Cevap: inkılap tarihi ders notları ilahiyat 2 .sınıf
İlahiyat ön lisans İnkılap tarihi 3. ünite KISA KONU ÖZETİ
TÜRKİYEDE MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE SİYASET
Tanzimat ve ıslahat fermanları ile gelen uygulamalar batılı devletler tarafından siyasi ve dini Amaçlı olarak kullanılmaya başlayınca Müslümanlar arasında tepki toplamaya başlamış bu nedenle terakki(ilerleme)nin yerini ittihat(birleşme)kabul görmeye başlamıştır .diğer sebepler arasında Avrupa endüstrisinin rekabeti karşısında yerli sanayinin çökmesini ,yönetimde meydana gelen değişiklikler ,Osmanlı coğrafyasının parçalanması ile işgallere maruz kalmasını da ittihat ı öne geçiren unsurlar arasında sayabiliriz.
1876 kanuni esasi ile Osmanlı devleti İslam dinini resmi din(11 madde) kabul etmiş bu dönemde okullara din dersi konulurken hükümdara da AHKAMI ŞER İYYE yürütme görevi verilmiştir.(7madde).şeyhülislam devlet örgütü içine alınmış.(27),adli yasama kurumlarının yanında şer i mahkemelere de yer verilmiş.(87)bunların yanı sıra ayan meclisinin İslami ilkelere aykırı yasaların reddedileceği maddesi konulmuş.(664) ve ayrıca padişah İslam ı n koruyucusu olarak kabul edilmiştir.(4 madde)
II Abdülhamit e 1881 başlarından beri İslamcı görüşü savunan çok sayıda raporlar sunulmuş bu raporlarda dinin tüm Müslüman ülkeler için bağlayıcı olması ve halifeliğe vurgu yapılmaktaydı.
İslamcılık politikasının gelişiminde batılı devletlerin emperyalist politikaları etkili olmuş. sömürgeci batının sonunda Cezayir ,kırım ,Tunus,Mısır gibi önemli topraklar kaybedilmiştir.1870 den itibaren siyasi bir fikir akımı haline gelen İslamcılık politikası II Abdülhamit in tahta çıkışından itibaren bu politikaya imkan verecek şekilde psikolojik ve fikri potansiyel olarak büyük ölçüde hazır duruma gelmiştir.
1882yılında II Abdülhamit İslam dünyasının halifesi olarak bir çok ülkeden tebrik alırken İran Fas ve birkaç ülke dışındaki Müslüman ülkeler Avrupa hakimiyet inin altına girmekteydi. İslam birliği (ittihad i İslam)duygusu bir ihtiyaç haline dönüşmüştür.1876 kanuni esasini ilanı sonrasında Osman lı devletini himaye edeceği inanılan İngiltere nin Süveyş kanalına hakim olmasından sonra Osmanlının devamını sağlamak politikasından vazgeçmesi Osmanlı devletinin kaderini derinden etkilemiştir.Rusya ile İngiltere arasında kalan Abdülhamit çözüm olarak Avrupa devletlerini arasında denge politikası takip etmiş bu politika İslam dünyasında Abdülhamit in dindar bir halife portresi çizmesine Müslüman halk arasında sevgi ve saygının artmasına sebep olmuştur.Batılı devletler açısından da halifeliğin güç ve yetkisinin Müslümanlar üzerinde çok güçlü olduğu inancının yaygınlaşmasına da zemin hazırlamıştır.devletin yıllardır içinde bulunduğu İslami gelenek de bu durumu güçlendirip meşrulaştırmıştır.Hükümetin desteğinde olan bir çok gazete ve dergi de İslamcı politikaları desteklemekteydi.bu gazetelerdeki yazıların amacı öncelikle Arap, Arnavut vesair Türk olmayan Müslümanların da sadakatini kazanmak ve daha sonra ise Müslümanların yoğun olarak yaşadığı bölgelerden Hindistan başta olmak üzere siyasi ve maddi destek temin edip Osmanlıyla birlikte hareket etmelerini sağlamaktı.
İslamcılık fikrini savunanların içerisinde aynı zamanda bir tarihçi de olan Cevdet paşa ve şirvanizade rüştü paşa da bulunmaktaydı.
II Abdülhamit devletin diğer unsurlarını yok saymadan siyasi ekonomik şartlara uygun olarak İslami duyguların ön plana çıkarıldığı ve İslami müesseselerin kuvvetlenmesinde ve yaygınlaşmasında özel gayret gösterilerek dış siyasete ıslama belirleyici rol vermeyi amaçlandığını görebiliriz. Osmanlıcılık ve Türkçülük zemini tamamen terk edilmese de bu düşüncelerin aslına altında yatan temel gerçek DEVLETİN NASIL KURTARILACAĞIDIR..
