Alıntı:
tuba50 Üyemizden Alıntı
arkadaşlar benim zekat ile ilgili kafama takılan bir soru var.
85 gr altını olan veya bu değerde parası olan dinen zengin hükmünde ve zekat vermekle yükümlü.
burası tamam.
birde öşür var.öşür de anlamadığım yer var.benim komşum seracı yani domates yetiştiriyor.yılda iki defa dikim yapıyor.
bir dönüm yer için fidana 1.5 milyar ödüyor.yetiştirinceye kadar en az 4 milyar harcıyor.şimdi kazandığı paradan giderleri çıkarak mı öşür verilecek,yoksa o kişiyi öşür tutmuyor mu?ben bunu tam çözemedim
esasen çözememiş olmamın sebebi şu bu o kişinin geçim kaynağı nasıl bir insan maaş alıyor ve evini geçindiriyorsa komşunun durumu da o şekilde .
bana bunu sordular.tam olarak kafama oturtamadım soruları.diyelim adamın belirli bir maaşı var aynı zamanda da tarlasına buğday ekti sonra mahsulden öşürünü verdi bu tamam.burayı anladım.
benim tam anlayamadığım şu okadar giderimiz oluyor ki nasıl ödeyeceğiz diye soruyor.yoksa bu kişi de nisap miktarı
malı olduktan sonra mı verecek?öşürü de
veya bir insan kazandığı maaşın zekatın dan sorumlu mu?
burası netlik kazanırsa diğer tarafta netlik kazanacak.
biraz hızlı yazmak durumunda kaldım.umarım esas sormak istediğim anlaşıldı.anlaşılmayan bir şey olursa tekrar sorabilirsiniz.gerçektan kafama taktım şimdi bayan da bana güvendi sordu bir mesuliyet hissettim.
ilginize teşekkürler |
normalde öşür 10 birdir ama
Ebû Hanîfe'ye göre toprağın bitirdiği her çeşit ürüne onda bir veya insan eliyle sulama vb. masraf yapılmışsa yirmide bir zekât gerekir. Tahıl, sebze, meyve gibi... Bu konudaki ayet ve hadisler umum (genellik) bildirir. Ayette şöyle buyurulur: "Topraktan sizin için çıkardığımız mahsulden (zekât) veriniz" (el-Bakara, 2/267). Hz. Peygamber de şöyle buyurmuştur:
"Yağmur suyu ile sulanan yerden çıkan mahsulde öşür vardır" (Buhârî, Zekât, 55; Müslim, Zekât, 8; Ebû Dâvud, Zekât, 5,12; Tirmizî, Zekât,14).
Ebû Hanîfe'ye göre; öşür toprağından çıkan ürün az olsun çok olsun, özel sulama yapılmamışsa, yani yağmur veya nehir suları ile sulanmışsa onda bir; dolap, su motoru, baraj ve benzeri teknik vasıtalarla sulanan toprak ürünlerinden ise yirmide bir nispetinde zekât alınır.
Öşür, araziden elde edilen ürünün tamamı üzerinden verilir. Ekip, biçme ve sulama masrafları, yükümlünün diğer borçları veya aslî ihtiyaçları dikkate alınmaz. Zaten masraflı bir tarım yapılmışsa -sulama, gübreleme gibi- zekât miktarı yirmide bir'e düşeceği için, masraf fazlalığı bu yolla giderilmiş olur. Bir yıl içinde birden fazla ürün elde edilirse, her ürün için ayrı ayrı öşür gerekir. Kısaca tarım ürünlerinin öşrü için yıllanma zorunluluğu yoktur (İbnül-Hümâm, Fethul-Kadîr, II, 8-9; el-Fetâvâl-Hindiyye, I, 187).
Ebû Yusuf ve İmam Muhammed'e göre, özel bakım gerektirmeden, bozulmaksızın bir yıl kalabilen ölçü veya tartı ile alınıp satılan mahsullerde öşür gerekir. Ancak dayanıklı olmayan ve uzunca süre bozulmadan kalamayan sebzelerle kavun, karpuz ve hıyar gibi ürünlerde öşür yoktur (es-Serahsî, a.g.e., III, 2-4).
her nekadar imameynin fetvası bu olsada esas kavil fetva imamı azamın dediğidir muteber olan budur.vesselam