Cevap: Dedenin Hikayesi BEŞİNCİ BÖLÜM
--Bey, misafirimiz var, şu bizim kilere git de o baldan biraz getir.
--Evet hanım, benim de aklıma gelmişti bu.
Dede namazdan sonra ayıların yanına geldi. Selamlaştılar. Baba ayı:
--Ben bizim kilere kadar gideceğim.
--Ben de seninle geleyim. Etrafa bir göz atmak istiyorum.
--Peki, zaten fazla da uzakta değil.
--E hadi yola çıkalım zaman.
Dede ve baba ayı beraber yola çıktı. Dede hem gidiyor hem de etrafına göz gezdiriyordu. Kulübe yapmak için ağaca ihtiyacı vardı. Bulundukları yerde çok güzel ağaçlar vardı. Gerçi bir kaç ağacın canı yanacaktı ama, dede buna mecburdu. İla nihaye ayıların yanında kalamazdı.
--Şu ağaçlardan bana biraz lazım.
--Olur. Ben hemen kunduzlara haber vereyim.
--Hayır, hayır. Haber vermene gerek yok. Benim yanımda ağaçları kesecek malzeme var. Siz taşımada bana yardımcı olursanız yeter.
--Ne demek, elbette ki yardımcı olacağız.
--Bu cıvarda hangi hayvanlar yaşamakta?
--Hemen hemen memlekette bulunan hayvanlardan hepsi var. Yani burası epeyce kalabalık.
--Güzel. En kısa zamanda buradaki hayvanları toplamamız lazım.
--Merak etme, onu da hallederiz inşaAllah.
Bu arada ayının kilerine de varmışlardı. Ayı küçücük bir mağranın ağzını büyük bir kaya parçası ile kapatmıştı. Kayayı kenara çekince, içi bal dolu peteklerle karşılaştılar. Dede balın tadına baktı.
--Mmmmmmm! Çok güzel. İçinde bir dirhem şeker yok.
Ayı güldü:
--Onu insanlar yapar. Duyduğuma göre, insanlar evcil ayıların da ahlakını bozmuşlar.
--Doğru söylüyorsun.
--İki petek alırsak yeter sanırım şimdilik.
--Evet ya yeter.
Yanlarına iki petek alıp gerisin geri döndüler. Epeyce yol almışlardı ki..... BEŞİNCİ BÖLÜMÜN SONU |