Aslında Osmanlının elindeki dini makamları İngiltere ve Fransa kullanmıştır. Fransa Abdülmecit ten orta Afrika da ki misyonerlerin Müslüman kabileleri tarafından öldürülmemesi için yardım istemiştir .İngiltere ise 1877/78 Osmanlı Rus harbinde II Abdülhamit e Rusya dahilindeki Müslümanlar ve Afgan kralı üzerindeki nüfuzunu kullanmasını istemiştir. İngiltere mısır ve Kıbrıs ı ele geçirdikten sonra ise maalesef kendi zarar görme ihtimaline karşı halifeliğin nüfuzu karşısında tedbirler almaya başlamıştır.
II Abdülhamit hanın İslamcılık politikasını ilk olarak Osmanlı Müslüman tebaasını “İSLAM ‘Bayrağı altında toplamak ikinci olarak da dış ülkelerdeki Müslümanların halifelik makamı etrafında toplanmasını temin ederek mevcut problemlerin çözümünde karşılıklı olarak destek ve yardım sağlamak, son olarak da sunnilik ve Şiilik arasında ki yakınlaşmayı sağlayıp Ortadoğu da ki İngiliz planlarını boşa çıkarmak ve Hindistan Şiilerini siyasi desteğini sağlamak (ancak bu hedef iran şahının bu politikayı kendi aleyhine algılamasıyla karşı tedbir olarak ermeni aykırılıkçı hareketi desteklemesiyle sonuçsuz kalmıştır. Abdülhamit in politikaları İslamcılığın o günün şartlarında Arap yarım adası mısır Suriye ve yemendeki Arap milliyetçiliği akımların a karşı geliştirilmiş olan bir birleştirici siyasi akımdır. Uygulanan politikaların ışığında Arap şeyhlerinin ödüllendirilmesi ve sürre alayları(Recep ayının on ikinci günü hacca gidecek Osmanlı Müslümanları ile birlikte yola çıkar,Şam’da Ramazan ayını geçirdikten sonra,Mekke’de gönderilen hediyeleri dağıtan birlik) na eskisinden daha çok önem verilmesi.afrika tarikatlarına itibar edilmesi bu politikalar doğrultusunda gelişmiştir.
1878 berlin antlaşmasını müteakiben Osmanlı devleti sınırları içerisinde gayri Müslimlerin oranı yüzde yirmiye kadar inmiştir.
II ABDÜLHAMİT iktidarının ilk günlerinden itibaren buharlı gemiler, demiryolları telgraf hatlarını yaygınlaştırılma sına ciddi destekler vermiş.1855 kırım savaşında ilk telgraf açılmasına rağmen bu dönemde 30 bin km den fazla
telgraf hattı çekilmiş. bu hat hicazdan yemene kadar uzanmış. hilafet merkezi ege ve Akdeniz deki adalara kadar ulaşmış.mors işaretleri seri şekilde Türkçeye çevrilmiş en son model telgraf makineleri getirilmiş.öğrenim için Fransa ya öğrenciler gönderilmiş.kurslar açılmıştır.osman lı devleti yol ve demiryolu inşası ile gidemediği yerlere telgraf hatları ile ulaşan ilk ülke olmuştur.İslam dayanışması telgrafla hız kazanmış.sömürge veya bağımsız Müslüman ülkelerle telgraf sayesinde haberleş ilerek birbirlerinden haberdar olmuşlardır.o dönemin İstanbul gazeteleri bu şekilde etkili olmuştur.Londra parlamentosunun tüm tartışmaları yayınlanırken.müthiş haberleşme ağıyla Osmanlı aydınları İslam dünyasını tanımaya başlarken İslam dünyasıda Osmanlıyı tartışmaya tanımaya başlamıştır.Bu durum aynı zamanda Türkçülük akımının da güçlenmesine vesile olmuştur.İslam dünyasında tenasüt (dayanışma)nın islamcılığın gelişmesinde ise tarikatların da müthiş etkisi olmuştur.
Cezayir in Fransızlar tarafından işgali İstanbul tarafından tepkiyle karşılanmış tunusun 1881 de Fransa tarafından işgali Abdülhamit e karşı daha fazla sempati duyulmasına vesile olmuştur. kuzey Afrika da ki işgalleri engellemek amacıyla vakit ve Arapça el cevap gazeteleri çıkarılmaya başlamış.bu gazetelerde sık sık sultanın İslami müdafaa etmek için kanının son damlasına kadar hazinesini son kuruşuna kadar harcamaya hazırdır sözleri tekrarlanarak İslam dünyasında bölünme ve gruplara ayrılmaya son verilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Abdülhamit batıya alternatif olarak Japonya gibi ülkelerle siyasi kültürel ilişkiler kurmuş Osmanlı okul gemisi Ertuğrul u ziyaret amacıyla 1888/89 suveyş kanalından adem Bombay Seylan Singapur Saigon ve hong konga gitmiş. Almanya ile iyi ilişkiler kurulmuş buraya öğrenciler gönderilmiş yüzde sekseni Müslüman olan halkı sosyo ekonomik kalkındırmak amacıyla Anadolu demiryolu,köprüler, okullar ,kütüphaneler hastaneler,imar faaliyetleriyle donatılırken diğer yandan siyasi ve ideolojik olarak halkı eğitmek amacıyla eğitime hız verme gibi çalışmalar Müslüman milletin inşası olup sonuçları daha sonra yalnız modern Türkiye de değil orta doğuda yu da derinden etkileyecektir.
I MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE EĞİTİM KÜLTÜR FAALİYETLERİ
1876 kanuni esasi Türk demokrasisi açısından olduğu kadar eğitim tarihi açısından çok büyük öneme haiz olup üç maddesi eğitim hakkındadır. bunlardan ilk ikisi özel öğretime üçüncüsü ise ilköğretimin zorunluluğuna ilişkindir.
15 madde öğretim işini (konusunu)herkes özgürce yapabilir. ilgili kanuna uymak suretiyle her Osmanlı vatandaşı genel ve özel öğretim yapmaya izinlidir.
16 madde ülkedeki çeşitli dinsel inançlardaki toplumların din ve inançlarına ilişkin öğretim yöntemi ve biçimine dokunulmayacaktır. aynı madde ülkedeki tüm mekteplerin devletin denetiminde olduğu nu da belirtir.
114 madde de ise Osmanlı bireylerinin tümü için ilköğretim mecburi olacak ve bunun ayrıntıları ayrı bir düzenleme ile belirtilecektir.
II Abdülhamit döneminde medreselerin yanında modern usulde eğitim öğretim yapan okulların da açılmasına hız verilmiştir.iptidai , rüştiye .idadi.gibi temel öğretim kurumlarının sayı ve kalitece artırıldığı görülmüş ayrıca yüksek okullar kurulmuş böylelikle eğitim ve öğretime özel bir ilgi gösterilmiştir.ilköğretimde istenilen seviyeye ulaşılamasa da daha çok rüştiye.idadi.sultaniye okullarının çoğalması olarak görülmüş.ilköğretimdeki ile orta öğretimdeki eğitim farkı belirmiş bu yüzden II Abdülhamit ede ilk tepkiler tıbbiye ve harbiye de oluşmuştur.zira bu okullarda okutulmak ta olan Fransızca matematik.fizik.biyoloji.iktisat .tarih gibi dersler öğrencilerin ufkunu açıp yenilikçi reformist gençlerin yetişmesine zemin oluşturmuştur.
EĞİTİM TEŞKİLATLARI VE ÖĞRETİMİN KADEMELERİ
Tazimatla başlayan eğitimi teşkilatlandırma çabaları bu dönemde modern hale gelmiş 1879 düzenlenen MAARİF NEZARETİ teşkilatı günümüz eğitim teşkilatının temelini oluşturmuştur. maarif nezaretinin ilk.orta .yüksek öğretimi taşrada gerek vilayette gerek sancakla kaza merkezlerinde modern bir bakanlık teşkilatına dönüştürüp önemli işler başarılmıştır. Bu teşkilat da yapılan modernleşmenin en önemli uygulamasından biri İSTATİSTİK kalemin kurulmasıdır.
1879 da yapılan değişiklikle maarif nezareti bünyesinde ilköğretime denk gelen MEKATİBİ SUBHANİYE dairesi kurulmuş. bu kurum müfettişler sayesinde denetlenmiş. ilk 16 yıl içinde gereken ilginin gösterildiğini ortaya koyan uygulamaları şu şekilde sıralayabiliriz.
“kanuni tedbirler .ilk öğretimin mecburiyeti
“idari tedbirler.. merkez ve taşrada ilköğretim teşkilatların kurulması
“ibtidai okulların açılması ve çoğaltılması
“subyan okullarına yeni usul eğitimin sokulması
“Müslüman halkın kalabalık olduğu yerlerde ilköğretime öncelik verilmesi
“halkın maarif alanında maddi yardımının sağlanması
“taşrada darülmuallim lerin açılması
Bu çabaların sonucu olarak bir çok taşrada liseler açılmıştır. sağır dilsiz okulları sonra görme özürlüler için okullar açılmıştır.
