Tekil Mesaj gösterimi
Alt 21 Kasım 2013, 18:01   Mesaj No:7

Medine-web

Medineweb Site Yöneticisi
Medine-web - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medine-web isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:8
Cinsiyet:Erkek
Yaş:50
Mesaj: 3.031
Konular: 340
Beğenildi:1417
Beğendi:474
Takdirleri:10360
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: ANKARA İLİTAM Din Bilimleri II. Özetleri

ÜNİTE 6: KUTSAL VE KUTSAL OLMAYAN

Din insanı kendinden daha kapsamlı ve ebedi bir gerçeklikle (Hak) buluşturur. Bu buluşma, kutsal yoluyla gerçekleşir. Zira kutsal, dini tecrübenin özüdür. Kutsal kavramının geniş bir yelpazede kullanılması onun hem ne kadar önemli hem de ne kadar karmaşık olduğunu, içeriğindeki anlamı mükemmel bir şekilde yakalamanın mümkün olmadığını ortaya koymaktadır.

- Kutsalın dindeki yeri ve önemi nedir?
Kutsal ve kutsal olmayan kavramları, dini ve dindışını ifade etmek için kullanılır. Kutsal kavramı, bir din içerisindeki unsurları birbirine bağlayarak o dinin bütünlüğünü sağlayan veya kuşatan en temel eleman olup din bilimlerinin ana konularındandır.
Din bilimlerinin genel tanımına göre kutsal, politeizmden monoteizme kadar bütün din biçimlerinin özünü oluşturur. Herhangi bir dinde inançlı kabul edilen kişiyi Tanrıya, ritüele, cemaate, doktrine ve ahlaka bağlayan, onun din çerçevesinde kalmasına katkıda bulunan temel tecrübe kutsal duygusudur.

- Durkheim kutsalı nasıl tanımlamıştır?
Din antropolojisinde kutsal kavramı, ilkellerin inancıyla ilgili olarak mana gücünü ve tabuyu tanımlamak için de kullanılmıştır. Bu bakımdan din antropolojisinde kutsaldan söz edilirken totem, tabu ve mana kavramlarından da söz edilmiştir. Bu kavramları göz önünde bulundurarak kutsal ve kutsal olmayan ayırımı üzerinde detaylı olarak ilk defa duran da Fransız antropolog ve sosyolog Emile Durkheim olmuştur.
Durkheim’in düşüncesine göre kutsal, toplum tarafından, ortak ülkünün bireylerce yaşatılması amacıyla meydana getirilmiş, kolektif bilincin bir ürünüdür. Buna göre kutsalı meydana getiren toplumun kendisidir.

Ottoya göre kutsal Kutsal üzerine yazdığı Almanca “Das Heilige” (Kutsal) ile adından çok söz ettiren Rudolf Otto, sosyolojik veya antropolojik hiçbir şeye indirgenemeyecek “Kutsal” fikrinin dinî düşüncenin temelini oluşturduğunu savunmuştur.
Otto’nun temel tezi, dinin, yalnızca çok daha önceden beri var olan, akıldışı bir his ya da doğaüstünün içgörüsü olan kutsallık fikri aracılığıyla anlaşılabileceğidir.
Otto, kutsal fikrinin geçerliliğini kanıtlamak için rasyonel bir yöntem kullanmış, fakat kutsalın aklî ve ahlakî yönüne değil de, aklî olmayan hissî yönüne vurgu yapmıştır. Ona göre kutsal, saygı uyandıran bir korku ve gizem hissi, “bütünüyle öteki” olan bir şeyin tecrübe edilmesidir.

- Kutsalın Tanrı kavramını aşan bir şey olduğunu kim söylemiştir?
İsveçli teolog ve dinler tarihçisi Nathan Soderblom, dinin merkezi kavramının kutsallık olduğunu ve kutsal ile dindışı (profan) arasındaki ayrılığın tüm gerçek dinî hayatlarda temel teşkil ettiğini söylemiştir. Ona gore kutsallık, tanrı kavramını bile aşan bir boyuta sahiptir.
Kutsalı önemli bir yorumlayıcı terim olarak kullanan diğer bir bilim adamı Alman psikolojist-filozof Max Scheler’dir. Schler, kutsalın sınırlı bir varlığın tecrübesiyle sınırlanamayacağını iddia etmiştir.

- Kutsalın mahiyeti, yapısı, anlamı, tezahürleri ve çeşitleri konusunda en etkileyici açıklamayı kim yapmıştır?
-Kutsalın mahiyeti, yapısı, anlamı, tezahürleri ve çeşitleri konusunda en etkileyici açıklamayı Romanyalı Mircea Eliade yapmıştır.
Eliade, dini tanımlarken Otto ve Durkheim’in tanımlarını izler ve onları birleştirir. Otto’ya paralel olarak, dini kutsal bir tecrübe olarak görür. Fakat dini kutsala bağlarken Durkheim’in terminolojisini ve yaklaşımını benimser; kutsal ve dindışından “dünyada var olmanın iki biçimi” olarak söz eder.
Ona göre iki türlü varoluş vardır: kutsal varoluş ve dindışı varoluş. Kutsal varoluşun bilincine vararak yaşayan insan dindar insandır. Dindar insanın davranışları kutsalın tezahürleri çerçevesinde düzenlenir.

Eliade’ye göre kutsalın insan hayatındaki yeri ve önemi nedir?
Eliade'ye göre insan, kutsalı keşfederek yaşadığı dini tecrübeyle, doğal ve beşeri durumunu aşmaya çabalar. Böylece din insanı, olağan, izafi, tarihsel, fani dünyanın ötesine taşıyarak onun anlam arayışına bir cevap verir.

