Tekil Mesaj gösterimi
Alt 20 Ekim 2013, 12:16   Mesaj No:4

Medine-web

Medineweb Site Yöneticisi
Medine-web - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medine-web isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:8
Cinsiyet:Erkek
Yaş:50
Mesaj: 3.036
Konular: 340
Beğenildi:1437
Beğendi:478
Takdirleri:10498
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: ANKARA İLİTAM Kuran ve Hadis İlimleri Özetleri

ÜNİTE 4KU’AN VE TARİH BİLGİSİ


Araplar soy olarak güney Arapları atası olan Kahtanın ile Kuzey Arapların atası olan Adnana dayanmaktadır. Asıl Araplar kahtanın soyundan gelenlerdir. Adnan soyundan gelenler ise sonrandan Araplaşmış(musta’rabe) olanlardır. Arapların dilerlide kökü Akkadçaya kadar giden sami diller topluluğunun bir üyesidir. Bu dil ailesi içerisin de Ugaritçe, İbranca, Fenikece, Aramca, Süryanice, Habeşçe dilleri sayılmaktadır.

Kuranda Kıssalar:
Kuranı kerim, insanlar gerçeği daha iyi anlasın, daha iyi ders ve ibret alsın, ilahi mesaj ve hidayet yolunu daha kolay kavrasın diye çeşitli beyan ve üslup şekillerini kullanmaktadır. Kıssa,anlatmak,haber vermek,bildirmek,rivayet etmek,sözü nakletmek,hikaye etmek,izlemek,iz takip etmek,kesmek anlamlarına gelir.
Kasas; Kuranda önemli bir yekun teşkil eden tarihi olaylara denir. Kasas kıssaların, dini, edebi ve tarihi karakterini yansıtan en uygun bir isim olduğunu görmekteyiz.
Kıssa kelimesinin kökünde var olan temel anlamlar:
1-İz sürmek, birini takip edip arkasından gitmek 2-Bir kimseye bir haber veya sözü bildirmek, açıklamak, anlatmak 3-Birşeyi makasla kesmek, kırkmak 4-Aynı kökün aslında isim olup mastar anlamında kullanılan kasas ve kass kelimelerine baktığımızda, gögüs, göğsün başı, ortası vs anlamlarına gelmektedir.
** Kuran, tarihi olayları, mesajı muhataplara ulaştırmak için araç olarak kullandığı bir gerçektir, diğer taraftan kuran bir tarih kitabı da değildir. Dolayısıyla tarihi, tarih için anlatmamıştır. Kuranın tarihi anlatma keyfiyeti, onun asıl hedefi olan dini gayeyi gerçekleştirecek miktarda ve ölçülerde gerçekleşmiştir.
** Kuran kıssalarının anlatım metodu muhatabın zihnini ve dikkatini dini gayeden uzaklaştıracak tarihi tafsilattan kaçınmayı gerektirmektedir.
** Kuranın kıssa üslübu, birinci derecede müminlerin ruhlarına, kalplerine, akıl ve vicdanlarına inanç esaslarını sağlam bir şekilde yerleştirmek için etkili bir araç olarak kullanılmıştır.
** Kuranın ilahi mesaj olma özelliğine paralel miktar ve ölçüde de olsa kıssalar üslubunda tarih de vardır, insanlar arasında yaygın olan tarih anlayışından farklı bir tarih anlayışı da şüphesiz sergilenmektedir.
Kuranın anlatım,üslub ve metodu incelendiğinde üç temel mucizeli temayı görmekteyiz.
1-Dindir,dini mesajın verilmesidir. 2-Parlak bir edebi üslub ve belağatın hakim olmasıdır. 3-Kuranın temel gayesi ve çerçevesi ölçüsün de anlatılan tarihtir.Edebi üslub ve tarih,dini gayeyi gerçekleştirmede bir araç olarak kullanılmıştır.
Kuran üçlü koruma ile tevatüren günümüze kadar gelmiştir.
1-Kuran hem kalblerde ezberden 2-Satırlarda yazıyla korunması 3-Dinlenerek ezberlenmesi.
Diğer Kutsal kitaplar neden Kıyamete kadar korunmamıştır?
Kuranın dışındaki kutsal kitaplar ebediyen geçerli kalmak üzere değil de belli zamanlarda geçerli olmak üzere gönderilmişlerdir.Kurana gelince kendisinden önce gönderilmiş bütün kutsal kitapları doğrulayıcı onları kollayıp gözetici tamamlayıcı olarak kıyamete kadar geçerli olmak üzere gönderilmiştir.