II Abdülhamit han eğitim seferberliğine kaynak için 1883 yılında ise 1866 dan beri ziraat bankasına sermaye sağlamak için aşar vergisine konulmuş onda birlik İANE VERGİSİ ni %39 a çıkartmıştır.bu şekilde elde edilen fonun 3 te ikisini tarımsal gelişmeye ayrılırken kalan üçte biri ise MAARİF HİSSE İANESİ adıyla devlet okullarının yapımına ayrılmıştır.iptidai ve rüştiyelere ise vakıflar,bağışlar ve yerel kaynaklardan sağlanmıştır.Abdülhamit döneminin okullaşmanın üstünde durulması gereken en önemli iki boyutu vardır.bunlar okul türlerinin ve mevcudunun ve sayısının artırılması ile ihtiyaç alanlarına göre okul çeşitliliğini tespit ederek sayısını artırmak en büyük artışında yüksek öğretimde olduğunu da söyleyebiliriz.
Fransız tarihçi georgen Abdülhamit dönemindeki artışı Abdülhamit in yeniden inşa döneminden başlayarak maarif alanında gösterdiği gayret önemlidir .istatislikler ise şöyle sıralayabiliriz.
“1879 da sayısı 277 olan rüştiyelerin 1888 de 435 e çıkması
“1876 da tüm imparatorlukta sadece 6 idadi varken 1893 te 55 i bu sayı 1908 e gelindiğinde 98 e çıkacaktır.
“kız okullarında artış sağlanmıştır
“hukuk,sanayi nefise,ticaret mektebi gibi yeni yüksek okullar açılmış mülkiye mektebi modernleşmiştir.
“İstanbul dan çok diğer illeri hedef almış İstanbul da artış oranı daha düşük kalmıştır.
“1890 lar dan itibaren büyük kentlerde meslek yüksek okulların açılması ve her askeri bölgelerde açılan askeri okulların dışında ŞAMDA TIBBİYE.SELANİK-KONYA-BAĞDATTA hukuk mektebleri selanikte ayrıca polis mektebi de açılmıştır.Abdülhamit Fransa dan mimarlar getirilmiş Fransız tipi mimari modeller seçilmiş.Abdülhamit diğer padişahlardan ayıran en önemli özelliği camiden çok okul yaptığı için maarif perver diye de övgüye boğulmuştur.
Osmanlının çöküşünün tespitiyle birlikte ilk bulunan çözüm yolu Müslim ve gayri Müslim unsurları bir arada yaşatabilme çabasıdır. osmanlıcılık olarak ifade edilebilen bu yaklaşım daha çok II Mahmut döneminde yoğun şekilde takip edilmiş II Mahmut un ‘’ben tebaanın Müslüman ını camide, hristiyanın ı kilisede,Yahudi sini havrada fark ederim aralarında fark yoktur sözü açıkça göstermektedir.Tanzimat ve ıslahat fermanları bu siyasetin sonucu ortaya çıkmıştır.1877/78 Osmanlı Rus harbinde azınlıkların ekseriyetini Osmanlıdan koparılmasıyla Osmanlıcılık politikasının geçersizliği görülmüştür.
II MEŞRUTİYET DÖNEMİ SEÇİMLERİ VE MECLİS MEBUSAN ÇALIŞMALARI
Meclislerin toplantıya çağrılmasıyla başlayan II meşrutiyet döneminde dört genel seçim yapılmıştır.1908-1914-1914-1919 yıllarında yapılan genel seçimlerle oluşan meclis mebus an 1908-1912 *1912-1914*1914-1918* ve 1920 faaliyet göstermiştir.1920 de toplanan ve misak i milliyi kabul eden Osmanlı mebus an meclis diğer meclislerin akıbetine uğramış itilaf devletlerinin meclisi basarak etkili milletvekillerini malta ya sürgüne gönderilmesi ile 11 nisan 1920 de padişah vahdettin tarafından itilaf güçlerinin baskısı karşısında kapatılmıştır. bundan sonraki dönem ise TBMM dir.
1908 meclisinde157 Türk ,54 Arap ,25 Arnavut,22 Rum ,10 ermeni,9 Slav(6sırp-3bulgar)ve 4 Yahudi vekil görev yapmıştır.cumhuriyet döneminde siyasi partiler kanunu kanun olarak uygulanan cemiyetler(siyasi partiler)serseri ve toplantı kanunları çıkarılmıştır 1876 kanuni esasini tamamen kaldırılması düşüncesiyle yola çıkılsa da 13 nisan 1909 da zuhur eden tarihe 31 mart vakası(rumi31mart1325)olarak geçen büyük ayaklanma sonrası toplantılarına ara vermek zorunda kalmış.çıkan isyanda ittihatçı mebuslar meclis terk etmek zorunda kalmış.bu olayın Selanik te duyulması üzerine Mustafa kemalin de aralarında bulunduğu hareket ordusu İstanbul üzerine yürümüş halka hitaben yayınlanan beyannameyi bizzat kendisi hazırlamış. II Abdülhamit isyandan sorumlu tutularak 27 nisan1909 da tahttan indirilmiştir. Yerine geçirilmesi mecliste oylanarak Reşat V. Mehmet geçmiş ünvanını bu günde koruyan İstanbul üniversitesi rektörlüğünün bulunduğu harbiye nezaretinde yapılan törenle tahta çıkmıştır.21 ağustost1909 da 1876 kanuni esasinin 24 maddesi değiştirilmiş. yeni bazı maddeler ilave edilmiş tüm bu düzenlemeler de ise HAKİİMİYET İ MİLLİYE esası (millet egemenliği)kaidesi aranmış padişaha tahta çıkışında meclisi umumide şer i şerif ve kanuni esasi hükümlerine uyacağına,vatan ve millete sadakat edeceğine dair yemin etme şartı getirilmiş olup aslen V Mehmet Reşat meclis tarafından onaylanan ve mecliste yemin eden ilk padişahtır.Anayasanın 113 maddesi olan padişaha hükümetin emniyeti ihlal ettikleri zabıta araştırma ile sabit olanlara Osmanlı ülkesinden ihraç sürgün etme yetkisi kaldırılmıştır.eğer gerek duyulursa sıkıyönetim ilan etme yetkisi hükümete bırakılmıştır.