Kutsal nasıl bir yapıya sahiptir?
- Kutsal, karmaşık bir yapıya sahiptir. Hemen her yerde karşımıza çıkan kutsallar, çok uzun bir tarihsel evrim sürecinden geçmiş karmaşık dinî fenomenlerdir.
Bunlar; ayinler, mitoslar, tapılan nesneler, simgeler, mukaddes insanlar, hayvanlar, bitkiler, kutsal yerler ve benzerlerinden oluşuyor. Bunların her birinin son derece yoğun, karmaşık ve çok zengin bir yapısı vardır.
Kutsal, her zaman belli bir tarihsel dönem içinde kendini gösterir. En bireysel ve en aşkın mistik tecrübeler bile tarihsel koşulların etkisi altındadır. Yani bizim inceleme konusu yaptığımız kutsal, tarih içinde tezahür etmektedir.

Yerel, yani belli bir bölgeyle sınırlı kutsallar olduğu gibi evrensel değerleri olan ya da sonradan evrensellik kazanan kutsallar da vardır. Örneğin ; Hintliler “Aşvatta” denilen bir ağacı kutsal sayarlar. Öte yandan bu ağaç, bütün eski çağ kültürlerinde görülen kozmik Hayat Ağacıyla ilgili olması itibariyle de evrensel nitelik taşır.

- Kutsallar değişebilirmi?
-Kutsallar her zaman sabit ve tek yönlü olmayabilirler. Kutsal olgular (fenomenler), dinî içeriklerini olmasa bile biçimsel işlevlerini değiştirebilirler.(Hacer-i Esved taşı gibi…)

- Kutsal ne şekilde kendini belli eder?
Kutsalın ortaya çıkışı Kutsalın yapısal özelliklerinden bir diğeri, onun her zaman belirli şeyler aracılığıyla tecelli edip ortaya çıkmasıdır. Kutsalın tezahürüne aracılık eden bu şeyler, yaşadığımız dünyadan bir nesne, bir figür, bir simge, bir ahlak kuralı hatta bir düşünce olabilir.
Buna göre kutsal, her zaman kendisinden başka bir şey aracılığıyla ortaya çıkar; nesneler, mitoslar veya simgeler aracılığıyla tecelli edebilir. Ancak kendini, olduğu gibi doğrudan ortaya koymaz. Kutsal, her biçimde hatta en garip biçimlerde bile kendini ortaya koyabilir.

- Kutsal kendini her insana aynı şekilde mi belli eder?
Kutsal, kendini her insana aynı şekilde belli etmez. İnsanlar, zihinsel ve kültürel durumlarına göre onu farklı şekillerde algılarlar. Bazı durumlarda, kutsal olan bir şey, bu kutsallığı bir başka şeye nakledebilir.

- Kutsal, sirayet edicimidir?
- Bazı durumlarda, kutsal olan bir şey, bu kutsallığı bir başka şeye nakledebilir. Buna en klasik örnek, kutsal bir kişinin el temasıyla başkalarını kutsallaştırması işlemidir. Veya Kâbe’ye dokunan birinin elinin içinin öpülmesi…

- Kutsal, kutsal olmayanla birliktemi varolur?
- Kutsal, kutsal olmayanla birlikte var olur. Yani kutsalın değeri kutsal olmayan aracılığıyla ortaya çıkar. Tarihin herhangi bir döneminde hemen her şeyin kutsal olarak telakki edilmesi, kutsal olan-olmayan ayrımını ortadan kaldırmaz

- Kutsalın toplum için değeri nedir?
Kutsallın toplumsal boyutu: kutsal aynı zamanda toplumsal bir boyuta da sahiptir. Bu yönüyle kutsal, bir yaşam kalıbı oluşturur. Toplumun bireyleri, o toplumun değerlerini ifade eden kutsallara bağlılık gösterirler. Böylece kutsal, insanlara davranışları konusunda yön gösterici rol oynar. Bu bakımdan kutsal, toplumun yazılı olmayan kanun kurallarını oluşturur. Ahlak ve görgü kuralları, vatan sevgisi, bayrak sevgisi buna örnektir.

- Kutsal ve Tabu İlişkisi
Kutsal bir takım yasaklar ve sınırlamalar içerdiği için tabu kavramıyla da ilişkilendirilir.
Kutsal, kendisinde özel güçler bulunduğuna inanılan, hayranlık ve korku uyandıran, niteliği tam olarak anlaşılamayan, kendini bazı nesnelerde, ayinlerde gösteren güç olarak tanımlanır. Tabu ise dokunulması tehlikeli ve yasak olan şey demektir.Bu anlamda Tabu Haram kelimesiyle aynı anlama gelmektedir.
İskoçyalı antropolog Robert Smith’e göre tabu, doğaüstü cezalara çarptırılma korkusundan kaynaklanır.

- Kutsalla temasa geçmeden önce neler yapılır?
- Bir çok toplumda kutsala yaklaşmadan veya kutsal bir nesneye temas etmeden ya da kutsal bir mekana girmeden önce çeşitli törenler veya temizlenme ayinleri yapılır. Bunların yanında, kutsala yaklaşılırken veya kutsal bir mekana girerken bazı özel kıyafetler de giyilmektedir.

- Kutsalla ilgili tabular süreklimidir?
- Kutsalla ilgili bazı tabular geçicidir. Fakat tabu kutsalı da aşan bir şeydir. İnsanlar tarafından kutsal olarak nitelendirilmeyen bazı güçler de tabu sayılır. Kutsalla ilgili tabuların bazıları geçicidir, fakat kötü güçlerle ilgili tabular kalıcıdır. Bir takım tabular içermesi dolayısıyla kutsalla temasa geçmeden önce bazı hazırlıklar yapmak gerekir.
Bunun yanında kutsalla ilişkilendirildiği fakat gerçekte kutsal nitelik taşımayan tabular da bulunmaktadır. Cin, şeytan vb. gibi…
Yakın akrabalar arası evliliğin yasak oluşuyla ilgili en meşhur kuram Freud’a aittir.
Durkheim ve Freud’un görüşlerine karşı din, yakın akrabalar arası evliliğin yasaklanma nedeninin altında nesli koruma kaygısının yattığını belirtir.

