Cvp: SeRiN VeDa.... Allah (c.c)’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun; ey Allah (c.c)’ın kulu ve elçisi,
Hakkın sesi,
Alemlere rahmet, insanlığa uyarıcı ve hidayet müjdecisi.
Küfrün karanlığını dağıtan ve yolumuzu aydınlatan nur huzmesi.
Kutlu sahabelerin (r.a.) gibi sesleniyorum sana: “Anam babam sana feda olsun!”
Özlemin dağıtıyor yüreğimi.
Ey Nebi (a.s)!
Belki göremedim Ay’ı kıskandıran yüzünü ve insanın içini ısıtan güzeller güzeli gülüşünü.
Belki duyamadım sesini; gönüllere inşirah, kalplere hidayet saçan
Ve cenette çağıran.
Belki olamadım yanında; Bedir’de, Uhud’ta, Hendek’te ve Veda Haccı’nda Ka’be’de.
Belki biat için tutamadım öpülesi ellerinden; Akabe’de.
Koşamadım yardımına, düşmanların tuzaklar kuruyorken; Mekke’de, Medine’de.
Fakat, yine de özlemin kor gibi yakıyor yüreğimi.
Ey nebiler nebisi (a.s)!
Hüzünlüyüm, kederliyim ve yanık yüreğim şimdi.
Nedendir bilir misin?
Maziye dönük olsaydı özlemim yalnızca, belki bu kadar yakmazdı benliğimi kuşatan hasretin.
Fakat; ey Nebi (a.s), sen gittin gideli alemde rahmetten eser kalmadı;
Şeytan ve yandaşları kuşattı çepeçevre bizi.
Barış ve esenlikle ilmik ilmik ördüğün coğrafyamıza, göz yaşı ve kan damladı.
İşitiyor musun Filistin’den, Keşmir’den, Afganistan’dan benden yükselen feryadı!..
Bilir misin ey Nebi (a.s), neler oldu bu topraklarda senden sonra? Nice cinayetler işlendi, nice sürgünler yaşandı, nice zulümler yapıldı.
Kırdığın onca put, birer birer yeniden inşa edildi. Ve yeniden sahte ilahlar sahne aldı.
Sümeyyeler, Fatımalar, Zeynepler ağlatıldı.
İffet timsali örtülerine el uzatıldı…
Nasıl yanmasın yüreğim ey Nebi (a.s), nasıl dağlanmasın!
Ey Kainatın Efendisi (a.s)!
Bugün her zamankinden daha fazla muhtacız hayat veren çağrına,
Tezkiye eden mürebbiliğine,
Hidayete ulaştıran önderliğine,
Ve -illa ki- örnekliğine.
Sen ki, yürüyen bir Kur’an’dın, Sen ki, en üstün ahlâk üzereydin,
Bağışla beni; Seni övmek bana düşmez, övmüşken Kainatın Sahibi.
Ey Allah’ın Elçisi (a.s)!
Sana karşı mahcubum, yüzüm yok yüzüne bakmaya.
Zira; sahip çıkamadım bıraktığın emanete hakkıyla.
Üstün ahlâkını, yürüyen Kur’an oluşunu, zalimlere karşı izzetli ve mü’minlere karşı merhametli duruşunu, örnek alamadım lâyıkıyla.
Ama, her şeye rağmen ümidim var; yolunu sürdürmeye ve izinden yürümeye.
Çünkü seviyorum seni,
Seviyorum, seni seveni.
Ey Nebi (a.s)!
Ahir zaman ümmetinin bağrı yanık bir ferdi olarak, zerrelerim adedince salat’ü-selam yolluyorum sana.
Selam olsun sana, aline, ashabına..
Selam olsun; sensizlik ikliminde gölgesine sığındığım ve aşkıyla avunduğum kutlu davana alıntı |