1912 seçimleri gerçek manada çok partili seçim olmasının yanında ilk erken genel seçim olma özelliğine de sahiptir.1912 seçimlerine ittihat ve terakki ile hürriyet ve itilaf fırkası katılmıştır tarihe bu seçim sopalı seçim olarak geçmiş ilk çalışmasını meclis 18 nisan 1912 tarihinde yapmıştır.
1914 ocak nisan aylarında yapılan seçime tek parti olarak ittihat ve terakki katılmıştır.14 mayıs 1914 açılan meclis mebus an kapandığı 21 aralık 1918 e kadar 310 oturum yapıp II meşrutiyetin en uzun ömürlü meclis olmuştur.5 yıl devam eden meclis ancak önceki 1908 1912 deki gibi feshedilmiştir.1914 meclisi I .dünya savaşı nedeniyle görüşmelerini büyük kısmını bütçe,harp ödeneği.askere alımlar ve askerlerin durumu üzerinde yapmıştır.savaşa rağmen en önemli adımı miladı takvime geçilmesidir.
I I MEŞRUTİYET DÖNEMİ GELİŞMELERİ.
İttihat ve terakkini egemen olduğu bu dönemde ittihatçılar batı örneğine uygun parlamenter sistemi getirmeye çalışmışlardır. eğitimi yaygınlaştırmaya ,medreselerde ıslahatlar yapmışlar,kadının sosyal hayatta layık olduğu yeri alabilmesi için çabalar göstermişler. dernekler kurulmuş ,yasal düzenlemeler yapılmış.laik nitelikli yüksek öğretim kurumlarını modern biçime sokmaya çalışmışlar..ayrıca arap harflerine yenilik yapılmak istenmiş.milli kütüphane.filmcilik. milli coğrafya cemiyetleri kurulmuştur.ordunun modernleşmesi ne önem verilmiştir.
19, YY İKİNCİ YARISINDAN dan sonra devleti çökmekten kurtarma amacı güden fikir akımları nı ise OSMANLICILIK,İSLAMCILIK,TÜRKÇÜLÜK,BATICILIK olarak değerlendirebiliriz.
*Osmanlıcılık tüm milletleri aynı çatı altında tutmak.
*İslamcılık hangi milletten olursa olsun lar bütün Müslümanların halifenin etrafında toplanmasını öngörüyordu. II meşrutiyetteki İslamcılık fikrinin altyapısını sıratı müstakım, sebilirürreşad ve beyanül halk gibi dergilerin oluşturduğunu söylemek mümkündür.İslamcılara göre batı ve doğu medeniyetleri ayrı şartların ve sebeplerin sonucu oluşmuştur. Müslümanlığın batı medeniyetinden üstünlüğüne savunmuşlar. bedevi bir kavmin ‘yeryüzünün en ileri devleti haline getirmiş olan İslam 20 yy da batının varmış olduğu şartlara sahiptir.bu açıdan batıya muhtaç değildir.batı sadece teknik bakımdan üstündür.batının sadece teknik ve ekonomisini almak mümkündür.
*Türkçülük devletin ancak dili .dini soyu ve ülküsü bir olan topluma dayanarak yaşayabileceğini iddia ediyorlardı.
*batıcılık ise kendi içinde ikiye ayrılıp batı medeniyetini bir bütün halinde kabul edilmesiyle yıkımın önlenebileceğini savunanlara karşı batının sadece bilim ve teknolojisi alıp kültürel unsurların dışlanması nı vurgulayanlar vardı.ilki dışındaki bu akımlar aydınlar arasında kurtuluş çaresi olarak görülmüştür.