- Domuzun haram oluşunu antropologlar nasıl açıklamıştır?
- Bu konudaki en meşhur kuram James Frazer’e aittir. Frazer’in bildirdiğine göre domuzlar, ilk zamanlar, pis sayılan bütün hayvanlar gibi kutsaldılar, onların yenmemesinin nedeni, kutsal olmalarıydı.
Durkheim, Freud ve Frazer gibi bazı antropologlar dini yasakları tabu kuramıyla açıklamaya çalışmışlardır. Marvin Harris gibi günümüz antropologlarından bazıları ise dini yasakların temelinde bazı korkular ve yanılsamalar aramanın anlamsız olduğunu savunur.

Bir şeyin kutsallığını belirleyen faktörler şunlardır:
1. Tanrının, bir mekânın, bir zamanın veya başka herhangi bir şeyin kutsal olduğunu bizzat belirtmesi.
2. Bir yerin ulûhiyete tahsis edilmiş olması.
3. Ulûhiyetin herhangi bir yerde tecelli etmesi (teofani)
4. Tanrının kelamının tecelli etmesi: Tanrının kelamının tecelli ettiği yazı karakterleri, yazı malzemeleri, yani Tevrat, İncil ve Kur’an gibi metinler kutsalın kaynağı olan Tanrıya ait olmaları nedeniyle kutsaldırlar.
5. Peygamber, din kurucusu, aziz, veli gibi dinde kutsallık atfedilen kişilerin yaşamları.
6. Bazı doğa varlıklarında doğaüstü gücün sezilmesi

Kutsalın türleri de şunlardan oluşmaktadır:
Kutsal mekan, kutsal zaman, kutsal varlık, kutsal nesne.

Kutsal mekan: Kutsalı belirleyen faktörlerin bir mekanda tezahür etmesi o mekanı kutsallaştırır. Kutsalın tezahür etmesiyle mekânda değişme ve farklılaşma gerçekleşir. Kutsalın tezahür etmesiyle bu mekân, artık önceki doğal ve olağan özelliklerinin ötesinde, bambaşka bir hakikate sahne olmaktadır.
Belirsiz, düzensiz ve emniyetsiz olan bir mekân, kutsalın belirmesiyle mutlak, düzenli, güvenli ve huzurlu bir yere dönüşmektedir. Dindar insanın Mekke’de, Medine’de, Kudüs’te ve diğer kutsal mekânlarda kendini farklı bir dünyada, huzurlu ve güvenli hissetmesi, kutsal mekâna yüklenen bu nitelikten kaynaklanmaktadır.
Kutsal yerleri diğer yerlerden ayıran bazı özellikler bulunmaktadır. Bu özelliklerin en önemlisi, kutsal yerlerin etrafının taş, ağaç, duvar vb. şeylerle çevrilerek kutsallık sınırlarının kesin olarak belirlenmiş olmasıdır. Mabet ve kutsal sular da kutsal mekanın özelliklerini oluşturmaktadır.

Kutsal mekanların en önemlisi Kudüs’tür.
Kudüs’ün kutsallığı Tanrı Yehova’ya dayanmaktadır. Yahudilerin Yeruşalayim, Hıristiyanların Jerusâlem, Müslümanların da Kudüs dediği kutsal kent, iki bin yıldan beri tevhidin tarihî ve ruhanî merkezidir.
Yehova'ya, İsa'ya veya Allah'a inanan ve kendilerini İbrahim oğulları olarak nitelendiren Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar için Kudüs paylaşılamayan bir kutsallığa sahiptir. Bu yüzden Kudüs'ün dinler ve mezhepler açısından gerçek anlamda bir "Bâbil Kulesi" olduğu bile söylenmiştir.
- Dinlere göre Kudüs’ün önemi nedir?
Yahudiler için Kudüs vazgeçilmez kutsal bir mekandır. Çünkü onlarla bu mekân arasında Tanrı tarafından çözülmez bir bağ oluşturulmuştur. Tevratta 600 defadan fazla adı geçen Kudüs’ü unutmak Yahudiler için büyük bir onursuzluktur.
Üç büyük mescitten birini barındırması dolayısıyla Kudüs Müslümanlar için de vazgeçilmez bir kutsallığa sahiptir. Kudüs’deki Mescid-i Aksa aynı zamanda Müslümanların ilk kıblesidir. Ayrıca Hz.Muhammed’in Mirac olayında gece yolculuğuna ve göğe yükselmesine sahne olan mekandır.

Hıristiyanların Kudüs’ün kutsallığı konusunda farklı görüşleri bulunmaktadır. Fakat siyasi nedenler ve binyılcı inançlar dolayısıyla bütün Hıristiyanlar Kudüs’e önem vermektedirler. Kudüs’ün Hristiyanlar açısından kutsal mekan olarak yeniden değer kazanması, Roma İmparatoru Konstantin’in Hristiyanlığı kabul etmesinden sonra 326 yılında başlamıştır. Hristiyanlar, Tanrı krallığındaki semavi Kudüs anlayışını benimsemiş olmakla birlikte, Filistindeki bugünkü Kudüs’e de sahip çıkmışlardır. Çünkü kilise, Kudüs’e yapılan hac ziyaretlerinin kendisinin gelişmesinde ve güçlenmesinde etkili olduğunu görmüştür. Bir diğer sebep de tamamen siyasi bir gaye taşımaktadır. Sonuç olarak Kudüs, Yahudiler ve Müslümanlar nazarında sahip oldukları kutsallığa Hristiyanlar nazarında sahip değildir. Hristiyanlar Kudüs’ü hiçbir zaman dini merkez olarak görmemişlerdir.

Kutsal Zaman: Mekân gibi zaman da dindar insan için tekdüze değildir. Dindar insan, iki türlü zaman tanımaktadır. Bunlardan biri, farklılıkları olan, tekrarlanabilen ve telafi edilebilen niteliklere sahip olan kutsal zamandır. Diğeri, dini anlamlardan yoksun, sıradan dindışı zamandır.