Sebebi Nüzûl.
Sahabe,tabiun ve tebei tabiinden olan müfessirler Kuranı esbabı nüzul ile tefsir etmişlerdir.Hatta başlangıçta tefsir ilmi sebebi nüzulü bilmekten ibarettir.denilmiştir.
Tarifi:Nüzul ortamında gelen bir hadise veya Hz.Peygambere yöneltilmiş bir soruya vuku bulduğu günlerde bir veya daha fazla ayetin hadiseyi /soruyu kapsayan nitelik ve özelliklerini içermek cevap vermek veya hükmününü açıklamak üzere inmesine vesile teşkil eden ve vahyin nazil olduğu ortamı tasvir eden rivayete sebebi nüzul denir.
a-Esbabı nüzul ancak sahih nakille bilinebilir.(Müsned-merfu olan rivayetler).Sahabenin icma ettiği nüzul ortamına ait bilgiler nüzul ortamını yansıttığı için hüccettir.Tabiundan gelen esbabı nüzul rivayetleri ise hadis usulünde mürsel olarak adlandırılmıştır.Nüzul ortamına ait durum sahabinin ismi anılmaksızın rivayet edilmişse bu da Ref(hadisi,Hz.Peygambere kadar ulaştırıp merfu olarak rivayet etmedir.)Ancak onların ref etmeleri mürsel hükmünü almaktadır.
Esbabı nüzul rivayetlerinin sigaları iki guruba ayrılır.
1-Sebeb ifade etmede nass olan kalıplar(rivayetler): Bu kalıpla(Sebebu nüzilil ayeti keza;fe enzelallah;hadese keza fenezalet;suile an keza fenezelet) rivayet edilmiş bir haberin başka bir unsura ihtiyaç olmadan ayetin gerçekten inmesine neden olan hadiseyi anlattığı anlaşılabilir.
2-Sebeb ifade etmede nass olmayan kalıplar(rivayetler);Bu kalıpla(Nezelet hezihil ayetü fi keza;ahsibü hazihil ayeti nezeleh fi keza;muradullahi min hezihil ayeti keza tedullul ayetu ala keza) rivayet edilmiş bir haber söz konusu ayetin gerçek sebi nüzulünü ifade etmez;yani nüzul dönemine ilişkin bir resim tasvir etmez.
Kuranı Kerimi anlama çabasında Esbabı nüzulden yararlanmanın sınırlarını belirleyen ilkeler.
Genel ilkeler:
a-Esbabı nüzul rivayetlerinin tamamını ihata etmek mümkün değildir.
b-Esbabı nüzulü bilmeden de Kuranı anlamak mümkündür.
Özel ilkeler:
a-Sebebi nüzulü bilmenin muktezayı hali(durumun gerektirdiğini,gereğini)bilmek gibi olduğu hallerde esbabı nüzul bilinmelidir.
b-Sebebi nüzulü bilmenin Kuranın zahir naslarını mücmel naslar konumuna getirme şüphesi ve güçlüğü bulunduğu hallerde esbabı nüzul bilinmelidir.
c-Kuranın anlaşılmasında sebebi nüzule olan ihtiyacı ilk planda Kuran belirlemelidir.
Kuranı Kerimin anlaşılmasında esbabı nüzule olan ihtiyacın sınırlarını belirledikten sonra bu ilkeleri tamamlayan ilkelerde şunlardır.
1-Sebebi nüzul rivayetleri hadis usulü açısından tenkide tabi tutulmalıdır. 2-Sebebi nüzul rivayetleri tasnif edilmelidir. 3-Kuranın bütünlüğü dikkate alınmalıdır. 4-Siyak-sibak göz önünde bulundurulmalıdır.
Esbabı Nüzul Kaynakları
1-İbni Şihab ez Zühri-Tenzilatül Kuran / 2-Ali b.El Medini –Esbabün Nüzul / 3-El Vahidi-Esbabün Nüzul /4- İbni Teymiye-Et tibyan fi nüzülil kuran / 5-Es-suyuti-Lübabün Nükul fi esbabin nüzul /6- Abdulfettah el Kadi,Sahabe müfessirlere göre esbabı nüzül.
Mekki-Medenî
Mekki sureler ve ayetler genellikle kısadır. Ana konu akide, inaç, tevhid ve ahlak merkezlidir. Ayet ve sureler kısa, ifadeler vecizdir, Ayetlerdeki üslub canlı,hareketli,vurgulu,şiirsel ve vicdanları etkileyici, duyguları,düşünce ve tefekkürü harekete geçiren özelliklere sahiptir.