Yoğun mali sıkıntılar a rağmen maliye bakanı cavid beyin hazırladığı program dikkatle uygulanarak %75 lik gelir artışı sağlayan hükümet buna rağmen açığı kapatamamıştır. borç almak için cavid bey Osmanlı bankası vesilesiyle Fransız lar la görüşmüş ancak ittihatçıların yabancılara bakış açısı öğrenen Fransızlar ağır şartlar öne sürmüşler bu arada almanlar devreye girmiş ve 7 kasım 1910 da 11 milyon altınlık borç anlaşması yapılmıştır.
Trablusgarp ve balkan savaşları sırasında ortay çıkan ve yıpratıcı sonuçlar doğuran temel meselelerden biride subayların aktif siyasete girmiş olmalarıdır.meclis dışı olarak halaskar zabitan gurubunun çalışmaları üzerine padişah V Mehmet Reşat 19 temmuz 1912 de orduya hitaben siyasete bulaşmalarını tenkit edip amirlerine itaat etmelerini mesailerini ise vatan müdafaasına harcamalarını istemiştir.siyasi açıdan daha önceki sadrazamların yer aldığı bir uzlaşama teşebbüsü büyük kabine oluşturulmuş.ancak huzurun sağlanmasında beklenen verim alınamamıştır.uzlaşma yerine sadrazam istifa etmiş .29 ekim 1912 de işbaşına getirilen kamil paşa hükümeti de durumu değiştirememiştir. 8 kasımda Selanik in işgali uğramasından sonra ateşkes yapılmıştır meseleleri görüşmelere çözmeye çalışan kamil paşa saltanat şurası ın aldığı desteği uygulaya koymasına fırsat vermeyen Enver paşa toplantı halindeki hükümeti basarak sadrazamı zorla istifa ettirip harbiye Nazır nazım paşa yı da vurdurmuştur..netice itibarıyla bu olay tarihe BAB I ALİ BASKIN I olarak geçmiş3 lü yönetim ilk olarak ordunun durumunu ele almış 1913 aralığında alman general liman von sanders başkanlığındaki askeri heyet ülkeye getirilmiş ordu yönetimi gençleştirilmeye ihtiyaç görülmüş.Enver paşa harbiye nazırı olmuş ve 1914 bütçesinde askeri harcamalarda %30 indirim e gidilmiştir.II meşrutiyet döneminde yapılan anayasa değişikliklerinden başka hukuki bazı düzenlemelerde olmuştur.isviçre medeni kanunu 1912 yılında Türkçeye tercüme edilerek ceride-i adliye dergisinde yayınlanmış.bunu 1916 alman medeni kanunu tercüme edilerek aynı yıl içerisinde mecelle aile hukuku veticarihukukalanlarındayasalarhazırlamaküzere3kom isyonkurulmuş.bukomsiyon İsviçre.alman.fransız.ingiltere.amerika.avusturya. ve Macar kanunlarını da incelemiştir.komisyon sunuda kadın a erkek karşısında ve kanun nezninde önemli haklar sağlayan hukuk aile kararnamesini 1 mart 1916 çıkarmıştır.
İlk kez farklı dine mensup Osmanlı ların evlenme ve boşanmaya ilişkin bazı değişiklikler bir araya getirilmiştir
1 MART 1916 AİLE HUKUK KARARNAMESİ islam aile hukuku alanında ilk resmi düzenleme özelliğinede sahiptir. kararname İle şeriat mahkemelerinin yetkileri genişletilerek .gayri Müslimlerin.evlenme .boşanma.nafaka. ve çeyiz davaları için yetkili kılınmıştır. bu kararname 19 haziran 1919 işgal kuvvetleri yüksek komiserliğini n isteği üzerine kaldırılmıştır. adli yapıda 25 eylül 1916 da adliye mahkemeleri ile sıkıyönetim mahkemelerini divanı harp görev ve yetkileri ayrılmış.hukuki laikliğin sağlanmasında önemli bir adım olan şer i mahkemeler şeyhülislam lıktan ayrılarak adalet bakanlığına bağlanması ile 25 mart 1917 tarihli kanunla sağlanmıştır.
II MEŞRUTİYETİN TÜRK ÇAĞDAŞLAŞMASINA KATTIKLARI
T.C nin kuruluşun adeta mayası hükmündeki II meşrutiyet dönemi gerçektende verimli olmuştur.cumhuriyete intikal eden birikimlerin en önemlisi ve olumlusu HAKiMİYETİ MİLLİYEiçin önemli adım olan çok partili sistem ve seçim geleneğinin başlamasıdır.meclis artık olmazsa olmaz olmuştur.ittihatçılar kendilerine karşı muhalefet artmasına rağmen meclissiz yönetimi hiçbir zaman tercih etmemişlerdir. 1910 na kadar ittihatçılar meclisi hür olarak çalıştırmışlardır.meşrutiyeti hürriyetin ilanı olarak gören Osmanlı aydınları meşrutiyetin ilanıyla devletin köklü dertlerine çözüleceğine inanmışlar azınlıklarla Müslümanlar arasındaki sorunlar çözülmüş Rumilideki dağlardaki çeteler şehre inip Osmanlı askerleriyle kucaklaşmışlar.törenler düzenlenmiş İngiltere kurtarıcı olarak görülmüştür.