Genel olarak Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam dinine mensup olanlar ve günümüzün modern insanı, bir başlangıcın ve sonun olduğu doğru bir çizgi halinde devam eden zaman anlayışına sahiptir. Hint toplumlarında ise zaman dairevidir; zaman sürekli tekrar eder. Zamanın bir başlangıcı ve sonu yoktur. Bu toplumların zaman anlayışı gibi kutsal zaman, tekrarlanabilir bir niteliğe sahiptir.

Kutsal Zamana duyulan ihtiyaç: Dindar insan, kirletilemez ve tahrip edilemez kutsal bir zamana daima ihtiyaç duymaktadır. Dindar insan açısından tarih, dindışı zamanın varlığını sağlayan kutsal zamandan ibarettir. Örneğin; Yahudilerde kefaret günü Yom Kipur, Müslümanlarda da Beraat gecesi dindar insan için manevi açıdan yıllık yenilenmenin gerçekleştiği kutsal zamandır.

Dindar insanın ilk yaradılış zamanına ya da asr-ı saadete dönme tutkusunun temelinde, ilahi olarak tanımladığı varlıklara, şahsiyetlere, zamana ve çevreye olabildiğince yakın olmak yatmaktadır. Eliade, bunu cennet özlemi olarak tanımlar.Sonuç olarak, kutsal zaman deneyimi dindar insanlara dindışı zamanın getirdiği kirlenme ve tahribatı yok etme imkanını vermektedir. Yeni yıl ayinleri, kutsal bayramlar, günler ve geceler aracığıyla günahlarından ve kötülüklerden arınan insan, yeniden doğarak hayata başlamaktadır.

1-Kutsal Zaman Ölçüsü Olarak Ay
Güneş her zaman olduğu gibi aynı kalır ve asla değişmez. Halbuki ay, büyür, küçülür, kaybolur. Bu bakımdan, insanla ay arasında bir benzerlik söz konusudur.
Ayın bu hali, hayatın ritimlerini mükemmel bir biçimde temsil eden bir gök cismi olmasına neden olmuştur. Yahudiler için ay, bu özelliklerinden dolayı, Yahudilerin tarihini ve kaderini temsil eden bir simgedir.
Dinlerin çoğunda ay, kutsal zamanın ölçüsüdür. Zaman ölçüsü olarak ay takvimi kullanımının tarihi oldukça eskiye dayanır. Buz çağında bile insanlar ay takvimi kullanmış, ayın safhalarına göre hayatlarını tanzim etmişlerdir.
Ayın hareketlerinin bir takım olaylara neden olduğuna ve bu nedenle zamanı etkilediğine inanılır. Sebep olduğu olayların insan açısından olumlu olup olmamasına göre ayın hareketleri uğurlu ve uğursuz olarak iki kategoride değerlendirilir
2-Kutsal Günler, Geceler ve Bayramlar
Dindar insan için yılın bazı zamanları, kötü güçlerin etkisiz kaldığı, günahların bağışlandığı, ruhun huzur ve mutluluğa kavuştuğu, ilahî âleme kapıların açıldığı kutsal zamanlardır. Bu zamanlar; kutsal günler, geceler ve bayramlar şeklinde tasnif edilebilir.

Ayın hareketi: Kutsal günler, geceler ve bayramlar; tanrıların, peygamberlerin, din kurucularının veya dince kutsal sayılan kişilerin hayatlarının önemli anları ile ilgilidir.

Dinlerde bu varlıkların doğumları, ölümleri ve hayatlarında önemli dönüm noktalarını oluşturan olaylar kutsallaştırılmıştır. Her yıl, bu olayların yıldönümleri özel ibadetlerle ve dinî törenlerle kutlanmaktadır. İnsanlar, yıldönümü kutlamalarında bu olayları manevî bir şekilde yaşarlar ve mistik bir heyecan duyarlar.
- Müslümanların kutsal zamanları nelerdir?
- Mevlit Kandili
- Regaip Kandili
- Mirac Kandili
- Kadir Gecesi
- Beraat Gecesi (Bütün hikmetli işlerin ayrılmasına, bu gecede başlandığı, bu gecede yapılacak ibadetlerin diğer zamanlara nazaran binlerce kat sevapla mükafatlandırıldığı, elli senelik bir ibadet hayatının sevabının bu gecede kazanılabildiği, Allah’ın rahmetinin bu gecede bütün alemi kuşattığı, bağışlanmanın bol olduğu, Hz.Muhammed’e tam bir şefaat verildiği gibi….)
- Cuma Günü
- Aşure Günü (Muharremin onuncu günü)
- Pazartesi ve Perşembe günleri
- Recep, Şaban ve Ramazan Ayları
- Şevval ayının inde tutulan 6 gün oruç vb…
- Yahudilerde kutsal gün ve geceler nelerdir?
- Yahudilikte, peygamberlere veya dince kutsal sayılan kişilere ait önemli kutsal günler ve geceler yoktur. Fakat bunlara benzer ;
- Yom Kipur ve Roş Aşana Günleri (Tövbe ve bağışlanma günleri)(Beraat Kandili)
- Şabat (Kutsal dinlenme ve ibadet günü.Cuma ikindiden cumartesi akşama kadar devam eder.Ateş yakmak, elektrikli alet, telefon, araba ve benzeri şeyleri kullanmak yasaktır. O gün hiçbir iş yapmaz ve sadece Tanrı’ya ibadet ederler.)
- Fısıh Bayramı (Yahudilerin Mısır’dan çıkışları anısına kutlanan bayramdır. Mart-Nisan aylarında 8 gün sürer.Mayalı yiyecek yemezler.)
- Şavuot Bayramı (Tevrat’ın Tanrı tarafından Yahudilere verilişini kutlama bayramıdır.Haziran-Temmuz aylarında kutlanır)
- Sukkot Bayramı (Yahudilerin Mısır’dan çıktıktan sonra 40 yıl çölde dolaşmaları anısına yapılan bir bayramdır.Eğlence yönü ağır olan bu bayramda, evlerinin bahçesine kurdukları çadırlarda milli oyunlar oynarlar)
-Fısıh, Şavuot ve Sukkot Yahudilikte aynı zamanda hac bayramlarıdır. Dini kurallara göre Yahudiler her sene bu bayramlarda Kudüs’e hacca gitmek zorundadırlar. Süleyman Mabedi yıkıldığı için günümüzde hac ibadeti sembolik olarak yapılmaktadır.
- Hristiyanlığın kutsal günleri, geceleri ve bayramları nelerdir?
- Noel Bayramı (Tanrı’nın oğlu olarak kabul edilen Hz.İsa’nın dünyaya gelişini anmak için kutlanır.)
- Paskalya Bayramı ( Hz.İsa’nın öldükten sonra dirilişi anısına kutlanan bayramdır.)

