Cevap: GÜNCEL MANASIYLA[Lailahe illAllah] VE MANASI en başlara bakınız ki Uyarıcı arkadaş bu devletleri islami model olarak görüyor.
ikincisi ise bilinmez arkadaşın tenakuzu : Cevabım:Ben buradaki bazı insanlar gibi cahilmiyim ki bu devletleri model devlet olarak göreyim.Henüz nasıl islam olunura cevap veremeyen bazı arkadaşlar kendi egolarını tatmin etmek için sadece Allah’a ait olan insanların sınıflandırılmasını kendi kıt akıllarına göre yapmaktadırlar.
Bu devletler İslam şeriatiyle idare edilmekle beraber model devlet olma vasıfları yoktur.Çünkü bu devletlerin idaresinde çok hatalar meydana gelmiştir.Model devlet Rasulullahın kurduğu ve dört Halife dönemindeki devlettir.
Bir devletin model devlet olmaması o devletin küfür devleti olmasını gerektirmez.Siz bunu anlamıyorsunuz.
Hem Dinin-aslını hemde usulid-dini dahi anlamamış insanların bir yönetim biçiminin İslam olup olmadığını anlamalarını beklemek ancak ahmakların işidir benim değil.Zaten sizden böyle bekletimizde söz konusu değildi.Fakat amacımız iftira attıkları müslümanları bilinçsiz ve bilgisiz bir şekilde karalayan tekfirci harici diye yaftalayanların ne kadar din konusunda ehil olmadıklarını ortaya koymaktı.
Henüz İslam dinin aslını ortaya koymaktan aciz insanlar asparagas haberlerle geçmişte yaşamış bir takım insanları İslam şeriatine uygun olmayan bir usulle tekfir etmeye yeltenen ve bu insanların nezdinde İslam şeriatiyle yönetilen devletlere olmadık sıfatlarla çok çirkin ifadelerle hiçbir bilgi ve belge ortaya koymadan hitap edenlerin İslam dinini ne kadar bildiklerinin açık göstergesidir.
Bugünkü mevcut rejimleri hiçbir şer-i delile dayanmaksızın İslam diye vasıflandıran bu anlayış her nedense şer-i delillerle Allah’ın istedeiği şekilde hüküm veren muvahhidleri yermektedirler.
Biz hiçbir yazımızda bu sözü geçen devletlerin müslümanlar için örnek devletler veyahut sizin ifadenizle “Model” devletler olduğunu ifade etmedik.Biz bu devletlerin anyasalarının İslam olduğunu beşeri kanunların bu anayasalarda olmadığını iddia ediyoruz.Bu iddiamızın sebebide abdulmelik beyin hiçbir dayanağı olmadan ortaya attığı iftira mahiyetindeki ifadesi idi.Zaten o iddiasınıda şuana kadar ispat etmiş değildir.Ve attığı iftiranın altında kalmıştır.
Fakat görüyorum ki alimoğlu adlı üye yeni bir iddia ortaya atmaktadır.Ehli-sünnet alimlerinden İbni-Kesir ismini bildiğine göre diğer ehli-sünnet alimlerininde ismini bilebileceği kanaatimiz hasıl olmuştur.
Abdulmelik bey iddia ettiği hiçbir iddiasını ispat edemediği duruma hiç olmazsa siz düşmeyin diyerek buyrun İbni Kesirden bu devletlerin anayasalarının küfrüne dair bir tane delil getirin.Sizin getireceğiniz bir tane delil dahi bizim için kafidir.Biz o kitapları okuyoruz orada böyle birşey görmedik.Demekki bizim görmediğimiz şeyi sizin herhalde kalp gözünüz açıktır ki görmüşsünüz buyrun ortaya koyun.Boş keseden atacağınıza İbni Kesirdeki o delilleri ortaya koyunda bizde kabul edelim.
Olaki sizde abdulmelik bey gibi dinin aslının ne olduğunu bilmeden adam öldürmeye küfür demekle yetinmeyip sonrada ben ve hariciler değil Allah kafir diyor diyerek bu seferde Allah adına dinin aslından olmayan bir meselede hüküm veriyorsunuz.
Tevhid ve şirk dininin mahiyet ve anlamlarını idrak etmekten uzak olunduğu takdirde akıl ve din bir bütünlükten uzaklaşır ve akıl dinin önüne bir şeriat koyucu hüküm koyucu olarak çıkar.Bu durum insan nefsinin kudurmasına ve kendisini İlahlık makamında görmesine iter.Bu takdirde “Nefsini ilahlaştıranı gördünmü” mealindeki ayetin anlamının tezahürünün ortaya çıkmasını sağlar. (bilinmez arkadaş o bir kaç çürük dediğin kişi o devletlerin halifesi idiii.devlet başkanı idiii.kanunu idiii.yasaması yürütmesi yargısı idiii.
