Cevap: Dedenin Hikayesi YİRMİNCİ BÖLÜM Dede burada durdu, şöyle etrafına bir baktı. Vakit epeyce geç olmuştu.
--Hadi bakalım! Bugünlük bu kadar yeter. Gidin yatın. Yarın yapılacak çok iş var.
--Ya aslında daha dinleyebilirdik.
--Yok hayır. Yarın devam ederiz inşaALLAH. Hem yarın kulübe için yapmamız gereken şeyler var.
--Anlaşıldı, tamam. Hadi ALLAH (cc) rahatlık versin.
--Sizlere de inşaALLAH.
Herkes yuvasına gitti. Dede de bu gece yine mihmandarının inine gitti. Gece sahura kalkıp sahurunu yedi. Sabah namazını kıldıktan sonra biraz uzandı. Rüyasında yine torununu gördü. Torunu sürekli ona doğru koşuyor ama bir türlü yanına varamıyordu. Nenenin bakışları da değişmişti sanki. Artık eskisi gibi hiddetle bakmıyordu sanki. Bu minval üzere uyandı. Vakit kuşluk vaktiydi. Diğer orman sakinleri gelmiş mağaranın dışında aralarında sohbet ediyor, Dede'nin oruçla ilgili anlattıkları üzerinde yorumlar yapıyorlardı.
--Ya ALLAH (cc) ne güzel insanlara Cenneti kazanabilecekleri imkanlar yaratmış, ama onlar ise nankörlük yapıyorlar.
--Doğru söylüyorsun. Sonsuz bir hayatı geçici şeylere feda etmek akıllı adam işi mi?
--Düşünsene, bu dünyadaki yaptığın işlere göre, ya sonsuza kadar Cennete gireceksin, ya da Cehenneme. Dede'ye söyleyelim de bize Cennet ve Cehennem hakkında da bilgi versin inşaALLAH.
--Ya, iyi olur. Ama oruç hakkında anlatacakları bitmedi daha. Akşamı sabırsızlıkla bekliyorum.
--Ben de öyle.
Dede, konuşulanları gülümseyerek dinliyordu. Bu arada, çantasından kalem kağıt çıkarıp, torununa bir mektup yazdı.
"BismillahirRahmanirrahim! Elhamdulillahi Rabbil Alemin. Vessalatu Vesselamu Alâ Rasulina MUhammedin âlihi ve Sahbihi ecmain.
Sevgili torunum!
İki seferdir, seni rüyamda görüyorum. Sanırım beni çok merak ediyorsun. Ben çok iyiyim, beni merak etmeyesin. Buradaki işlerimi tamamlayınca inşaALLAH sizi de aldıracağım. Bir kulübe yaptırıyorum. Bir çınar ağacının üstünde. Görsen çok şirin bir şey oldu. Burası da çok güzel bir yer. Yemyeşil bir alan. Berrek mı berrak suyu olan bir de dere var. Derede de balıklar. Balıkçı Osman'dan balık tutma malzemesi al. Bolca hem de. Hani balık tutmayı çok istiyordun ya. İnşaALLAH bu isteğin yerine gelecek. Daha kulübeyi tam olarak bitiremedim. Kapı ve pencereler kaldı. Bir de bazı ufak tefek şeyler. İnşaALLAH bir dahaki sefere sizleri aldıracağım. Neneni de gelmeye ikna et. Bu mektubu bir güvercinle gönderiyorum. Baki selamlar.
ALLAH'a (cc) emante olun.
Dede güvercini çağırdı.
--Buyur.
--Bu mektubu al, doğru torunuma götür. Dikkat et da yolda düşürme.
--Merak etme. Kendim düşerim ama onu düşürmem inşaALLAH.
--Peki. Al bakalım.
Dede mektubu büvercinin gagasına tutturdu. Güvercin tam havalanıyrodu ki... YİRMİNCİ BÖLÜMÜN SONU |