- Kutsal Emanetler
Peygamber, din kurucusu, aziz, veli gibi dince kutsal sayılan kişilere ait olduğuna inanılan kalıntılara kutsal emanetler denir. Bu türden kutsal emanetlere hemen her toplumda rastlanır. Bazı toplumlarda kutsal emanetlere özel önem verildiği için bunlar özel mekânlarda muhafaza edilir.
- Yahudilikte kutsal emanet kültü var mıdır?
- Yahudilerde, geçmişte yaşanan putperestlik tecrübelerine istinaden konan katı yasaklardan dolayı kutsal emanet kültü pek yer bulamamıştır.
- Hristiyanlıkta kutsal emanet kültü nasıldır?
- Kutsal emanet anlayışı Hristiyanlıkta, İsa’nın haçının parçalarından Meryem’in giysilerine, diğer azizlerin ve şehitlerin kemik parçalarına kadar uzanan geniş bir çeşitliliğe sahiptir.
- Müslümanlardaki kutsal emanet anlayışı nedir?
- Kutsal emanet olgusu Müslüman toplumlarda da bulunmaktadır. Başta Hz.Muhammed olmak üzere bazı peygamberlerden ve bir kısım İslam büyüklerinden intikal eden eşyalar kutsal sayılmakta ve bunlara saygı gösterilmektedir. Ancak Müslüman toplumlarda bu anlayış Budizm ve Hristiyanlıkta olduğu gibi külte dönüşmemiştir.
“Emanat-ı Mübareke” denilen kutsal emanetler;
Hz.Muhammede ait olanlar,
Diğer Peygamberlere ait olduğuna inanılanlar,
Bazı İslam büyüklerine nispet edilen emanetle,
Kâbe’ye ve Mescid- Nebi’ye ait emanetler, gibi gruplara ayrılmıştır.

Kutsal emanetler olgusu evrensel bir olgudur. Bu olgunun temeli, kutsal kişilerin kutsallığının onlara ait nesneler yoluyla da sirayet ettiği inancına dayanmaktadır.

Evliya kültünün egemen olduğu dindarlık kesiminde dindar insan, kutsala olan ihtiyacı çerçevesinde, kutsalın tezahür ettiğine inandığı bu tür nesnelere temas etmeyi veya onları ziyaret etmeyi kutsalla iletişimin yolu olarak görmektedir.

Dindar insan, bunlara dokunmak veya yakın olmak suretiyle, bu nesnelerin temsil ettiği kutsal zamana kendini katmakta ve böylece manevi bir huzur duymaktadır. Ayrıca, bir takım dünyevî beklentilerine ve sorunlarına cevap bulacağına da inanmaktadır. Zira bu tür emanetler dertlere deva, hastalıklara şifa gibi nitelikler de taşımaktadır. Kutsal emanet kültü, antropolojik bir temele dayanmaktadır.
- Yahudiler kutsalı hangi kelime ile ifade ederler?- Talmud
- Kutsal konusunda ne gibi ifadeler söylenebilir?
- İnsanın hakikatle buluşması kutsal yoluyla olur.
- Kutsal, dini tecrübenin özüdür.
- Kutsal değişkendir.
- Kutsal, karmaşık bir yapıya sahiptir.
- Kutsalı “toplum tarafından, ortak ülkünün bireylerce yaşatılması amacıyla meydana getirilmiş, kolektif bilincin bir ürünü” şeklinde tanımlayan din antropoloğu kimdir?
- Emile Durkheim
- Ayın evre ve hareketleri ile ilgili neler söylenebilir?
- Ay güneşden farklı olarak büyür, küçülür, kaybolur yani; değişir.
- Ayla insan arasında birtakım benzerlikler vardır.
- Yahudiler kendi kaderleriyle ay arasında bir bağlantı kurmuşlardır.
- Ayın evrelerinin insan kaderi üzerinde etkisinin olduğuna inanılır.
- Ay, bazı ibadet vakitlerinde zaman ölçüsü olarak kullanılır.
- Müslümanlardaki Berat gecesi Yahudilerdeki hangi kutsal zamanla benzerlik gösterir?
- Yom Kipur


