Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 Arkadaşları:8 Cinsiyet:Erkek Yaş:50 Mesaj:
3.036 Konular:
340 Beğenildi:1437 Beğendi:478 Takdirleri:10498 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Cevap: ANKARA İLİTAM Kuran ve Hadis İlimleri Özetleri ÜNİTE 3 KURANIN DİL ÖZELLİKLERİ Yedi Harf: Kuranı Kerimin yedi harf üzerine indirilmiş olması sahih hadislerle sabittir. Bir rivayette Hz.Peygamber Kuran yedi harf üzere indi binaenaleyh onlardan hangisi kolayınıza gelirse o harfi okuyunuz. buyurmuşlardır.Yedi harften maksat nedir.Kabul edilen görüşlerden birisi yedi harfin yedi arap lehçesi yani arap kabilelerinden yedisinin dili olmasıdır. Bunlar;Kureyş,Hüzeyl,temim,Ezd,Rabia,Hevazin ve Sad b. Bekir lehçeleridir.El-ahrufus seb’a terkibindeki yedinin bilinen yedi sayısı olmayıp çokluktan kinayedir. kUran ve kıraat Bizzat Hz.Peygamberin sağlığında Kureyş hattına göre yazdırılmış, Hz.Ebubekir döneminde yine aynı hatta göre Mushaf halinde cem edilmiş ve Hz.Osman döneminde istinsah edilen Mushaflardaki bir kelimenin yerine eş anlamlısı dahi olsa başka bir kelimenin yazılabileceğine cevaz veren bir durum yoktur. Resullullahtan her Ramazan ayında o ana kadar inen ayetleri Cebrail ile mukabele ederdi ki buna ARZA denir. Vefatından önceki son Ramazan ayında bu arza iki defa gerçekleşmişti ki buna da ARZAİ AHİRE denir. İlk defa kıraat imamları ve kıraatlerini sistemli bir şekilde tesbit eden kimdir? Ebu Bekir b.Mücahid –Kitabüs Seb’a eseriyle (324/935). Daha sonra aynı asırda yaşayan Ebubekir el İsbahani en Nisaburi de-el gaye fil Kıraatil Aşr eserinde bu yedi kıraate üç kıraat daha ilave ederek (ebu Cafer-Yakub-Haleful-Aşir) kıraatlerin sayısını ona tamamlamıştır. 10 Kıraat İmamı ve Ravileri Şunlardır. 1-Nafi:ravileri,Kalun ve Verş(Libya,Mısır vetunusun bir kısmında halen okunuyor.) 2-İbnü kesir:el Bezi ve Kunbul 3-Ebu Amr:ed Duri ve es Susi (sudanlıların bir bölümü tarafından okunmaktadır.) 4-İbnü Amir:Hişam ve İbnü Zekvan 5-Asım:Ebu Bekr Şube ve Hafs(Tür.Arabistan,Mısır,Suriye,Irak,İran,Pakis,Af gan.Şu an O.yor 6-Hamze:Halef ve Hallad 7-Kisai:Ebul Haris ve Ed Duri 8-Ebu Cafer:İsa b.Verdan ve Süleyman b.Cemmaz 9-Ya’kub:Ruveys ve Ravh 10-Halefül Âşir:İshak ve İdris. Ahad kıraat; Senedi sahih olmakla birlikte yazılış bakımından imam mushafına ve Arap dili gramerine uymayan kıraatlere denir. Müdrec Kıraat; Kuranın bazı ayetlerine tefsir maksadıyla yapılan ziyadelere denir. Uydurma (mevzu) kıraat: Tamamen asılsız olup hiçbir esasa dayanmayan kıraate denir. Kıraatlere güvenilmesinin İlmi Kıstasları Nelerdir? a-Kıraatin sahih senetle Rasulllaha nisbet edilmesi b-Takdiren de olsa Hz.Osmanın İmam mushafına uyması. c-Muteber vecihlerden bir vecihle arap dilinin kaidelerine uygun olması. Müslümanlar arasında günümüzde bizzat okunup tatbik edilen kıraatler 1-Asım kıraati Hafs riayeti; Müslümanların büyük çoğunluğunun kıraatidir. Türkiye, Arabistan, mısır, Suriye, ırak, Pakistan, Afganistan gibi ülkelerde okunmaktadır. 