Konu Başlıkları: Çocuklar ve Ramazan
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14 Temmuz 2013, 17:53   Mesaj No:3

SEHER GÜLÜ

Medineweb Acemi Üyesi
SEHER GÜLÜ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:SEHER GÜLÜ isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 28633
Üyelik T.: 19 Mayıs 2013
Arkadaşları:3
Cinsiyet:KIZ
Memleket:MUŞ
Mesaj: 34
Konular: 11
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Çocuklar ve Ramazan

Çocuğa Ramazan'ı sevdirecek 29 faaliyet
Her şeyi bir oyun olarak gören çocuklara ramazan ve orucu sevdirebilmek için anne babaların bu ayda çocuklarıyla birlikte severek ve eğlenceli bir şekilde yapabilecekleri faaliyetlerde bulunabilirler. Kötülüklerin cazip gösterildiği çağımızda, iyiliklerin hak ettikleri cazibe içinde sunulmasına, özellikle çocuklar açısından büyük ihtiyaç olduğu günümüzde, anne-babaların ramazanda çocukları ile yapabilecekleri 29 faaliyet:
1. Aile meclisini toplayarak, “Bu Ramazan’da, şimdiye kadar yaptıklarımızdan farklı veya onları geliştirerek, Rabb’imizin daha çok hoşuna gidecek neler yapabiliriz?” sorusu üzerinde konuşabiliriz. Herkes elinde bir kalem, kâğıt, defter; düşünür, yazar, söyler.
2. Büyük zatların özellikle çocukluklarında, Ramazan’da neler yaptıkları araştırılır ve kendi hayatımıza taşıyabileceklerimiz tespit edilir, sonra da büyük zevkle uygulanır.
3. “Siz olsaydınız ne yapardınız?” oyunu: Çocuklara Ramazan ve oruçla ilgili bir fıkra, olay vb. anlatarak kendilerinin, olayın kahramanı olmaları durumunda ne yapacakları sorulur.
4. İftar sofrasında veya sonrasında bir Ramazan hatırası anlatılır. Ailenin, çocuklar da dâhil her gün bir ferdi, seçtiği bir ayet veya hadisi okur ve üzerinde konuşulur. Veya Ramazan’la ilgili olarak seçilen bir yazı okunur, herkes konu hakkında görüş bildirir.
5. Çok fakir bir aile, onlara saygı göstermeye dikkat edilerek iftara davet edilir. Çocuklar arkadaşlarını, evlerine iftara davet ederler. Ramazan’la ilgili olup hoşlarına gidecek her türlü uygulama o misafirlerle birlikte yapılır. Çocuklara bu davetlerle ilgili, hoşlarına gidecek aktif görevler verilir.
6. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) sofrasını hatırlamak, dünyanın her tarafındaki muhtaçların hallerini anlamak ve İkram Sahibi Rabb’imizin lütfettiği nimetlerin kıymetlerini daha iyi tefekkür ve şükür için, evimizde en az bir iftar akşamında tek çeşit yemeğin veya çok az yiyeceğin olduğu bir sofra kurulur. O akşam, iftar sofrası için, her zaman ne kadar para harcanıyorsa hesap ederek, geri kalacak para, çocuklarımızla birlikte ailece kararlaştıracağımız muhtaçlara verilir... O da ya çocuklarla birlikte verilir veya sadece çocuklar verir.
7. Minikler yarım gün oruç tutmaya teşvik edilir ve ödüllendirilir. Oruçları satın alınır. Satın almada ücret her zaman sadece para olmayabilir. Yalnız, orucun sadece Allah rızası için tutulduğu ve asıl ödülün Allah tarafından ahirette verileceği de onların anlayacağı bir dille anlatılır. Çocuk, sabahtan öğle ezanına kadar orucunu tutup, öğle ezanı okununca iftarını önüne koyup, duasını yapıp yemeğini yiyebilir. Sonra sizin de yardımınızla abdest alıp namazını kılabilir.
8. Birbirine bağlanan yarım oruçlar ve ortaya çıkan düğüm düğüm ip: Bizim komşu Rahime Teyze, çocuklarının tuttuğu her yarım oruç için bir ip kesiyor, daha sonra tutulan her yarım oruçta da o ipleri birbirine düğümlüyormuş. Böylece Ramazan sonunda ortaya yarım oruçları temsil eden düğüm düğüm, rengârenk bir ip çıkıyormuş. O çocukların o iplere nasıl bakacaklarını bir düşünün! Ömür boyu saklanıp, çocuklarına ve torunlarına kalacak kadar kıymetli bir Ramazan hatırası...
