14 Ağustos 2008, 13:33
|
Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 2609 Üyelik T.:
12 Temmuz 2008 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Yaş:36 Mesaj:
550 Konular:
114 Beğenildi:8 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Cvp: şem ile pervane... [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Bir gece pervane böcekleri toplanıp bir mumu nasıl bulabileceklerini tartışırlar. İçlerinden biri, "Hepimiz birden gidip boşuna yorulmayalım. Birimiz bir mum bulsun, gelip bize haber versin" der.
Bir pervaneyi seçer gönderirler. Gönderdikleri pervane böceği uzakta bir köşk, köşkün içinde de apaydın bir mum görür, döner geri gelir. Gördüğü, anladığı kadarıyla mumu anlatmaya başlar.
Yaşlı bir pervane, "Senin mumdan haberin bile yok!" diyerek onu kınar.
İkinci bir pervaneyi gönderirler. Bu seferki, kendini muma şöyle bir atar, sonra dönüp gelir gelir. Mumdan bahseder, ona nasıl kavuştuğunun, sıcaklığını anlatır. Yaşlı pervane onun da sözünü kesip, "Senin bu anlattığın da mum değil. Sen de öbürüne benziyorsun, anlamadığın şeyi nasıl anlatabilirsin!" der.
Son gönderdikleri pervane ise mumu görünce adeta sarhoş olur. Sevinçle ateşe atılır, ateş onu tepeden tırnağa sarar. Bütün vücudu alev alır, kıpkırmızı olur.
Diğerlerini kınayan yaşlı pervane uzaktan mumun bu pervaneyi onurlandırıp kendi rengine boyadığnı görünce, "İşte bu işi yalnız o başardı..."der, "Kim nereden bilsin.. Mumdan yalnız onun haberi var."
Bu dünyada gerçeği bulan, her şeyden vazgeçen, dünyadan bihaber kişidir. Sen de candan, cisimden uzaklaş ki canana yaklaşasın ...Aramadıkça bulamazsın-Âşığın kârı da budur; Sen kör oldukça O'nu arayamazsın ki bulasın... (Mevlana) |
| |