S-1- Din insanı ne ile buluşturur? Ne ile gerçekleşir bu buluşma?
C-1-Din insanı kendinden daha kapsamlı ve edebi bir gerçeklikle (hakla) buluşturur, bu buluşma kutsal yolu ile gerçekleşir.
S-2-Din içindeki unsurları birbirine bağlayan ve o dinin bütünlüğünü sağlayan dinin en önemli ana konusu nedir?
C-2-Kutsal
S-3- Din antropolojisinde kutsaldan söz edilirken hangi kavramlar kullanılır?
C-3- Totem, tabu mana kavramları kullanılır.
S-4- Kutsal ve kutsal olmayan üzerinde ilk kez duran Fransız antropolog kimdir?C-4- Emile Durkheim ona göre bütün toplumlarda 2 farklı alan vardır. Kutsal alan ve kutsal olmayan alan yani din dışı alandır.
S-6- Kutsalın özellikleri nelerdir?
C-6-Kutsal bazen iyi bazen kötü bazen zarar verici ve korkutucu olabilir. Saygı sevgi ve kaygıda uyandır.
S-7-DURKHEİM din tanımı neye dayanır?
C-7- Kutsal ve din dışı ayrımına dayanır.
S-8-Durkheim göre kutsalı meydana getiren nedir?
C-8-Kutsalı meydana getiren toplumum kendisidir. Toplum sürekli olarak kutsal şeyler yaratır. Toplumsal kabul gören kutsak artık tartışılmaz ve inkâr edilmez.
S-9-Das heilige ( kutsal )adlı bir eser yazan Rudolf otto sosyolojik ve antropolojik hiçbir şeye indirgenemeyecek KUTSAL fikri hangi düşüncenin kaynağını oluşturur?
C-9-Dini düşüncenin kaynağını oluşturur.
S10-Ottu kutsalın hangi yönüne vurgu yapar?
C10-Akli olmayan hissi yününe vurgu yapar.
S11- Ottu kutsalı hangi terimle kullanır ve anlamı nedir ?
C11-NUMİNOUS Terimiyle kullanır. Kişinin yüksek ve üstün bir gücün huzurunda bir varlık olarak hissettiği duygudur.* Otunun kutsal ile ilgili yorumu ile DURKHEİM yaklaşımından farklı olarak tecrübî bir nitelik taşır.*
S12- KUTSALIN tanrı kavramını aştığını kim söylemiştir?
C-12-SÖDERBLOM söyler.
S-13-Kutsalın mahiyeti yapısı, tezahürleri ve çeşitleri konusunda en etkileyici açıklamayı kim yapar?
C-13-Romanyalı MİRCEA ELİADE yapmıştır.
S-14-ELİADE dini tanımlarken hangi 2 kişinin tanımını birleştirir?
C 14 Ottu ile Durkheim tanımlarını birleştirir.*Ottu ya paralel olarak dini kutsal tecrübe olarak görür,* Dini kutsala bağlarken de Durkheimin terminolojisini ve yaklaşımını benimser. Ona göre iki türlü varoluş vardır:Kutsal varoluş ve din dışı varoluş. Eliade tüm dinleri kutsalla ilişkilendirir. Kutsal ağaç taş kayada olabilir. Modern insan kutsalı olumsuzlayan insandır. Eliadenın kutsalı antropolojik ve etnolojik verilere dayanır. Dindar insan için kutsal hakikatin ta kendisidir.

KUTSALIN YAPISI
S -1 Kutsal nelerden oluşur?
C-1 Karmaşık dini fenomenlerdir. Bunlar ayinler mitoslar, tapılan nesneler, simgeler, mukaddes insanlar, hayvanlar, bitkiler, kutsal yerler ve benzerlerinden oluşur.
* KUTSAL tarih içinde tezahür eder.Bölgesel kutsallar olduğu gibi evrensel değeri olan kutsallar vardır ör:Hintlilerde aşvatta denilen ağaç kozmik hayat ağacıyla ilgili olması dolayısıyla evrensel kutsal sayılır.AŞVATTA yalnızca tarihsel değil hem yerel hem evrenseldir evrenselliğinin nedeni
Tüm mitolojilerde kozmik ağaçların temsil ettiği evreni simgelemesi evreni bir bicimde somutlaştırmasıdır. Kutsal her zaman sabit ve tek yönlü olmayabilir.
S-2Kutsalın en eski tezahür biçimi nedir? Örnek veriniz?
C-2 En eski tezahür bicimi putperestliktir. Hacer-i Esved ve Kabe örnek verilebilir, cahiliye Araplarınca Kabeye atfedilen Kutsallığın tezahür biçimi Müslümanlar tarafından putperestlik olarak görülmüş ve yeni vahiy ışığında tevhide uygun bir tezahür bicimi, olarak benimsenmiştir.
S-3 kutsal ne ile tecelli edebilir?
C-3 kutsal her zaman kendisinden başka bir şey aracılığıyla ortaya çıkar nesne. Figür veya simgeler aracılığıyla tecelli eder. Kutsal kendini her insana aynı şekilde belli etmez, insanlar kutsalı zihinsel kültürel durumlarına göre onu farklı şekillerde algılayabilirler. Her şey kutsalın tezahür etmiş olduğu bir araç olmuş olabilir.
S-4-kutsal sirayet edicimidir? Kutsal olanla olmayan birlikte var olabilir mi?
C-4 Kutsal olan başka şeye geçebilir, kutsal, kutsal olamayanla birlikte var olur yani kutsalın değeri kutsal olmayan aracılığıyla ortaya çıkar.* Kutsal toplumsal bir boyuta da sahiptir. Bu yönüyle kutsal bir yaşam kalıbı oluşturur. Böylece kutsal insanlara davranışları konusunda yol gösterici olur.