9. Hayırda yarış oyunu: Ailenin her ferdi, “Ne yapsam Allah’ın daha çok hoşuna gider?” diye düşünerek, her gün bir hayır yapar, küçük veya büyük, az veya çok. Asıl mesele, büyük veya küçük görünmesi değil, Allah’ın hoşuna gitmesidir. Her cuma gecesi, ailenin her ferdi, yaptıklarını anlatır. Anlatılanlar, “Aile Hatıra Dosyası”na yazılır. Bu uygulamanın da, nefsimize bir şey gelmeyip, Allah’ın hoşuna gidecek bir hâl içinde olmamızla kıymet kazanacağına dikkat çekilir. “Hayırda yarış için nasıl bir oyun üretebiliriz?” sorusuna cevap aranır ve ailece bu Ramazan’da, gelecek Ramazan’da, hatta Ramazan dışında da uygulayabileceğimiz oyunlar üretilir ve uygulanır.
10. Ramazan Sandığı: Bir “Ramazan Sandığı” hazırlanır. Kilitli ve içine atılacakların, sandık açılmadan atılabileceği bir güzel sandık. Her gün, herkes o sandığa, kimseye göstermeden ve söylemeden, Ramazan’ın ruhuna uygun gördüğü bir şey atar. Hayır için para (az veya çok), bir ayet, bir hadis, bir güzel söz yazılı kâğıt, bir tefekkür, bir hatıra, bir fıkra, bir şiir, bir mısra, bir bilmece, düşündüğü ve ürettiği uygun herhangi bir şey, bir duygu ifadesi yazılı kâğıt, bayramda gelecek çocuklara verilmek üzere para dâhil güzel bir şeyler, bir teklif, bir dilek, bir kelime… Mesela, şükür, tefekkür ve dua niyetiyle, kelimelerin sultanı “Allah” kelimesini yazar bir kâğıda ve özenle koyar. Seçtiği bir başka kelimeyi yazar. Sadece “Allah’ım, seni çok seviyorum!” yazar. Bir dua yazar ve hepsini Besmele çekerek koyar… Kadir Gecesi’nden sonraki bir gece, iftar veya teravih sonrası Ramazan Sandığı açılır, içindeki hazineler saçılır. Neler konmuş tek tek bakılır, üzerinde konuşulur, yapılması gerekenler yapılır, Allah’a şükredip dualar edilir. Bundan sonra neler yapılabileceği hakkında konuşulur. Eğer bütün bunlar iftar veya teravihten sonra bitirilemezse, sahurda da devam edilir. Çocuklar için de büyük bir sevinç ve heyecan vesilesi olur. Gerekirse, ertesi gün veya akşam da devam edilir. Ve o “Ramazan Sandığı” gelecek sene kullanılmak üzere itina ile saklanır.
11. Gittiğimiz veya duyduğumuz Ramazan etkinlikleri içinde Ramazan’ın ruhuna en uygun ve güzel olanlar ailece seçilir, 1, 2, 3. diye sıralanır. Düşünenler, organize edenler, uygulayanlar, katkıda bulunanlar, telefonla aranarak, e-posta gönderilerek, mümkünse ziyaret edilerek tebrik ve teşvik edilir... Keza, o ruha uygun TV ve radyo programları, gazete ve dergilerdeki Ramazan sayfa ve yazıları içinde en güzelleri seçilir ve ilgililer takdir ve teşvik edilir. Bu takdir, tebrik ve teşviklerde mutlaka çocuklar da -hem de aktif olarak- bulunmalıdır.
12. Aile içinde herkesin seçtiği, yazdığı, çizdiği veya yaptıklarının sergileneceği, gittikçe zenginleşen bir “Ramazan Panosu” hazırlanır. Çocuklar ve büyükler panoyu istedikleri gibi süslerler.
13. Dikkatle seçilecek çok değerli bir insan ziyaret edilir. Giderken elimizde küçük de olsa bir hediye olursa, daha güzel olur. Ona sorular sorulur, hatıraları, tavsiyeleri dinlenir. Ziyaret yanında, mümkünse onu evimize davet de, çok yönlü bir başka güzellik olur. Topluma faydalı bir kurum ziyaret edilir. Sorular sorulur, yaptıkları ve yapmayı düşündükleriyle ilgili bilgiler alınır.
14. Ramazan umresi hakkında sohbet edilir, o atmosferi yaşayanlar dinlenir, ilgili yazılar, çocuklara okutup ailece dinlenir. O heyecanı oluşturduktan sonra, Ramazan umresi niyetiyle herkes para biriktirmeye başlar. Bunun için de ailece bir “Ramazan Umre Sandığı” veya “Umre Sandığı” uygulaması başlatılır. Para biriktirsek bile, çeşitli sebeplerle gidemeyeceksek, gitmeyi çok isteyip de maddî imkânı olmadığı için gidemeyen birileri o parayla gönderilir. Bu, her sene yapılabilir. Bu uygulama bütün seneye yayılabilir.
15. Ecdadın “Sadaka Taşları”ndan yola çıkarak, evimizde küçük bir “İyilik Kutusu”-“Hayır Kutusu” uygulaması başlatılır. Sonra da, çocuklarla birlikte, yardımı kimlere yapalım diye düşünülür, konuşulur, birlikte karar verilir.