2-Nafi kıraati kalun rivayet; Libya ile mısır ve tunusun bir bölümünde okunmaktadır 3-Nafi kıraati Verş rivayeti; Mısır hariç kuzey afrikanın bazı bölgelerinde yaygındır. Cezayir, sudan, Moritanya, ve tunusun büyük bölümünde okunmaktadır. 4-Ebu Amr kıraati; Sudanlıların bir bölümünde okunmaktadır. Kuran üslubunun en önemli özellikleri şunlardır. a-Mevcut edebi türlerden farklı olması b-Kuranın ses nizamından ve lügavi güzelliklerinden kaynaklanan eşsiz bir ahenge sahip olması.c-Ayetlerde mana ve lafız dengesinin bulunması.d-Edebi türlerin hepsinde mükemmel oluşu.e-Aynı anda farklı seviyelere hitap etmesi.f-Muhtevasındaki farklı konuları hiçbir kitapta olmayan şekilde iç içe işlemesi.g-Tekrar keyfiyetinin bulunması.ğ-Beyan ve ifade tarzlarının çeşitliliği.h-İnsanın aklına ve duygularına dengeli bir şekilde hitabetmesi. Siyat-Sibak; Kuranın ayetlerinde siyak-sibak meselesi bir taraftan ayet ve surelerin tertibiyle diğer taraftan da söz konusu tertip gerçeğinin tabii bir sonucu olarak ortaya çıkan ayetler ve sureler arasındaki münasebet ilmiyle irtibatlı bir konudur. Umum(Genellik)-Husus(Özellik) Husus:Tek vaz ile bir tek manayı ifade etmek üzere konulmuş ve bir tek ferde delalet eden lafızdır. Umum:Tek vaz ile bir tek manayı ifade etmek üzere konulmuş bulunan ve muayyen bir miktarla sınırlı olmaksızın bu mananın kendisinde gerçekleştirdiği bütün fertleri kapsayan lafızlardır. Hususilik çeşitli Kısımlara Ayrılmaktadır. 1-Kullanıldığı mana bakımından harfler has lafızlardır.ör.vav,fa,sümme,lakinne,ev,hatte 2-Özel ve cins isimler has lafızlardır.3-Sayı isimleri has lafızlardır.ör,bir,on,yüz.4-Tesniyeler has lafızlardır.ör,Ebeveyn,sahibeyn.5-Çeşitli kiplerde(emir-nehiy)bulunan fiillerde has lafızlardır.Namaz kılın,emirdir.Yemeyin,haram kılındı gibi. Kuranda Umumiliği ifade eden kelimeler hangileridir? 1-Küll ve cemi(her,hepsi,bütün) kelimeleri umumilik ifade eder.Ör.Gul küllün.2-İsmi mevsuller(ilgi zamirleri,belirsiz zamirler) umumilik ifade eder.Ör.elleziine.3-Eyyu,ma ve men edatları umumilik ifade eder.Ör.femen şehide.4-İstiğrak ve kapsamlılık ifade eden harfi tarif ile belirli(muarref) hale getirilmiş çoğul isimler umumilik ifade eder.Eflehal mü’minun.5-Lamı tarif yada izafet yoluyla marife olan tekil isimler umumilik ifade eder.