II meşrutiyetin ilanıyla siyasette olan asker 31 mart olayından sonra siyasete müdahalesi iyice artmış.hareket ordusun başındaki İstanbul a giren Mahmut şevket paşa .1913 de öldürülünceye kadar daima siyasetin içinde kalmıştır.İzmir mebusu seyit bey ittihat terakkinin ordudan doğup ordu demek olduğunu söylemiştir.Mehmet Reşat ın biat törenin harbiye nezaretinde olması askerin siyasetteki etkinliğini artırmış.bu dönemde aslında en önemli sözün kelimelerin hakimiyet milliye sözüdür.Anayasanın temel amacının hakimiyeti milliye olduğu sıklıkta mecliste dile getirilmiştir.Mecliste liberal fikirleriyle tanınan Lütfi fikri beyin 50 bin erkek nüfusunun 1 mebus seçebileceğine dair anayasanın 65 maddesindeki erkek kelimesini kaldırarak kadınlara seçmen olma hakkının tanınması teklifine kozmidi efendi itiraz etmiştir.henüz Avrupa da yapılmamış bir şeyi çok geri kalmış olan bizlerin yapmasının mütenasip bir şey olamayacağını n söylemiştir.
1909 meclis mebus anın kabul ettiği ayan meclisi ile ilgili düzenlemeler daha sonraki dönemlerde ilerideki anayasal kuruluşlara zemin hazırlaşmıştır.siyasi müşteşarlıklar buna örmek tir.bakanların yanında tecrübe ve bilgi sahibi olmak suretiyle genç ittihatçılar ın çalışması fikri ancak bu konu mecliste reddedildi.böyle bir uygulama ismet İnönü zamanında yapılmış ancak ismet İnönü başbakanlıktan ayrıldıktan sonra kaldırılmıştır.
16 ağustos 1919 da resmileşen cemiyetler kanunu ile meşrutiyetin ilanı ile hızlanan cemiyet kurmanın önüne geçilmiş cemiyetler zabıta denetimine alınmıştır. bu kanunu cumhuriyet döneminde 28 haziran 1938 de kaldırılmıştır.
İki dereceli seçim sistemi 1946 ya kadar uygulanmış bu tarihten sonra hala uygulanmakta olan tek dereceli seçim sitemine geçilmiştir.
1840 da başlayan ceza kanunnamesi 1911 de (1889 tarihli İtalyan ceza kanunundan etkilenmesiyle)yeni şeklini almış bu kanunda yürüklükten kaldırılarak 1 temmuz 1926 da T.CK. de bu ceza kanunundan yararlanılmıştır. Osman lı döneminde 1912 de tercüme edilen İsviçre medeni kanunu 1926 da TMK nın hazırlanmasına örnek teşkil etmiştir.
SAVAŞLAR ve kaybedilen topraklarımız
1911-14 Trablusgarp savaşıyla kuzey Afrika yı ,balkan savaşları ile balkanları,1914 de başlayan dünya savaşı ile tamamen yok olma noktasına gelinmiştir.
Afrika dan ayrılış Türk İtalyan savaşı ve >Trablusgarp
İtalya 1900 lü yıllardan Trablusgarp ı kendi çıkarları doğrultusunda sömürgesine almak için Fransa ile 1900 yılında anlaşmış Fransa nın Fas taki nüfuzuna karşılık kendisine Trablusgarp üzerindeki nüfuzunu tanınmış.bu nüfuzu 1901 de İngiltere,1902 de Avusturya,1909 da Rusya İtalya nın Trablusgarp üzerindeki çıkarlarını tanımışlardır.23 eylülde İtalya Osmanlıya ültimatom vermiş 26 eylülde Osmanlı notayı nazikçe reddetmiş.28 eylülde babı aliye bir gün süre tanıyan İtalya 29 eylül 1911 de Osmanlıya savaş açmış.Trablusgarp önlerine gelen İtalyan donanması 3 ekimde burayı bombardımana tutmuş.Kıyı şeridini kolayca elde eden İtalya içeride direnişle karşılaşmış.osmanlı da o zaman larda ciddi iktidar muhalefet çatışmaları var idi.yemende Makedonyada Arnavutlukta isyanlar çıkmış.boğazların İtalyan donması tarafından kapatılması nedeniyle bölgeye askerde gönderilememiş.bu arada Enver bey fethi bey ve Mustafa kemal Trablusgarp ın bölgesel kaynaklarının savunulacağı konusunda fikir birliğine vardıktan sonra harbiye nezareti nde girişimlerde bulunarak bölgeye gitmişlerdir.hamdi takma adını kullanan Enver beyi lk kafile ile Mustafa kemal ise gazeteci şerif adı ile2. kafilede yer almış.8 ekim 1911 de yola çıkan Mustafa kemal 19 ekimde iskenderi yeye mısırdan önce tobruk a oradanda derneye geçmiştir.dernede bingazide tobrukta İtalyanlara karşı başarılar elde edilmiş ancak ne varki o esnada balkan savaşları patlak verince bu subayların geri çağrılmasına sebep olmuş ekim 1912 de imzalanan UŞİ antlaşmasıyla Trablusgarp Osmanlı devletinin egemenliğinden çıkmıştır.kuzey Afrika daki siyasi varlığı sona ermiştir.Mustafa kemalin binbaşılığa Enver beyin yarbaylığa terfileri bu olaylardaki başarılarıyla olmuştur.