16. Bir Ramazan hediyesi: Sevdiklerinize, uygun gördüğünüz herkese, tertemiz bir kalp ve gülen gözlerle, “Bu bir ‘Ramazan Hediyesi’dir!” diyerek, Ramazan’ın insanı temizleyen manevî atmosferini hatırlatacak ve Allah için sevgiyi artıracak küçücük de olsa bir hediye sunabilirsiniz.
17. Bu Ramazan’da en az bir sure, bir hadis ezberleyip, manası üzerinde durabilir ve bu Ramazan’ın bir hatırası olarak saklayabilirsiniz. Dostum Fahri Sevimli, “Tebâreke Suresi, geçen Ramazan’ın bana hediyesidir.” demişti. Bu hediye, kısa bir sure de olabilir, hatta kısa bir ayet de. Bakalım bu Ramazan, bu anlamda neler olacak?
18. Ramazan hazırlıkları için yapılan alışverişler, mümkün olduğu kadar, çocuklarla birlikte yapılır. Onların oruçlu olduğu günlerde iftar yemeği için arzuları sorulabilir, onlara küçük, tatlı sürprizler yapılabilir. Bir çikolata gibi…
19. Orucu ve Ramazan’ı anlatmak: Aile içinde en büyükten en küçüğe herkes kendine şu soruyu sorar: “Bugün kaç kişiye, bir cümleyle bile olsa, orucun ve Ramazan’ın güzelliğinden bahsettim?” İşte birkaç cümle: Oruç tutmak ne güzel! Oruç insanın iradesini güçlendiriyor… Oruç, insanı Allah’a yaklaştırıyor… Oruç insana haddini bildiriyor… Oruç, nimetlerin kıymetini tek tek hatırlatıyor… Ramazan insanı manevî atmosferiyle sarıyor… Ramazan insanı mutlu ediyor... Ramazan insanın gönlü gibi dilini de temizliyor…
20. Evdeki mahya: Aile, Ramazan’dan önce camiler için mahya sözleri düşünebilir ve telefonla veya bizzat görüşerek yetkililere teklif edebilir. İsterse, evlerindeki Ramazan Panosu’na da süslü bir şekilde yazıp boydan boya asabilir.
21. En az bir veya birkaç defa ailece hep birlikte teravih namazı için mahallemizin camiine, başka bir camiye veya tarihî bir camiye gidilir.
22. Her iftar sofrasında ailenin bir başka ferdi dua eder.
23. En az bir veya birkaç akşam namazını bütün aile cemaatle kılar ve namazdan sonra imam yüksek sesle dua eder.
24. Bazı dostların uyguladığı gibi, birkaç defa da olsa, sahur davetleri, sohbet ve eğlenceleri yapılır. Elbette komşular rahatsız edilmeden. Sahur davetleri, herkese çok değişik bir Ramazan atmosferi yaşatır.
25. Bir iftar, bulunduğumuz yere göre, bir gemide, bir sahilde, bir cami avlusunda, yanında veya başka hoş ve değişik bir atmosferde yaşanabilir.
26. Herkes bir cümleyle de olsa günlük tutar ve cuma geceleri aile meclisinde, uygun gördüklerini okur. Hatta okuma yazma bilmeyen küçüklere, annesi, babası veya bir başka büyüğü, “Okuma-yazmayı bilseydin, bugün günlüğüne ne yazardın? İstersen sen söyle, ben yazayım” der, kâtipliğini, rehberliğini yaparak onun günlüğünü o tutar.
27. Aile içinde, Kadir Gecesi’nden en az bir veya birkaç gün önce, “Kur’an’ın indirildiği, bin aydan daha hayırlı olan o gecede ne yapsak Allah’ın daha çok hoşuna gider?” sorusu sorulur ve neler yapılacağı kararlaştırılır.
28. Ramazan Bayramı geldiğinde, “Bugün kaç kişiyle bayramlaşıp, ‘Bayramınız mübarek olsun!’ deyip tebrikte bulundun, memnun ettin, gönlünü aldın?” şeklinde bir yarışma yapılır. Topluma Ramazan’ı ve bayramı daha çok hissettirme ve asıl olanın Allah’ın hoşuna gitmesi, yaptıklarımızdan O’nun razı olması olduğu idraki hatırlatılarak.
29. “Bu uygulamalardan hangilerini Ramazan’dan sonra da devam ettirelim?” sorusuna cevap aranır. Sonra da, “Hangilerini gelecek Ramazan’a taşıyalım?” diyerek gelecek Ramazan için görüş alışverişi yapılır. (Kaynak: Ahmet Maraşlı)
__________________
NE DEHŞET VERİCİ BİR ŞEYDİR Kİ 16 SENE OKULA GİT DÜNYAYA NİÇİN GELDİĞİNE DAİR TEK HARF BİLE ÖĞRENME!!!
Alıntı ile Cevapla