Cevap: Çeçenistanda Asrın Direnişi ONDOKUZUNCU BÖLÜM --Yanında yiyecek bir şey var mı? diye sordu.
--Hayır, çocukların azığından başka yiyecek bir şey yoktur.
--Onları bir şekilde avut, akşam yemeği istediklerinde kendilerini uyut. konuğumuz içeri girince bir düzenle kandili söndür, ona bizim de yediğimizi göster, dedi.
Nihayet sofraya oturdular. Misafir yemeğini yedi. Karı-koca aç gecelediler. Sabah olunca ev sahibi, Resûlullah'ın yanına gitti.
Allah Resûlü:
--Allah, (karı-koca) sizin bu gece misafirinize yaptığınız muameleden hoşnut oldu, dedi.
Diğer bir rivayette be hâdise üzerine Haşr sûresinin şu meâldeki 9. âyetinin indiği kaydediliyor: "Daha önceden Medine'yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler endilerine hicret edip gelenleri severler, onlara verilenler karşısında içlerinde bir çekememezlik duymazlar. Kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler.
Nefsinin tamahkârlığından korunabilmiş kimseler, işte onlar saâdete erenlerin ta kendileridir."
Ebubekir bunları hatırladı ve sahabeleri hayırla yad etti.
Evet bir tarafta cüz-i bir menfaat karşılığında en yakının bile satmaktan çekinmeyen bir zihniyet, diğer taraftan her ahvalde müslüman kardeşini kendi nefsine tercih eden bambaşka
bir zihniyet. İşte bu zihniyet nedeniyledir ki. Bir avçu Çeçen Mücahidi bir zamanların ikinci süper gücü olan rusyaya kök söktürüyordu.
Ebubekir meşakkatli bir tırmanıştan sonra, nihayet karargâha varabildi. Oldukça yorulmuştu.
Rus askerinin ihaneti de onun yorgunluğuna yorgunluk katmıştı. Her ne kadar rus askerinin ihaneti onların lehine ise de böyle bir zihniyete lanet etti Ebubekir. Maalesef böyle zihniyete sahip olanların içinde çeçen asıllılar da vardı. Ama zihniyet olarak onların ruslardan bir farkı yoktu. her iki kesim de küfre hizmet ediyordu.
"Keşke yarın başlarına gelecekleri bilseler de böyle bir alçaklığı yapmasalardı," dedi Ebubekir içinden.
Selamun Aleykum, dedi Ebubekir.
Vealeykum selam ve rahmetullah dedi mücahitler.
Komutan:Ne haber getirdin? Ebubekir.
Ebubekir: Tamam komutanım. 300 dolara meseleyi halettim.
Komutan: Malzemeyi ne zaman alacağız?
Ebubekir: Bir hafta sonra.
Komutan: Allah cihadını makbul eylesin Ebubekir. Say-u gayretini anlatsın.
Ebubekir: Amin, ecmain komutanım.
Tam o esnada güney tarafında nöbet tutmakta olan nöbetçilerden biri heyecandan nefes nefese kalmış bir şekilde geldi ve... ONDOKUZUNCU BÖLÜMÜN SONU |