İnnel İnsane. Mübhematul Kuran; Mübhem, sözlükte algılanması ve anlaşılması zor olan, ayırıcı bir özelliği olman şey,kendisiyle ne kastedildiği açık ve belirli olmayan söz anlamına gelmektedir. Kurandaki bu mübhematı konu edinen ilem denir. Bu ilmin amacı; şahıs, grup, eşya, hayvan, coğrafi bölge adları, sayı ve miktar ile ilgili olan belirsizlikleri gidermeye çalışmaktır. ** Kuran, ifade zenginliği sağlamak, kendisinden söz edilen şahsı yüceltmek ve hoşa gitmeyen ve eksik bir vasıfla muhatabı tahkir etmek gibi sebeplerden dolayı mübhemata yer verilmiştir. Mübhematul kuranla ilgili eserler; a-es-Süheyli, et Tarif vel-i’lam b-İbn Cemaa Gurerrul beyan li Mubhematil Kuran c-Es-Suyuti Muhematul Ekran fi Mubhematil kuran Vücuh ve Nezâir(Eşsesli ve Eşanlamlılık) Vücuh:Aynı şekilde söylenen,ve yazılan fakat farklı anlamlara gelen sözcüklere Vücuh denir.Ör.Dolu.Hem boş olmayan,hemde yağan buz taneleri anlamlarına gelir.Kitap=Tevrat,Vahiy,Kuran,İncil,Amellerin yazıldığı defter.Nezair lafızlarda;vücuh ise manalardadır. Nezâir:Aynı anlama geldiği halde farklı sözcüklerle ifade edilen ve birbirine benzeyen kelimelere Nezair veya eş anlamlı sözcükler denir.Ör.Sakar,Nar,Hutame,Haviye,Cahim kelimeleri değişik yazıp söylendiği halde hepside=Cehennem demektir. Vücuh ve Nezair ile ilgili eserler 1-Mukatil b. Süleyman; el-Vücuh ven-Nezair 2-Ali b. Vafid, el-Vücuh ven Nezair 3-Yahya bi. Selam, et-Tesarif 4-el-Hakim et-Tirmizi, Tahsulu nezairil Kuranil Kerim 5-Ebu Ali el-Hasen el-Bağdadi, el-Vücuh ven Nezair 6-İbnul Cevzi, Nüzhetul a’yunil-Nevzair ilmil –vücuh ven-Nezair 7-İbnul imad, es-Serair fi Manal-Vccuh vel-Eşbah ven Nezair GARİBU’L KUR’AN(Kuranda Yabancı Kelimeler) Kuran Kureyş lehçesiyle nazil olmakla birlikte diğer arap lehçelerinden gelen veya yabancı dillerden alınıp Arapçalaşan kelimelerde içermektedir.Bu bakımdan tefsir alanında Kuranda ki bu tür kelimelerin açıklamasını konu edinen bir ilim doğmuştur bu ilme garibul Kur’an denilir. Bir kısım alimler Kuranda arap dili dışında bir sözcük bulunmadığını savunurlar. Delilleri;Şüphesiz biz onu Arapça bir kuran kıldık(zuhruf.3) Apaçık bir arap diliyle (şuara,195) Arab’a yabancı dilden kitap olurmu (fussilet.44). ** Kuran tefsiri ve garib kelimeler hakkında İbn Abbastan rivayet edilen en eski ve güvenilir haberler Sahifetu Ali b.Ebi Talha adlı eserde nakledilmektedir. ** Suyuti Kuranda Arapçalaşmış(muarreb)kelimelerin bulunduğunu savunur. Bir kısım alimde Kuranda arap dili dışında kelimeler bulunduğunu savunurlar. Endülüslü alim imamı Şatıbi bunlardan birisidir. el-eraik(tahtlar)—Habeşce/ esbat(kabileler)--İbranice / esfar(kitaplar)—Süryanice-nabatça ekvab(testiler)—Nabatça / rakim(levha-kitap)—Rumca/ fum(sarımsak)—İbranice Garibul Kuran ile İlgili Eserler Malik b.Enes-Tefsiru Garibil-Kuran/Muammer b.el Müsenna-Garibul Kuran Kasım b.Sellam-Garibul Kuran/ İbn Kuteybe-Garibul Kuran / Rağıb el Isfahani-el Müfredat fi KUR’AN VE İC’AZ İcaz kelimesi sözlükte; acze düşürmek,aciz bırakmak anlamındadır.Kuranın icazı ise onun, bütün insanları kendi benzerini getirmekten aciz bırakması