RUMELİ YE VEDA
Balkan devletlerini kışkırtan Rusyanın çabaları ile Bulgaristan. sırbistan. yunanistan.karadağ.Osmanlı nın elindeki toprakları paylaşmak üzere ititifak yapmışlar.Trablusgarp taki savaşta askeri yönden yetersizliği gören bunu fırsat bilen Karadağ ın 8 ekim 1912 de savaş ilanıyla I balkan savaşı başlamış bu savaşa hazırlıksız yakalanan kendi içerisinde subayların da ittihatçı. itilafçı. halaskar isimleriyle altında siyaset 3 e bölünmesi Osmanlı ordusunun dağılmasına sebep olmuştur. balkan savaşları sırasında Mustafa kemal genel kurmayın kendisini çağırmasıyla Trablusgarp tan ayrılarak fethi beyle kendisine çanakkale boğazı kuvayi milliye komutanlığı verilmiş.osmanlı Üsküp.selanik gibi şehirler savaşılmadan kaybedilmiştir..bu durumda Osmanlı çatalçaya kadar çekilmiş Edirne .işkodra yanya dışındaki tüm Rumeli elden çıkmış. Arnavutluk bağımsızlığını ilan etmiş.Bulgar orduları 15/17 kasım 1912 de saldırıya geçmişler ancak başarılı olamamışlardır.ingiltere.fransa.ispanya.hollanda. ve Romanya Osmanlının izni ile kendi vatandaşlarını korumak için İstanbul a gelip karaya asker çıkarmışlar bulgarsitanla 3 aralık 1912 ateşkeş yapılmasına rağmen Bulgaristan 155 gün sonra edirneyi ele geçirmiştir.edirne savunmasında yer alan kazım Karabekir ve ordu komutanı şükrü paşa esir düşmüştür. Ibalkan savaşı sonrası Londra antlaşması Osmanlı balkanlardan tamamen çıkarılmış bu arada yüzbinlerce Müslüman göç etmek zorunda kalmıştır.
Balkan devletleri aralarında anlaşamaması neticesinde Osmanlı tekrar harekete geçerek Kırklareli ve edirneyi kuşatmış.ancak ilginç olarak meriçi geçmeyeceği sözünü vermiş.tunayı hayal eden Osmanlı şimdi eldeki yerleri kaybedildiği gibi Osmanlının olan yerlere de dahi gitmesine engel olunmuştur.
29 eylül 1913 İstanbul antlaşması ile edirne Kırklareli dimetoka Osmanlıya kalmış.bulgaristanda kalan Türklere eşitlik hakkı verilmiş.4 yıl içerisinde Türkiye ye göç etmek hakkı verilmiş.Türk lerin mezhep hürriyetlerine Bulgar yönetimince tanınması sağlanmış.müslümanlara müftüsünü seçme hakkı tanınmış..14 kasım 1913 Atina anlaşmasıyla Girit Yunanistan bırakılmıştır.
ASLINDA BU ÜNİTEYİ YAZAN HOCALARA OSMANLININ SON VE ZOR ZAMANLARINDA GÖREV YAPAN SULTANLARA HAKERET BABINDA KELİMELER KULLANMADIKLARI İÇİN KELİMELERİ ÖZENLE SEÇİP BAZI OLUMSUZ GÖRÜNEN ANLAŞMALARI MECBUR YAPTIKLARINA HİTAPAL ZORUNDA İFADELERİ KULLNADIKLARI İÇİN TEŞEKKÜR ETMEK GEREKİR.
İNŞAAALAH İLAHİYAT TA BENİM GİBİ 2 SINIFA GİDENLERE FAYDASI OLUR ANCAK BAZI KLAVYE HATALARI OLABİLİR .ÜNİTELERİ ASLİ KİTAPTAN OKUMAKTA FAYDA VAR ÇÜNKÜ BİRAZ KARIŞIK SELAM VE SADECE DUA İSTEĞİYLE
|