Cevap: İslam Hukukunda ÖRF ÖRFÜN FURU FIKHA YANSIMASI
Bu bölümde örfe bina edilerek verilen, örfün etkisinin bulunduğu ve örfün değişmesiyle değişen hükümler üzerinde durmaya çalışacağız. İslâm hukukunda, bir konu hakkında Kur’an’ı Kerim ve Sünnette bir delil bulunmadığı zaman, halk arasında yerleşmiş olan örf ve adetlere göre hüküm verilmesi esas alınmıştır. Üzerine hüküm bina edilen örfün taşıması gereken şartları daha önceki bölümlerde zikrettik. Dolayısıyla İslâm hukukunda özellikle de muamelatla ilgili hususlarda akitlerde, nikâhta, icarede, yeminlerde, ticarette örfe binaen verilen hükümler oldukça fazladır. Örfe binaen verilen hükümler örfün, değişmesiyle de değişmiştir. Şimdi bu meseleler üzerinde durmaya çalışacağız. I-Kur’an’da Örfe Bırakılan Bazı Konular 1-Kadının nafakasını örfe göre karşılamak, İslâm’da evli olan kadının ve çocukların geçim masraflarını karşılamak kocaya aittir. Ayette şöyle buyurulur: “…. Annelerin yiyecek ve giyeceğini örfe uygun (bil-ma’ruf) olarak sağlamak, çocuk kendisinin olan babaya aittir. Kimse, gücünün yeteceğinden fazlası ile yükümlü tutulmaz ”.(Bakara-283) Bu ayette, babanın yükümlü tutulduğu nafakanın miktarı belirlenmemiştir. Başka bir ayette kocanın durumunun da dikkate alınması gerektiği şöyle belirtilir: “Varlıklı olan kimse nafakayı genişliğine göre versin. Rızkı kendisine daraltılmış bulunan da, Allah’ın kendisine verdiğinden versin” .(65/Talak-7) Bu duruma göre, nafakanın miktarı anneye yetecek kadar olması, babanın mali örfüne uygun düşmesi gerekir. 2-Sütanneye verilecek ücretin örfe göre belirlenmesi gerekir. Ayette şöyle buyrulur: “Çocuklarınızı sütana tutup emzirtmek isterseniz, ücretini örfe göre verince size bir sorumluluk yoktur. ”(2/Bakara-233) 3-Cinsel, temastan sonra boşanma halinde daha önceden mehir belirlenmemişse kadına verilecek “muta”nın kocanın durumuna göre ve beldenin örfüne göre belirlenmesi gerekir. Ayette, mehir belirlemeden ve cinsel temastan önce boşanan kadına mut’a için şöyle buyurulur. “Onlara zengin olan gücüne; darda olan da haline göre örfe uygun biçimde bir şey versin” (2/Bakara-236). Ebu Hanife’ye göre, mutanın en azı bir elbise, başörtüsü ve bir yorgan olup, mehr-i mislin yarısından çok olamaz . 4-Velinin yoksul olunca yetimin malından örfe göre yiyebileceği. Ayette şöyle buyurulur: “Veli veya vasilerden zengin olan (yetimin malını yemekten) kaçınsın. Yoksul olanda örfe göre bir şey yesin (4/Nisa-6). Sonuç olarak ayetlerdeki bu “maruf” teriminin yer, zaman ve toplumlara göre değişebilen ve halkın uyulmasını gerekli gördüğü kuralların başında gelen örf, adet ve teamüller olduğu açıktır .
-----------devam edecek------------
__________________ Selam Hidayete Tabi Olanlara
Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir(Müslim)
|