Siyasette 'Tanrı Kompleksi'
Prof.Dr.Nevzat TARHAN
İster saldırgan kibirli, ister utangaç kibirli olsun,
isterse mükemmeliyetçi kibirli olsun,
büyüklük gizli isteği taşıyan siyasi aktörlere dikkat edelim.
Sayın Abdullatif Şener ve Sayın Şener Eruygur olguları
bu konuyu düşünmeye beni zorladı.
E.Orgeneral Eruygur’un Kuleli Askeri Lisesi’nden arkadaşı
Emekli Albay Güngör Başdağ’ın Vakit Gazetesinde bir açıklaması çıktı.
Kuran kurslarına baskın yapmasını eleştiren arkadaşına “
Babam bana büyük adam ol dedi
bugün büyük adam olmak için böyle yapmam gerekiyor”
anlamında cevap vermiş.
Diğer taraftan AKP’nin kurucu dörtlüsünde olan
Abdüllatif Şener yakından tanıyanların şaşırmayacağı şekilde
daha ön planda olacağı bir siyasi tercihe yöneldi.
Sayın Şener ve Sayın Eruygur’u
kişilik analizi yapacak ve tanı koyacak şekilde tanımıyorum,
böyle bir iddiam ve hakkım yok.
Ben onların yaptırdığı çağrışımları sizinle tartışmak istiyorum.
Diğer taraftan Sayın Başbakanın, Sayın Deniz Baykal’ın,
Sayın Sağlık Bakan’ının, Sayın Devlet Bahçeli’nin
ve Sayın Fatih Terim’in bazı tavırlarının
dikkati çektiğini de söylemek zorundayım.
Ülkenin menfaati için görüşümü
içinde öneri olan bir geribildirim olarak
değerlendireceklerini ümit ediyorum.
Analitik Psikiyatride geçen ‘Omnipotens’ terimi
Türkçe’de ‘Tam güçlülük’ olarak ifade edilir.
Popüler psikolojideki karşılığı ‘Tanrı Kompleksi’ olarak bilinir.
Freud insanlar hasta olduğu gibi
toplumlarda hasta olur ve psikolojik dinamikler birbirine benzer der.
Olayların arka planını anlamakta bu bakış önemli bir farklı açı sağlıyor.
Politik areneya baktığımızda insanlardaki bu duyguların
davranışlarını önemli derecede belirlediğini görüyoruz. “
Biz istemeden bu memlekette hiç bir şey yapılmaz.
Bu memlekete komünizm gelecekse biz getiririz.
Ben ne diyorsam o olur.
Bir manşet atarım iktidarlar değişir.
Sen benim kim olduğumu biliyor musun?”
sözve iddiasını bu insanlardan çok duyarız. ‘
Bir adam yaratmak’ hayali hoşlarına gider.
Aslında yaptığı işin çok önemli,
hayati ve üstün olduğuna inanan kişilerdir ‘
Tanrı kompleksi’ndeki kişiler.
Hayatı devam ettirebilme ve sonlandırma gücü
doktorlarda tanrısallık duygusu uyandırır.
Aynı şekilde mimarlar ve sanatçılar
bu riski taşıyan insanlardır.
Hayret ettirecek tasarımları ‘Kreatif’dir.
Bu meslekteki kişilerin
egolarında ortaya çıkan kabarmanın zararı
daha çok kendilerine ve yakınlarınadır.
Siyasetçilerde ve askeri liderlerde ise
benzer duygular son derece tehlikelidir.
Son günlerde bazı yeni siyasi aktörlerin çıkışlarında ‘
Tanrı Kompleksi’ nin rolü var mı iyi incelemek gerekiyor.
Parti bölünmelerinde ve savaş yenilgilerinde
kararları etkileyici kişilik özelliği maalesef bu özelliktir.
‘Tanrı kompleksi’ olan kişi ‘
Alçak dağları ben yarattım’ der gibi dolaşır.
Kendisine yüce insan denilmesini bekler tavırlarındadır.
İnsanlardan hep alacaklı gibidir.
Tutkulu, yüksek hedeflere sahip,
övgüye aç ve eylemlerini başkaların vereceği
değere göre endekslemiş, alkışlarla beslenen,
en başta gelen ego doyum aracı
önemlilik ihtiyacını tatmin olan bu kişilere dikkat edelim.
Sezgilerine vahiy gelmiş gibi güvenen ‘
Tanrı kompleksi’ndeki kişiler kendilerine sadık olanları
ve her kareketinde keramet var gibi davranan
çevresindeki kişileri çok severler.
Çocukluklarında genellikle
ağır eleştiren ve yüksek beklenti veren
anne-baba tarafından büyütülmüşlerdir.
Büyüklük fantazileri ve aldıkları övgü dışında
hayattan pek zevk alamazlar.
Bu kişilerde hükmetme ve kontrol etme arzuları
şehvet boyutuna çıkabilir.
Olayları kendilerini ön plana çıkaracak şekile
ve övgü alkış alacakları biçime dönüştürmeyi başarırlar.
Sıradan olmaktan ölesiye korktukları için çok çalışırlar.
Akıllı ve yetenekli dedirtecek pozisyon peşindedirler.
Etkileyici bilgiye sahip, konuşma becerisi yüksek,
hitabeti gelişmiş, edebiyatı seven
ancak bilgisi derinlikten yoksun kişilerdir.
Bütün bu becerilerini bulunduğu topluluğa hizmet için değil
kendi özgüvenini beslemek ve düzenlemek için kullanırlar.
Önemli ve özel olma
gizli istekleri ve kendilerini göstermeye yönelik eğilimleri nedeniyle
psikolojik savaşta övgü ve propaganda ile yüceltilip
övgüyü kaybetme korkusu ile dümenlendirilen kişilikler olmuşlardır.
Mükemmeliyetçi kibirlilerin belirgin özellikleri ise,
kendilerini mükemmel gördükleri için
yakınlarından ve iş arakadaşlarından da mükemmellik beklentileri yüksektir.
Bütün zor ve sıkıcı işleri zevkle yaparlarken
yakınlarına acı çektirirler ancak farkında değildirler.
Bunun için çoğu zaman yalnız kalırlar.
Saldırgan kibirliler ise engellendiklerinde kolayca kavga ederler,
eleştiriyi kişiliklerine yönelik hakaret olarak ele alırlar.
Kongrelerinde sıkça kavga çıkan siyasetçilere dikkat edelim.
Utangaç tavırlı ve alçak gönüllü rolü oynayan kibirliler
hep küskünler hareketini oluştururlar.
Başarı en önde psikolojik ihtiyacları olduğu için
eğer başarı yeterli değilse veya kayıp yaşadı ise ‘
Yaşam sebebim ortadan kalktı’ diyerek
narsisistik yaralanma yaşar ve intihar edebilirler.
Ama öncelikle başkalarının başarısını ve bilgisini
kendilerine maletmede çok yeteneklidirler.
Partisinin veya ordusunun başarısını
kendisinde toplayıp yeryüzü tanrısı oldukları
duygularına kendileri de inanırlar.
Ümitsizliğe düştüklerinde intihar riski taşırlar.
Cezaevleri intihar eden ünlülerin örnekleri ile doludur.
Savcılarımız dikkatli olsunlar.
Yeni siyasi harekete soyunanlar veya alkış odaklı siyasetçiler ‘
Hep bana, hemen şimdi bana, ben en iyiyim,
en iyi ben bilirim’ diyorlarsa ve eleştiriye kapalılarsa
kendi benlik çıkarları için sevenlerini ve ülkeyi
maceraya atmalarının sorumluluğunu düşünsünler |