KUTSAL TABU İLİŞKİSİ
S-1- Kendisinde özel güçler bulunduğuna inanılan, hayranlık ve korku uyandıran, niteliği tam olarak bilinmeyen, kendini bazı nesnelerde ayinlerde gösteren güç nedir?
C-1- KUTSAL
S-2 Dokunulması tehlikeli ve yasak olan şey nedir?
C-2 Tabu *Tabu HARAM kelimesi ile aynı anlama gelir. Haram kutsalın bir takım yasaklar içerdiğine işaret eder.
S-3-Tabu hakkında ilk açıklamayı yapan kimdir? Tabuya yakalanan kişi ne ile kurtulur? Tabu nun özellikleri nelerdir?
C-3 İskoçyalı Robertson Smith tir.Tabu doğa üstü cezalara çarptırılma korkusundan kaynaklanır smith bu ilkel içgüdüye tabu adını verir. Tabuya yakalanan BÜYÜ ile kurtulur. Mana gücüne sahip olan nesneler tabu olarak kabul edilir. Ceset tabudur, tabu kutsal gibi sirayet edicidir, tabu ya yaklaşmak için uzun süreli ayinler yapılır. Tabuya dokunmadan önce temizlik yapılır.
S-4 KUTSALLA ilgili tabular süreklimidir? Geçici olmayan tabular hangileridir? Kutsalla ilgisi olmayan tabular var mı dır?
C-4 Kutsalla ilgili tabular geçicidir. geçici tabuların yanın da geçici olmayan tabularda vardır bunlar kral tarikat şeyhi gibi kutsal kişiler Yahudi tanrısı yehova bazı dağ göl nehir kozmik bölgeler daimi tabu kabul edilir. Cin ve şeytan kutsalla iğlisi olmayan tabulardır.
S-5DİNİN GETİRDİĞİ YASAKLARI TABU OLARAK GÖRENLER KİMLERDİR?
C-5Antropologlardır
S-6 Yakın akraba evliliğin yasak oluşuyla ilgili tabu kime aittir?
C-6FREUD aittir kabile içi evliliği yasaklayıp dışardan evlenme (ekzogami) yasasını benimser.
S-7 DOMUZLA İLĞİLİ EN MEŞHUR KURAM KİME AİTTİR? Bu kuramı eleştiren kimdir?
C-7 James Frazer e aittir.Bu kuramı eleştiren, MARVİN HARRİS TİR .
KUTSALIN BELİRLEYİCİ FAKTÖRLERİ
S-1 BİR şeyin kutsallık kazanabilmesi için ne gereklidir?
C-1 Bir yerin, nesnenin kişinin veya bir canlının kutsal olması doğaüstü ilahi bir gücün onunla temasının sonucudur.
S-2 Kutsalın belirleyici faktörleri nelerdir?
C-2 1 -Tanrının bir mekan bir zamanın veya başka herhangi bir şeyin kutsal olduğunu bizzat belirtmesi: kadir gecesi, ramazan ayı, haram aylar gibi
2-Bir yerin ulûhiyete tahsis edilmiş olması: mabetler örnektir
3-Ulûhiyetin herhangi bir yerde tecelli etmesi TEOFANİ) HZ Yakup YABBOK ırmağında ilahi güce muttali olmuştur.
4-Tanrının kelamının tecelli etmesi: Tevrat İncil kuran tanrıya ait olmaları nedeniyle kutsaldır.
5-Peygamber, din kurucusu, aziz veli dinde kutsallık atfedilen kişilerin yaşamları
6-Bazı doğa varlıklarında doğaüstü gücün sezilmesi: bazı dağ, bitki, hayvan ve benzeri doga varlıkları
KUTSALIN TÜRLERİ NELERDİR?
1-KUTSAL MEKÂNLAR: hac mekânları, mabetler
2-KUTSAL ZAMANLAR: bayramlar kutsal gün ve geceler Yahudilerde şabat
Soru: Yahudilik te ŞABAT nedir?
Cevap: Tanrının 6 günlük yaratma işinden sonra dinlenmesidir.
3-KUTSAL VARLIKLAR: Bitki ve hayvanlar
4-KUTSAL NESNELER: Taş, asa , sandık, giysi, yüzük, ilkel insan için çevresindeki her şey kutsal sayılır.
MEKÂNIN KUTSALLIGI
S-1 AXİS MUNDİ ( DÜNYANIN merkezi) hint inanışına göre (MERU DAĞI) Filistin de ( TOBAR DAĞI) Hıristiyanlıkta GOLGOTHA TEPESİ Müslüman inanışında KABE nin kutsal olma özellikleri nedir?
C-1 Bu yerler kutsal oldukları için evrenin merkezinde yer alırlar. Bu nedenle yüksektirler ve ilahi âleme yakındırlar. Kutsal mekân ayrıcalıklı bir mekândır. Kutsalın bu mekânlarda tezahür etmesi bu mekânlar da başkalaşım ve değişim meydana getirir. KUTSALIN tezahürüyle mekân artık düzenli, güvenli ve huzurlu bir yer halini alır.
S-2 Yahudilikte ve Hıristiyanlıkta Kudüs kutsallığını nerden alır?
C-2 YAHUDİLİKTE tanrı yehovadan Hıristiyanlıkta Hz İsanın hatıraları dolayısıyla kutsal sayılır.
S-3-MEKKE kutsallığını nereden alır?
S-3 Bizzat ALLAH tarafından alır. Mekke mukaddes ve haram bir beldedir.
S-4- Hinduların ve Japonların kutsal mekanları hangileridir?
C-4 Hinduların BENARES tanrı şiva ile oğlu Skanda’nın kutsal şehridir. Diğer şehir ise ALLAHABAT TIR. Allahabat hatırında iken ölen kimse direk Brahma nın cennetine gider. BODHİ GAYA Budizm’in kurucusu Budanın hatıraları dolayısıyla kutsaldır.
JAPONLARDA ise HONSHU adasındaki hac yeri İSE nin kutsallığı olarak kabul edilir.

S-5 Kutsal yerleri diğer yerlerden ayıran özellikler nelerdir?
C-5 YAHUDİLERDE kutsal yerler duvarla çevrilidir, Arapçada Harem, sınırın da işaret taşları bulunan yerlere delalet eder. BARENES in çevresi dairevi yol bulunan 15 kmkarelik alanı diğer yerlerden daha kutsaldır. Japonlardaki kutsal yer İSE nin ise etrafı gür ormanlarla çevrilidir. Ayrıca KUTASAL yerler MABET- ŞEHİR olarak görülür. Yahudilerde kudüsteki mabet aynı zaman da kıbleleridir. KUTSAL YERLERİN DİGER ÖZELLİĞİ kutsal sularla çevrili olmasıdır.