anlamına gelmektedir.Dolayısıyle hiçbir beşer onun benzerini getirebilme gücüne sahip değildir.Kuranın eşsizliğini ifade eden bu ilme ise İ’cazül Kuran adı verilir. Kuranın mucize oluşunun üç temel delili vardır. Kuranın beşer üstü bir kitap oluşu Muhaliflerine meydan okuması Bir benzerinin getirilememesi. Kuranın i’cazı olduğu yönler a-Nazım ve telif yönünden icazı b-Dil ve üslub yönünden icazı. c-Beşeriyetin ihtiyacını karşılaması yönünden icazı d-Tabiat ilimleri açısından e-İlmi icazı f-Gaybi haberler içermesi. g-Geçmiş milletler ve peygamber kıssaları bulunması. h-Kuranın Hz..Peygamber tarafında değiştirilememesi yönünden icazı. İ’cazul Kuran ile ilgili Eserler Ebu Ubeyde-İcazul kuran / Osman el Cahız-Nazmul kuran / Er Rummani-en Nüket fi İcazil Kuran /El Hattabi Beyanu icazul kuran / El Bakıllani-İcazül kuran / El Cürcani-Delailul icaz Kuranda Hitaplar; a-Hz.Peygambere olan hususi hitaplar b-Hz.Peygamberden başkasına yapılan hitaplar c-Her ikisine birden olan hitaplar Kuranda Yeminler (Aksamul Kur’an) Kuranda yemin içeren ayetlerin çoğu Mekke döneminde inmiştir. Kurandaki yeminleri konu edinen ilme aksamul Kuran denilir. Yeminler söylenen sözün veya şiirin gücünü artırmak,muhatabın dikkatini söylenen söze çekmek için kullanılıyordu.Arapların sosyal hayatlarında yeminin çok büyük rolü vardı.Araplar bir sözün tekidini istediklerinde yemin ediyorlardı.Kuranda yer alan yeminlerde tekid maksatlıdır.Ayrıca üzerine yemin edilen varlığın kıymetini ve önemini göstermek için Kuranda yeminler bulunmaktadır.Kuranda yeminler vav yada la harfleriyle başlamaktadır. Aksamul kuran ile ilgili en önemli eser İbn.Kayyım el Cevziyyenin-et Tıbyennfi Aksamil Kuran adlı eseridir. Allah Kuranda nelere yemin etmiştir? Meleklere(saffat)-Feleke(buruc,Tarık)-Yıldıza(necm)-Fecre(fecr)-Güneşe(şems)-Geceye(leyl)-Kuşluk vaktine(duha)-Zamana(asr)-Havaya(zariyat,mürselat)-Tur dağına (tur)-İncire(tin)-İnsana veya melek topluluğuna (naziat) ve atlara (adiyat) yemin edilmiştir. KUR’ANDA MÜŞKİL(Müşkilul Kur’an) Müşkil:Kuranın bazı ayetleri arasında ihtilaf ve tezat gibi görünen hususlar demektir.Kuran ayetleri arasında ihtilaf ve tezat gibi görünen bu durumları inceleyen ilme Müşkilil Kuran adı verilir. Kuranda bir çok yönden ihtilaflar bulunmaktadır. 1-Bir olayın farklı biçimlerde ve şekillerde anlatılması yönünden ihtilaf.(Hz.Ademin topraktan yaratılması). 2-Konunun farklı biçimlerde yer alması yönünden ihtilaf(Tek eşle evlilik) 3-Fiilin isnadı yönünden ayette yer alan ihtilaf (Bedir savaşında konu edinen….) 