Tekil Mesaj gösterimi
Alt 24 Temmuz 2013, 23:16   Mesaj No:16

Medine-web

Medineweb Site Yöneticisi
Medine-web - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medine-web isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:8
Cinsiyet:Erkek
Yaş:50
Mesaj: 3.036
Konular: 340
Beğenildi:1437
Beğendi:478
Takdirleri:10498
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: diyanet ilmihali özetleri 1.ve 2. cild

Onaltıncı Bölüm
Siyasal Hayat

I. HIRİSTİYAN BATI’DA DİN ve SİYASET
a) Teokrasi
Yunanca theos (tanrı) ve kratein (hâkimiyet), iktidar kelimelerinden oluşan teokrasi, siyasal iktidarın Tanrı’dan kaynaklandığı ve bu iktidarın Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisi veya bir grup tarafından kullanıldığı inanışına dayanan toplumsal düzen olarak tanımlanmaktadır.

İlkçağ devletlerinde dinî liderlikle siyasî liderlik bir kişinin şahsında birleşmiştir. Siyasal iktidarın başında bulunan şef, aynı zamanda bir din adamı, hatta kimi toplumlarda görüldüğü gibi kral bir tanrıdır.

b) Bizantinizm
Din ve devlet ilişkilerinde ortaya çıkan ikinci temel tip, siyasal otoritenin dinî otoritenin önüne geçmesi ve onu himayesine almasıdır. Buna Bizantinizm, Gallikanizm veya Sezaropapizm (Sezarpapacılık) denilir.

Sezaropapizm terimi, özellikle Constantinus’un hıristiyan imparatorluğu ve kutsal imparatorluğu için kullanılır.

c) Laiklik
Yunanca’da, “kendilerini Tanrı’ya adamış rahipler (ruhban sınıfı) dışında kalan geniş halk yığınları”nı ifade için kullanılan “laikos” tabiri Latince’ye “laicus” şeklinde geçmiştir. Türkçemizde kullanılan “laik” kelimesi, Latince “laicus” kelimesinin Fransızca’ya intikal etmiş biçimi olan “laïque” kelimesinden alınmıştır.

“Kendilerini Tanrı’ya adamış rahipler”i ifade için ise Yunanca’da “kleros” tabiri kullanılmıştır.

Eski Yunan toplumunda sıradan halk kesimini ifade eden laik kavramı, hıristiyan Batı dünyasının toplum yapısında kilise örgütünde görevli olmayan halk kesimi için kullanılmıştır. Ortaçağ Avrupası’nda Katolik toplumlar laiklerden ve ruhban sınıfından oluşuyordu.

En genel anlamı ile “din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması” olarak ifade edilen laiklik, çeşitli açılardan farklı şekillerde tanımlanmaktadır.


C) Yönetim Biçimleri
Yönetim (hükümet) biçimleri öteden beri en genel şekliyle, oligarşi ve demokrasi olmak üzere iki ana gruba ayrılmaktadır.
__________________________________________________ ________________________
Oligarşi :Azınlığın hükümeti
Demokrasi :Halkın veya halk çoğunluğunun hükümeti
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------




II. MÜSLÜMAN DOĞU’DA DİN ve SİYASET
A) Kur’an ve Sünnet
İslâm dininin temel kitabı Kur’ân-ı Kerîm’de birbirinden açıkça ayrılmamış bir şekilde yer alan hüküm ve davranış kuralları İslâm bilginleri tarafından çeşitli ayırımlara tâbi tutulmuştur. En genel ayırım, âyetlerin muhtevasına ilişkin olarak yapılan “taabbüdî içerikli”, “aklî içerikli” âyetler şeklindeki ayırımdır.

B) Tarihsel Tecrübe
a) Hz. Peygamber’in Siyasî Liderliği
Hz. Peygamber aslî görevi olan tebliğ ve bunun doğal uzantısı olan tebyin yani Allah’tan aldığı mesajı insanlara ulaştırma ve bu mesaja ilişkin gerekli açıklama ve uygulamaları yapma dışında, konjonktürel olarak Medine’de, içerisinde müslümanlar yanında yahudi ve putperestlerin de bulunduğu bir topluluğun lideri olmuştur.

Medine dönemi dikkate alındığında, Hz. Peygamber’in, hem yasama hem de yönetme yetkisini kendisinde topladığı ve aynı anda hem hukukî hem de siyasal otorite olduğu görülür. Fakat Hz. Muhammed’in Medine toplumuna lider oluşunun dinin bir gereği olmaktan çok konjonktüre bağlı siyasal bir liderlik olduğu kanaati ağırlıklıdır. Gerek Resûlullah’ın gerekse onun ölümünden sonra müslüman toplumların siyasetle ilgilenmesini doğal bir gelişme olarak değerlendirmek daha uygundur.

A) Din ve Vicdan Hürriyeti
En yaygın tanımına göre din ve vicdan hürriyeti, kişilerin istedikleri dini serbestçe seçmeleri, seçtikleri dinin kurallarını hiçbir müdahale ve kısıntıya mâruz kalmadan uygulamaları, bu konuda eğitim alma, eğitme, başkalarına anlatma ve telkin etme, bunu sağlayacak ölçüde sivil örgütlenme haklarını ifade eder.


__________________

Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır.
Alıntı ile Cevapla