Alıntı:
dosdogru Üyemizden Alıntı
peki ya şu gibi bir durumda nasıl bir uygulama olur?
benim de başıma gelebilecegi için ilerde önlemini almak için soruyorum ve etrafta çoğu kişiyi bu şekilde gördüğüm için başkaları da bu bilgiden faydalanabilir belki bu vesileyle.
Dini nikah olmadan, nişan-resmi nikah vs. şeylerden önce, sevgililer elele dolaşıyorlar. Hatta daha da yakınlaşıp beraber uyuyanlar ve hatta zina yapanlar dahi olabiliyor. Daha sonra bu kişiler evleniyor, dini nikah yapıyorlar.
Sonradan yapılan bu dini nikah geçerli olur mu? Dini nikah yaptıktan sonra, önceki o işledikleri günahları affolunur mu? |
Böyle bir durumda hatalar zinciri var.
1-Nişan-nikah gibi bir durum olmadan bir erkek ile kadının el ele dolaşması zaten İslami bir durum değildir. Müslüman kişiler böyle şeylerden uzak dururlar/durmalıdırlar.
2-İş baştan haramla başlayınca sonraki adımlar da haram ile devam etmiş oluyor. Yani herhangi bir nikah bağı olmayan kadın ve erkeğin beraber uyumaları, yakınlaşmaları, sık sık bir arada bulunup gezip tozmaları , bunun akabinde zinaya düşmeleri kaçınılmazdır.
Allah Teala Kur'an'da şöyle buyuruyor:
Zinaya yaklaşmayın, gerçekten o, çirkin bir hayasızlık' ve kötü bir yoldur(17/İsra-32)
Dikkat ederseniz Allah" Zina etmeyin" demiyor da "Zinaya yaklaşmayın " diyor. Zina Allah katında haram sayılan amellerden olduğu gibi, insanlar tarafından da zina haram, münker, kötü bir ameldir. Yani zinanın haramlığı zaten bilinen bir durum olduğundan Allah , ayetinde zinaya giden, zinaya yol açan yolları da haram kılıyor. Yani "zinaya yaklaşmayın " diyerek zinaya yol açacak durumları da haram kılıyor.Yani kadın ve erkeğin yalnız başına bir odada bulunmasını, beraber el ele dolaşmasını da haram kılıyor.
Nikahtan önce birlikte olanlar , zina edenler için Kur'an ve Sünnette bunun cezaları bellidir. Fakat bu cezayı uygulayacak olan şeriat devletidir.
Nikahtan önce zina yapanlar sonra nikah yaparak evlenmeleri onların zina suçunu temizlemez.
Zina yapan erkek, zina yapan kadınla ya da bir müşrik kadınla evlenir. zina yapan kadın da zina yapan bir erkekle ya da müşrik bir erkekle evlenir." (Nur-3)
Ayrıca bu nikahın sahih olup olmaması hakkında İslam Alimlerinin farklı görüşleri vardır.Bu konuda Elmalı Hamdi Yazır şöyle diyor:
Burada üç kısım vardır:1- Müşrikler
2- Zinayı helal kabul edip hafife alanlar
3- bir de böyle olmayanlar.
BİRİNCİSİ: Herhangi bir mümin erkeğin veya mümin kadının, şirk koşan bir kadın veya şirk koşan bir erkekle nikahı sahih olmaz, kesinlikle haramdır, o bir zina olur.
İKİNCİSİ: Zina eden erkek ve zina eden kadın, ayetin nuzul sebebi olan kerhaneciler ve sermaye olarak kullandıkları kadınlar gibi zinayı helal gören veya zinayı hafife alan takımdan ise, haramlığı nass ile benimsenmiş olanı helal kabul etme veya hafife alma küfür olduğu için, bunlar müşrik hükmünde olduklarından, nikahları nikah olmaz, kesinlikle haramdır, müşrik nikahı gibidir.Onun için ayette zina eden erkek ve kadın, müşrik erkek ve kadına denk tutulmuş, "Bu müminlere haram kılınmıştır" buyurulmuştur. Ayet bu iki kısmın nikahının haram oluşuna delildir. Ancak gerçekten tövbe etmiş olanlar başkadır.
ÜÇÜNCÜSÜ: Helal sayma veya hafife alma gibi küfür delili olmayarak zinası tesbit olunmuş, önceden de başından hiç nikah geçmemiş ise, iffet sahibi müminlerin bunları nikahlamaları tahrimen mekruh, fakat nikahları sahih olur. ayetin tahriminin bu kısmı içine aldığı hususunda bir çeşit şüphe vardır. Onun için içtihada yol açmıştır. İşte zikredilen ihtilaf, bu kısım hakkındadır. Yalnız Hz. Aişe ve İbnü Mesud ve Bera b. Azib hiçbirisinde nikahlanmayı uygun bulmamış, bu kısmın haramlığını da diğer iki kısım derecesinde tutmuşlardır.
Özetle söylemek gerekirse Zinayı helal sayanlar ancak zina eden biriyle evlenmelidir. Zinanın haram olduğunu kabul edip nefsini uyarak zina eden bir müminin zina etmeyen birisiyle evlenmesi helaldir. Ayrıca içten ve samimi yapılan tövbeler inşallah kabul edilir.