4-Hakikat ve mecaz yönünden ihtilaf(İnsanları sarhoş görürsün) 5-Zıt anlamlığın bulunması yönünde ihtilaf(Kalpleri Allahı anmakla huzura kavuşur/titrer) Müşkilul Kuran ile ilgili eserler ; İbn Kuteybe, Tevilu Müşkilil Kuran,/ Mekki b. Ebi Talib, Müşkilatul Kuran/ Muhammed Abduh, Müşkilatul Kuranil Kerim. MUKATTA’A HARFLERİ 29 surenin başında yer alır , 27 Mekki, 2 medenidir. Mukatta harfleri hangi manalara gelir. a-Bu harfler surelerin isimleridir. b-Bu harflerin her biri Allahın isim ve sıfatlarına delalet eder(Allah,Latif,Mecd). c-Bu harflerin bazısı Allahı isimlerine bazısıda Allahtan başka isimlere delalet eder.(Allah,Cebrail,Muhammed.) d-Allahu teala bu harflerle yemin etmektedir. e-Bu harfler kuranın isimleridir. f-İnanmayanların dikkatini çekerek meydan okumaktadır. g-Duyanların ilgisini ve dikkatini çekmektedir. Kuranda Meseller (Emsalul Kuran): Kuranın muhataplarını hidayete, hakka, kemale, her türlü güzelliğe, gerçek insanlığa davet için kullandığı önemli birçok üsluplardan birisi de kuran ilimlerinde Emsalul Kuran adıyla bilinen üslup şeklidir. Mesel; Lügatte, bir şeyin benzeri, aynı şey, delil, hüccet, bir nesnenin sıfatı, ibret ve ölçü manalarına geldiği gibi kıssa, hadis ve destan manalarına da gelmektedir. ** Kuran ıstılahında ve tefsir usulü ilminde mesel veya meseller denilince hakikate vuku bulmayan ancak tezkir, vaz, teşkir, zecr, ibret, bir hareketi tasvib, kastedilen anlamın akla yakınlaştırılması, mananın hissedilir, şekilde tasviri gibi gayeler için kuranın getirdiği misaller akla gelmektedir. Kuranda Meseller üç gurupta toplanır. 1-Musarrah meseller ki açık ve sarih olan mesellerdir. Bu mesellerde mesel lafzı veya teşbihe delalet eden öğe açıkça ifade edilmiştir, bu tür meseller kuranın kerimde çoktur. Rad 17 2-Kamin, gizli ve imanlı meseller, bu tür mesellerde temsil, benzetme edatı zikredilmeden veciz bir şekilde parlak manaya delalet vardır. İsra 29. 3-Mürsel meseller ki bunlarda teşbih hazfı, benzetme yönü açıklanmayan mesellerdir. Fatır 43 Kuranda Münasebet; kelime olarak münasebet, ilgi, ilişki, uyum, uygunluk, benzerlik, yakınlık gibi anlamlara gelmektedir, Tefsir usulü ilminde münasebet deyince kuran ayetleri ve sureleri arasındaki mana ilişkisi, mana uyumu ve mana irtibatı gibi anlamlar akla gelmektedir. Münasebatul Kuran ilmi de ayet ve sureler arasında var olan gizli, açık ve iç içe anlam ilişkilerini, mana insicamını, mana bütünlüğünü inceleyen bir ilim dalıdır. Muhkem – Müteşabih; Muhkem; manası kolaylıkla anlaşılabilen herhangi bir yoruma ihtiyaç duyulmayan ve tek anlamı olan ayetlerdir. Müteşabih; Birçok manaya ihtimali olup, bu manalardan birini belirlemek için harici bir delile ihtiyaç duyulan ayetler anlamına gelmektedir. Anlaşılması açısından müteşabih ayetlerin üç kısımda incelenmesi (Er-Ragıb el-İsfehani) 1-Bilinmesi mümkün olmayan müteşabihler ki bunları ancak Allah bilir. Bunlara mutlak müteşabihler de denilmektedir. Bu tür müteşabihlerin hakikat ve mahiyetlerinin bilinmesi insanlığın gücü dahilinde değildir. Mutlak müteşabihlerin başında sure başlarındaki mukatta harfleri gelmektedir. Allahın sıfatları, Ahiret halleri, Ruh, Sur, Dabbetul Arz, Arş; Kürsi, Kalem, Levhi Mahfuz, Sidrei Münteha ve Beyti Mamur gibi kavramlarda bu gurubun içine girmektedir. 