Abdulmelik arkadaşın dile getirdiği bu.modeliniz budur devletiniz budur kanunsuzlukları budur demeye getirmiş.
konu tarihe kaydığından Abdulmelik haklıdır.Alimoğlu haklılığını uslubuyla batırmıştır.) Cevabım:Bakın insan ya bir bilgi üzere konuşur veyahut suküt eder.İslam dininin kaideleri vardır.Bu kaideleri tayin eden Allah’tır.Bundan dolayı hangi devlet biçiminin İslam hangi devlet başkanın müslüman hangi devlet başkanın kafir olduğuna ancak Allah ve rasulu karar verir.Muvahhidlerde Allah ve Rasulunun belirlemiş bu temel kaide ve kurallara göre kendi dönemindeki devletlere veyahut kişilere bu hükmü uygular.
Biz kendi aklımızdan bazı kişilere veyahut bazı devletlere bu sıfatları veremeyiz.Bunu yaptığımız takdirde tevhid inancımıza darbe vurmuş oluruz.Aynı abdulmelik beyin düştüğü duruma düşeriz.Kalkmış adam öldürmek küfürdür diyor.Sizin buradaki iddianızda buna benzemektedir.
İslam dinine göre Devlet kaidesi şudur.Devletin tüm organları yani Asker polis,maliye,belediye,sağlık vs vs yani kısacası tüm kurumları İslam şeriatine göre dizayn edilir.Bu devletin anayasası İslam şeriati olarak belirlenir.Devletin yönetim kurumlarını işkal eden kişiler bu devletin anyasada belirtmiş olduğu kanunlar çerçevesinde hareket etmekle mükelleftirler.Bu anayasada Kuran ve sünnettir.
Onlar bu kanunlarla insanları idare ettikleri müddetçe onlara itaat etmek farzdır.Bunun delili birçok hadiste olduğu gibi şu ayettede vurgulanmkatdır.
Nisa(59 ) Ey iman edenler, Allah'a itaat edin; peygambere itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de...)
Ayettede belirtildiği gibi bu idarecilier müslüman kimliğini taşıdıkları ve İslam şeriatiyle hüküm verdikleri müddetçe onlara itaat farzı Ayndır.
Ancak bu idareciler yani sultanlar, padişahlar, krallar,aslud-din ile alakalı mevzuların dışında bir takım fıskların ve haramların içirisine düşebilirler.Bunada İslam dini farkılı kavramlar getirmiştir.
Mesela:
Fasık (Fısk işleyen)
Zalim (Hak ve hukuk bilmeyen insanlara zulm eden)
Facir (Yalancı zinakar asi)
Bu kavramalara Kuran Arapların daha evvel hiç kullanmadığı anlamlar yükleyerek bu kavramları Kur’anın bazı ayetlerinde kafirlik anlamlarınıda yüklemiştir.
Misal olarak şu ayette olduğu gibi:
Maide-47 (İncil sahipleri Allah'ın onda indirdikleriyle hükmetsinler. Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, fasık olanlardır)
Bu ayettde ki fısk kafirlik manasında vurgulanmıştır.
İşte bizim baştan bu yana açıklamak ihtiyacı his ettiğimiz mesele budur.Siz herahngi bir şer-i delile dayanmaksızın insanları kafir veyahut müslüman diye isimlenidiriyorsunuz.Halbuki bunun ölçüsü Allah’ın kitabıdır.
İslam dininin devlet kaidelerine göre hukuk karşısında emirul mümin dahil herkes eşit şekilde yargılanır.
Bir misal vereyim.Birgün Hz.Ali pazarda dolaşırken daha evvel kaybetmiş olduğu hırkasını bir gayri msülim üzerinde görür ve onu alıp kadıya muhakemeye gider.Bu hırkanın kendisine ait olduğunu söyler fakat gayri müslim bunu red eder.Kadı Hz.Ali (r.a) şahidin varmı der Hz.Ali yok der.
Kadı Hz.Aliye dönerek ey emirül mümin vallahi senin dediğinin doğru olduğuna tüm kalbimle inanıyorum ancak ben Allah’ın hükmüyle hüküm vermek zorundayım deyip hırkanın gayri müslime verildiğine hükm eder.
Bir misalde hatırladığım kadarıyla Fatih Sultan Mehmet döneminden vereyim.
Madem ki siz tarih öğretmenisiniz o halde bunu bilirsiniz.
Fatih Beyazıt da bir cami yaptırır.Bu caminin mimarı bir gayri müslimdir.Cami inşaatının uzaması Fatihin canını sıkarken birde cami inşaatının sınırları planın dışına çıkmış ve başkasının arazasine taşmış olduğunu haber alır.Bu duruma sinirlenen Fatih bu mimarın elini keser.
