Tekil Mesaj gösterimi
Alt 27 Ağustos 2007, 00:42   Mesaj No:6

Emekdar Üye

Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:48
Mesaj: 4.081
Konular: 315
Beğenildi:49
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Standart Cvp: EN MÜHİM İŞİMİZ: BERAT KANDİLİMİZİN İHYÂSI

AMİN ARKADAŞLAR.


Berât’ımızı ibadetle ihya edelim

Üç ayların ikincisi olan Şaban ayı ve içerisindeki Berat gecesi ile ilgili olarak Hz. Peygamber’in şöyle dediği rivayet olunmuştur: “Yüce Allah Şaban’ın on beşinci gecesi dünya semasına tecelli eder ve Kelb kabilesi koyunlarının sayısından daha fazla kişiyi affeder.” (Tirmîzî, Savm, 39; İbn Mâce, İkâme, 191) Bu nedenle Berat gecesi de müminler tarafından mübarek bilinen gecelerden biridir. Berat; borçtan, suç ve cezadan, hastalıktan kurtulmak demektir.

Bu mânâda Berat gecesi, günahlardan kurtuluş gecesidir. Berât gecesini büyük nîmet ve fırsat bilmek gerekiyor. Çünkü zamanı kesinlikle bilinen bir gecedir. Kadir gecesi, çok büyük bir gecedir; ancak onu “yakalamak” gibi ayrıca bir gayret gerekmektedir. Berat ise beraberinde getirdiği akıl almayacak kurtuluş fırsatlarıyla “seccademizin kıvrımlarında” bizi beklemektedir. Mahşer günü pişman olmamak için, TV’lerin fişini çekip çok ibâdet yapmak gerekiyor. Berât gecesinde çok duâ etmeli, âlem–i İslam’ın felahı, hayırlı rızık ve evlat istenmeli, kötü sondan, îmânsız ölmekten Allahü teâlâya sığınmalıdır. Cehennem ateşinden kurtuluş berâtı bu gecede samimi olarak edeceğimiz dualarla verilecektir. Cenab–ı Hak’tan bereket, mağfiret, akl–ı selim, kalbi selim ve sıhhat–i beden istenmelidir. Rahmet kapısı her an açık Berat gibi mübarek geceler, Müslümanların Allah’a yöneldikleri, ibadetlerle meşgul oldukları, hayır ve hasenat yaptıkları; günahlarının bağışlanmasını Yüce Allah’tan istedikleri bereketli ve feyizli zamanlardır. Kur’an-ı Kerim’de kendisini, Rahman ve Rahim sıfatlarıyla tanıtan Yüce Rabbimiz’in affı ve bağışı çok boldur. Kullarından O’na yönelip af ve mağfiret dileyenlerin dualarını kabul eder. Öyle ise, bu gibi mübarek geceleri fırsat bilip tevbe ve istiğfar etmeliyiz. Böyle feyizli ve bereketli gecelerde bir taraftan Yüce Rabbimize dua edip affımızı istemeli, diğer taraftan da anne ve babamızın hayır dualarını almaya, akraba, komşu ve arkadaşlarımızın gönüllerini kazanmaya ve aramızdaki insanî ilişkileri daha da güçlendirmeye çalışmalıyız. Ayrıca, aramızda dargınlık bulunan kardeşlerimizle, bu mübarek gecenin aydınlığında barışalım, düşünce ve meşrep farklılığı gözetmeden onlarla kucaklaşalım ve kırılan gönülleri onarmaya gayret edelim. Hiç şüphe yok ki bu gayretler, Allah’ın rızasına ermemize vesile olacağı gibi, birlik ve beraberliğin pekişmesine de önemli katkılar sağlayacaktır. Şifa, rızık ve mağfiret isteyen yok mu? Sevgili Peygamberimiz, bizim de bu geceyi ibadetle geçirmemizi tavsiye etmiş ve şöyle buyurmuşlardır: “Şaban ayının 15. gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah, bu gece güneş doğuncaya kadar dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve şafak sökene kadar, ‘Tevbe eden yok mu, affedeyim. Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim. Hastalığına şifa isteyen yok mu, şifa vereyim. Daha ne gibi istekleri varsa istesinler, vereyim!’ buyurur.” (İbn Mâce, İkame191) Efendimiz, ibadetle ihya etmiştir Hz. Aişe (r.anha) validemizin rivayetine göre, Peygamber Efendimiz, Berat gecesini ibadetle geçirmiş ve kıldığı namazın secdesinde şöyle dua etmiştir: “Allah’ım! Azabından affına, gazabından rızana sığınıyorum. Ya Rabbi! Senden yine Sana sığınıyorum. Sen yücelerden yücesin, Seni layık olduğun şekilde medh-ü sena edemiyorum. Sana layık bir şükürle şükredemiyorum. Sen ancak kendini övdüğün gibisin”. (İbni Mace, C. 1, s. 444)

MELİHA TURHAN
Alıntı ile Cevapla