2-İnsanoğlunun sebeplere tevessül ederek bilebileceği müteşabihlerdir. Garip kelimeler, muğlak kapalı ifade ve hükümler de bu gruba girer. 3- birinci ve ikincinin arasında kalan müteşabihlerder. Bunlar ilimde rüsuh sahibi olan alimlerin bilebileceği ve diğerlerinden gizli kalan müteşabih ayetlerdir. Kuranın kerimde müteşabih Ayetlerin bulunmasının hikmetleri: 1-Bu ayetler sayesinde insan fikri dondurulmamış, geniş bir fikir hürriyeti verilmiştir. İlmin gelişmesine önemil bir kapı açılmıştır. 2-İnsan için bir imtihan vesilesi olmuştur. Çünkü müteşabih ayetler insanın gayba imanı noktasında adeta bir ölçü olmuştur. 3-insan ne kadar bilgili olursa olsun Allah Tealanın her şeyi kuşatan ilmi karşısında acziyetini ve kulluğunu idrak etmiştir. 4-İslam dinini tek bir görüşten ibaret, monoton bir din olmaktan kurtarıp düşünce ve fikir zenginin bir din haline getirmiştir. 5-Kuranın kolay ezberlenmesine ve Kuranın muhafazasına vesile olmuştur. 6-Müslümanlar, müteşabih ayetlerle kastedilen manaya ulaşmak için fikir bir cehd ve gayret içine girmişlerdir. Kuranın Ebedi Dili 1-Hakikat; konulduğu ve tahsis edildiği manada kullanılan lafıza verilen addır. a-Lugavi hakikat; anlam dilde hangi mana için vaz edilmiş ise o manada kullanılan lafızlardır. Güneş, ay, yıldızların lafızları. b-Şeri hakikat; Yeni bir vaz ile şarinin lafzı lugavi hakiki anlamından şeri anlamına çevirmesidir. Yani lafzın şarini kastettiği manada kullanılmasıdır. Salat, hac, zekat c-Örfi Hakikat; lafzın manaya konulması, halkın örfü ve kullanması sonucu olmaktadır. 2-Mecaz 3- Teşbih; kapalı olan bir manayı açık hale getirmektir. 4-İstihare; sözlükte ödünç almak, istemek veya birinden iğreti bir şey alma anlamında olup mecazın teşbihle karışmasından meydana gelmektedir. Mecaz cinsindendir. Annenin çocuğuna çiçeğim demesi istiaredir. 5-Kinaye; bir fikri kapalı, dolaylı anlatan söz demektir. Kuranda kinayenin kullanılmasının sebepleri arasında Allahın kudretinin yüceliğini göstermek, bir kelimeyi, daha güzeliyle ifade etmek, açık bir şekilde ifade edildiğinde çirkin olan bir kelimeyi başka bir kelime ile kullanmak, belagat ve mübalağa kastetmek bulunmaktadır. 6-İcaz: Edebiyatta bir düşünceyi çok az sözcükle özlü bir şekilde anlatmadır. İcaz, maksadı en az kelimeyle anlatma sanatıdır. İcazın karışı itnabdır, İtnab; edebiyatta sözü, gerektiğinden fazla kelime veya cümle ile uzatmaktır. İtnab, kasdedilen manayı daha çok kelime ile ifade etmektir.
__________________ Büyükler fikirleri, Ortalar olayları, Küçükler kişileri tartışır.
|