Medeni sureler ise ayet ve sureler uzundur.Medeni ayetlere hukiki hükümleri vazaden fert,aile,millet,ve milletlerarası düzeni sağlayıcı prensibleri tafsilatlı bir şekilde anlatan sakin bir nesir üslubu hakimdir.İman ve tevhid mekki olsun medeni olsun bütün Kuranın ana konusudur.Hicretten önce nazil olanların mekki hicretten sonra nazil olanların da medeni olarak kabulü meşhur olan görüştür Hicretten sonra mekkede bile inse yinede medenidir.Mekke ve civarın da inenler mekki,Medine ve civarında inenler de medenidir.
Mekki ve Medeniyi Bilmenin Faydaları
1-Kuranı tefsir etmede kolaylık sağlar.
2-Kuranın beliğ üslublarından zevk almaya ve davet üslubu olarak yararlanmaya yardım eder.
3-Kuranın teşri tarihi bilinir ve davet metodu anlaşılır.
4-Kuranın ne derece sağlam ve güvenilir bir şekilde bize kadar geldiği gerçeği ortaya çıkar.
5-Hz.Peygamberin hayatını öğrenmeye vesile olur.
Mekki Surelerin Özellikleri
1-İçinde secde olan her ayet mekkidir.2-Kella lafzının geçtiği her sure mekkidir.3-Ya Eyyühan-Nas hitabının bulunduğu,ya eyyühellezine emenu hitabının bulunmadığı her sure mekkidir.Hac suresi hariç.4-Bakara suresi hariç içinde peygamberler ve geçmiş milletlerin kıssalarının anlatıldığı her sure mekkidir.5-Bakara hariç içinde Adem ve iblis kıssalarının anlatıldığı her sure mekkidir.6-Bakara ve Ali İmran sureleri hariç hece harfleri (hurufu Mukatta) bulunan sureler.mekkidir.
Medeni Surelerin Özellikleri
1-Hadler(hukuki cezalar) ve miras payları bulunan sureler medenidir.2-Ankebut suresi hariç münafıkların zikredildiği sureler medenidir.(ankebut ilk 11 ayet medenidir)3-Cihada izin ve cihad hükümleri ihtiva eden sureler medenidir.4-Ehli kitaptan bahseden sureler medenidir.
Nâsih-Mensûh
Nesh:Şeri bir hükmün daha sonra gelen şeri bir hükümle yürürlükten kaldırılmasına nesh denir.Buna göre önceki şeri hükmü yürürlükten kaldıran yeni hükme Nasih,hükmü ilga edilen önceki hükme Mensuh,bu olayada Nesh denilmektedir.
Beda ve Tahsis kavramları bazen neshle karıştırılır.Beda;gizlilikten sonra açıklık,önceden var olmayan bir görüşün ortaya çıkmasıdır.Ancak ilmiyle her şeyi kuşatan Yüce Allah için hiçbir şey gizli olmayacağı için Beda Allah için muhaldir.
Tahsis ise umumi olan bir hükmün bazı fertlere tahsis edilmesi demektir,veya genel bir hükmün bazı fertlere hasredilmesidir.Neshi inkar edip tahsisi kabul eden kişi mutezili müfessir Ebu Müslim el-İsfehani dir.Türkiyede merhum Ömer Rıza Doğrul da neshi kabul etmez. Muhammed el Cebride neshin vukuunu reddeder. Süleyman ateş te neshin vukuunu kabul etmeyip sonradan gelen ayetlerin yazılmamış ve peygambere unutturulan ayetler olduğunu iddia eder. Muhammed Abduhda Hz.Peygamberin masuniyetine ve kuranın korunması ilkesine aykırı düşeceği için bu fikre karşı çıkar. Kuranda asıl olan nesh değil,ihkamdır,yani normal olarak ayetler mensuh değil,muhkemdir. Asrımızda Mısırlı alim Mustafa Zeyd nesh le ilgili en-Nesh fil Kuranil Kerim adlı bir eseri vardır.
NOT:Nesh inanç ve temel ahlaki değerlerle ilg,ili ayetlerde değilde emir,yasak ve muamelatla ilgili hükümlerde olabilir.Subhi es-Salihin deği gibi Nesh olgusunu davetmetodu,teşri metodu,tedricilik,veya aşama aşama tebliğ ve eğitim metodu olarak çelişkileri ortadan kaldıracaktır.
__________________

Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır.
Alıntı ile Cevapla