalım!
Konu ile alakalı hadislerin aslı astarının olmadığını söylemek ve bu tür hadislerin Kur’an’ın önünde engel olduğunu belirtmek neden birilerini rahatsız ediyor. Kur’an demek Kur’an ile amel etmek Kur’an’ı anlamak ve yaşamak Peygamberi inkâr etmek midir?
Sözde eleştiren kardeşlerimin sözleri içerisinde neden ise tek bir Ayete denk gelmedim laf kalabalığı ile duygu sömürüsü ile birilerinin alkış çalmasını sağlamak nasıl bir tartışma usulüdür? Sünnet ile Hadisi halen birbirinden ayıramayan kardeşlerime şunu izah edeyim:
Sünnet Kur’an’ın canlı örnekliği yaşanarak günümüze değin gelmiştir haccın edası namazın kılınışı orucun günleri vs. bu tür ameller yaşanarak bizlere aktarılmıştır ve bunların şekline itiraz eden ancak sefihlerdir. Hadisler ise günümüze sözlü olarak aktarılanlardır elbette doğru olanları vardır lakin mutlak olarak Allah Resulü söylemiştir onun ağzından çıkmıştır demek cesaret ister aynı şekilde reddetmekte cesaret ister. Mihenk Kur'an olunca Allah resulü söylemiş olabilir diyebiliriz ancak.
Medinewebin geçmişini iyi bilen kardeşlerimiz Sünnet hususunu her daim savunduğumu iyi bilirler. Sünneti ot böcek kabak vs. anlamadığımı her zaman belirtmişimdir Aslolan Sünnet Kur’an’ın yaşama aktarılmış şeklidir. Allah Resulünün tebliğ, beyan, hikmet vasıflarını bilmeyecek kadar yolumu kaybetmedim.
Sünni algıda var olan İman hususu bile yanlış bir söz ile ifade edilmekte.
Taklidi İman: Allah aşkına Taklidin neresi İmandır! Kur’an’da bu hususu Atalar dini olarak belirtir.
Onlara; «
Allah'ın indirdiklerine uyun» denilince; «Hayır, biz atalarımızdan gördüklerimize uyarız» derler. - Peki, ya onların ataları hiçbir şeyi düşünemeyen, doğru yolu bulamamış kimseler idiyse de mi öyle yapacaklar?(Bakara-170)
Tahkiki İman: Tahkiki İman Hususunda Kur’an’dan sorumlu tutulacağımız birçok ayette geçer tek bir ayet ile örneklendireyim:
Doğrusu bu Kur'an sana ve ümmetine bir öğüttür,
ondan sorumlu tutulacaksınız.(
Zuhruf-44)
Doğru olduğu kuşkusuz olan bu kitap, takva sahipleri için hidayet kaynağıdır. (Bakara-2)
Bu ve benzeri birçok ayet mevcuttur. İnsanlar neden ise bir türlü idrak etmeye yanaşmıyorlar hiziplere bölünmeyi falancanın sözünü filancanın kitabını cemaatini vs. ön planda tutma uğraşındalar. Bugün bizlere din olarak menkıbeler, hulul inancı, vahdeti Vücud-vahdeti şuhud ve benzeri binlerce yoz fikir ve düşünce sunulmakta. Halisane bir niyet ile Rabbe ulaşma gayesinde olan ham dimağlar Kur’an’dan uzak Atalar inancı ile uyuşturulmakta sömürülmektedir. Allah var olan ve ibret alınması gereken tüm hususlarda uyanık olmamızı ve Temel Kaynak ile amel etmemizi emretmektedir.