İslam hukukuna cahil olan günümüz insanları gibi bu mimarda bu konuda bir cehalet sahibidir.Onun düşüncesine göre böylesi ihtişamlı bir padişahtan kellesini kurtardığı için kendisini şanslı olarak kabul ederken.
Birileri bu durumu yargıya taşımısını söyler.
Onun söylediği şu kelime aynen abdulbelik beyin dediği gibi benim kellem onun iki dudağı arasında iken gidip birde onu muhakemeyemi vereyim.Neyseki sonunda ikna olur ve muhakeme başlar.Dünya tarihinden eşine rastlanmamış bir karar çıkar o muhakemede.Evet bu karar kısas kararıdır.
Yani İslam dinine göre hüküm veren hakim Fatihin elininde aynı şekilde kesilmesine hükm eder.Yani kısas hümünü verir.
Şimdi Tarih öğretmeni hoca şunu iyi bilmelisinki bir devletin anayasasının küfür olması ayrı bir şeydir bir devletin başındaki birinin hata yapması fasık olması zalim olması ayrı birşeydir.Halifenin fasık veyahut zalim olması o devletin anayasasının şirk olduğu anlamına gelmez.Bunun iddiası cehaletin aynasıdır.
Şimdi sizide şu sözlerinizi ispata davet ediyorum:devlet başkanı idiii.kanunu idiii.yasaması yürütmesi yargısı idiii:
Madem ki tarih öğretmenisiniz sözü geçen hangi devletin hangi halifesi kendisinden bir kanun icat edipte bunu mevcut kanunlara eklemiş veyahut mevcut şeriatten hangi bir kanunu çıkarmıştır.Bunu bir tarih öğretmeni olarak söylediğinize göre herhalde elinizde bir belge vardır.
Yine mademki siz tarih öğretmenisiniz o halde sözü geçen üç devletinde yürürlükteki kanun maddelerini bilirsiniz.Hangi padişah veyahut sultan bu kanunları değiştirmiştir?
Emevilerde kesinlikle kanun nizam yoktu diyorsunuz.Bir tarih öğretmeni olarak bunu söylemeniz inanın esef verici bir durumdur.Emevi dediğiniz devlet Hz.Ali dönemindeki Halife Muaviyenin idare ettiği devletdir.Eğer bu devletin kanun ve nizamı yoksa onca sahabi Muaviyenin yanında şirke ve küfremi düştüler.Peki bu sözünüzün Hz.Aişe annemizin de bu kanunsuz nizamsız devlete yönetime destek vermesini, düşünürsek anlamı nedir sizce?
Hadi bunu geçtik aradan 1200 küsür yıl geçmiş ve hiç bir islam alimi sizin bu ifadenizi destekleyen tek bir satır yazı yazmamış olmalarına ne demeli.
İmam Azamlar İmam Şafi-iler İmam Ahmetler İbni Teymiyyeler daha nice büyük islam alimleri emevi devletine bu sıfatı vermemişken siz hangi bilgi üzere bu iddiayı ortaya atıyorsunuz.Yoksa siz itaat terakicilerin tarih kitaplarından hareketlemi bunu söylüyorsunuz.
Hadi bunuda geçtik emevi devleti muhalifleri Hz.Ali ve onun yanında yer alan İbni Abbas (r.a) gibi daha binlerce sahabi emevi yönetimi hakkında küfür hükmünü vermemişken siz hangi bilgiye dayanarak bunu iddia ediyorsunuz?
Bunları ispat edin daha sonra zaman bulursam size aslud-dinin ne olduğunu tebliğ edeceğim inşaallah.Çünkü nasıl müslüman olunur ve nasıl hüküm verilir ancak bu kavramı bildiğiniz takdirde ortaya koyabilirsiniz.
Sayın tarih öğretmeni arşivinizde varsa Emevi demiyorum o devlette kanun nizam yok dediniz Osmanlı kanun maddelerini ortaya koyunda bu kanunlar üzerine konuşalım.Bu knaun maddelerinin İslam diniyle çeliştiğinin tespitini yapalım.Onlar bunu yapamadı hiç olmazsa siz bir tarih öğretmeni olarak bunu yapın.Görelim bakalım ne kadar tarih öğretmenisiniz.
Kahhar olan Allah’ın adıyla
[B]Müminun 54-56(Artık sen onları, belli bir süreye kadar kendi gafletleri içinde bırak.)Biz onların hayırlarına koşuyoruz (veya yardım ediyoruz) Hayır, onlar şuurunda değiller)
[B]Enfal-50Melekler, onların yüzlerine ve arkalarına vurarak: "Yakıcı azabı tadın" diye o kafirlerin canlarını alırken görmelisin.)
Hoca siz sorduğum soruları yanıtlayın daha sonra fırsat bulursak devam ederiz inşaallah.Yalnız iddilarınız destekli olsun yani delilli olsun yoksa iftira hoş birşey değildir bunu eminim sizde kabul ediyorsunuz. |