PAYLAŞILAMAYAN KUTSAL MEKÂN: KUDÜS
S-1 Yahudiler Kudüs te hangi mabedi kurarlar?
C-1 Süleyman mabedi BET- HAMİKDAŞ OLARAK BİLİNİR.
S-2 hangi Yahudi peygamberi Kudüs ü milletlerin ortasına yerleştirilmiş bir şehir, İsrail oğullarını da toprağın göbeğinde oturan millet olarak görür?
C-2 HEZEKİEL
S-2 Hıristiyanlar Kudüs e ne kadar değer verirler.
C-2 İncil de İsa nın Kudüs e karşı olumsuz tavır takındığı yazılır, ve Kudüs kutsal bir ziyaret yeri değildir, isa İncil de Kudüs e sitem etmektedir.
S-3- PAVLUSA GÖRE HANGİ Kudüs önemlidir? Filistin’deki Kudüs mü semavi Kudüs mü?
C-3 SEMAVİ KUDÜS
S-4 Roma imp Konstantinin Hıristiyanlığı kabul etmesi ve annesinin Kudüs ve çevresine seyahat düzenlemesi ne ile sonuçlanır?
C-4 Hıristiyanlıkta Kudüs yeniden dini bir değer taşır
S-5 Hıristiyanların kudüsü ziyareti sadece dini nitelik mi taşır?
C-5 İlk zamanlar sadece dini nitelik taşırken daha sonraları dünyevi ve siyasi olayada sebebiyet vererek HACLI SEFERLERİNE sebep olur.
S-6 Hıristiyanlar Kudüssü dini bir merkez olarak görürler mi?
c-6 Hıristiyanlar kudusü hiçbir zaman dini bir merkez olarak görmezler

ZAMANIN KUTSALLIGI
S-1 Vakit öldürmek cinayet değil, intihardır diyen din hangisidir?C-1 Yahudilik
S-2 Yeni yıl neyi ifade eder? Yahudi ve Müslümanlarda yıllık yenilenme ne zaman gerçekleşir?
C-2 Yeni yıl evrenin yaradılışının güncelleştirilmesidir. Yahudilerde YOM KİPUR Müslümanlarda Beraat gecesinde insan için manevi acıdan yıllık yenilenme olur.
S-3 Dindar insan için kutsal zaman ne anlama gelir?
C-3 Kutsal zaman deyimi dindar insan için dindışı zamanın getirdiği kirlenme ve tahribatı yok etme imkanı verir.
KUTSAL ZAMAN ÖLCÜSÜ OLARAK AY
S-4- YAHUDİLER İÇİN AYIN ÖNEMİ NEDİR?
C-4 Yahudilere göre ay Yahudilerin tarihini ve kaderini temsil eden bir simgedir. Ayı kutsamakla kendilerini kutsamış olurlar. Yahudiler genel de ay takvimini kullanırlar. 1 yıl 364 değil 354 gündür.
S-5 Yahudilikte ay yılına göre belirlenen bayramlar hangileridir?
C-5Fısıh, Şevuot ( haftalar),Sukkot( çadırlar) bayramı ayın dolunay oldugu 15 gün de başlar.
S-6 Hıristiyanlardaki ay yılana göre belirlenen bayramlar hangileridir?
C-6 NOEL GECESİ, PASKALYA, PENTEKOST VE AZİZ YUHANNA GÜNÜ aya göre belirlenir.
S-7 Yahudilerde kutsal günler hangileridir?
C-7 ROŞ AŞANA VE YOM KİPUR Yahudiler de kutsal günler olarak kabul edilir.
S-8 ROŞ aşana Yahudilik te ne anlama gelir?
C-8 evrenin ve insanın kaderinin yeniden belirlenişi anlamına gelir.
S-9 Yahudiler şabatta neler yapmazlar?
C-9 Şabat vakti Cuma günü ikindi de başlar cumartesi akşamına kadar devam eder. Dindar Yahudiler bu vakitte elektrikli alet telefon araba ve benzeri şeyler kullanmazlar .
S-10 Yahudilerin bayramları hangileridir? Açıkla?
C-10 FISIH SUKKOT ŞAVUOT BAYRAMLARIDIR.
FISIH:Yahudilerin mısırdan çıkışı anısına kutlanan bayramdır.BAYRAM SÜRESİNCE MAYALI YİYECEKLER YEMEZLER.
SUKKOT:Yahudilerin mısırdan çıktıktan sonra 40 yıl çölde dolaşmaları anısına yapılır. Bu bayramda YAHUDİLER EVLERİNDE CADIR KURUP ONU AGAÇ DALLARIYLA SÜSLERLER.
ŞAVUOT: Tevrat’ın Tanrı tarafından Yahudilere verilişi kutlanır. Haziran temmuz aylarında kutlanır ve haftalar bayramı ismi de verilir.
S-11 Hıristiyanlıkta kutlanan paskalya bayramı neyi ifade eder?
C-11 Paskalya Hz İsa öldükten sonra dirilişi anısına kutlanan bir bayramdır.
S-12 Peygamber, din kurucusu, aziz, veli, gibi dince kabul sayılan kişilere ait olduğu inanılan kalıntılara ne isim verilir?
C-12 Kutsal emanetler
S-13 Budistler budanın kutsal emanetlerini nerde saklarlar?
C-13 STUPA DA SAKLARLAR BUNA kimi yerlerde PAGODA adı verilir.
S-14 Yahudilik te kutsal emanet kültü var mı dır?
C-14 Yahudilikte Hıristiyanlıktaki kadar kutsal emanet kültü olmamıştır.
S-15 MÜSLÜMAN toplumdaki kutsal emanetler Hıristiyanlık ve budizimde ki gibi bir külte dönüşmüş mü dür?
C-15 HAYIR DÖNÜŞMEMİŞTİR.
S-16 EMANET-I MÜBAREKE DİYE ANILAN kutsal emanetler nelerdir?
C-16 1) Hz Muhammed(s.a.v) ilgili olanlar
2)Diğer peygamberlerle ilgili olanlar
3) Bazı İslam büyüklerine nispet edilenler
4)Kâbe ye ve mescidi nebiye ait ola
__________________

Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır.
Alıntı ile Cevapla