Konu Başlıkları: Din Eğitimi 4.5.6.Hafta
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26 Aralık 2013, 16:56   Mesaj No:2

serpil

Medineweb Kıdemli Üyesi
serpil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:serpil isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 43
Üyelik T.: 03 Temmuz 2007
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:39
Mesaj: 316
Konular: 35
Beğenildi:16
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Din Eğitimi 4.5.6.Hafta

5. Hafta


DİN EĞİTİMİNDE METODLAR
İslam’ın temel kaynakları olan Kur’an ve Sünnet, dinin eğitim ve öğretimi ile ilgili yol gösterici ve sınırlar belirleyici bazı temel prensipler getirmiştir. Ancak eğitimöğretim işi, farklı özelliklere sahip insanlara yönelik insan melekeleri ve tecrübeleri ile bağlantılı bir şekilde sürekli geliştirilecek beşeri bir eylem olduğu için bunun metot ve tekniklerine ait ayrıntılar insanlara bırakılmıştır.

Din eğitiminde metot ve teknikler denilince iki ayrı yönü bulunan bir konudan bahsediyoruz demektir. Bunlardan biri çeşitli şekillerde ve düzeylerde yürütülen din eğitim ve öğretim faaliyetleridir. Okulda, camide, evde, Kur’an kursunda veya bunların dışındaki diğer mekânlarda insanlara dini bilgilerin öğretilmesi, dini tutum ve davranışların kazandırılması maksadıyla yürütülen eğitim öğretim etkinliklerinde hangi metot ve teknikleri kullanılacağı hususu ayrı bir konudur. Bu tamamen din eğitim ve öğretiminin niteliği ve keyfiyeti ile ilgili bir husustur.

İkincisi ise din eğitimi alanındaki yürütülen bilimsel çalışmalardır. Bu konudaki metot ve teknikler, doğrudan eğitimöğretim faaliyetlerinin niteliği ile ilgili değil, din alanında yapılan bilimsel araştırmaların
keyfiyeti ile ilgilidir. Bunlar kimi zaman birbirine karıştırılıyor olsa da her iki konunun metot ve teknikleri ayrı şeylerdir. Din eğitimöğretim faaliyetlerinin nasıl daha verimli yapılacağı sorusu ve bu soruya cevap
teşkil edecek metot ve teknikler bilgisi ne kadar önemli ise din eğitimi alanındaki bilimsel çalışmaların nasıl yürütüleceğine dair metot ve teknikler de o kadar önemlidir.

İslam bilgin ve düşünürleri ilk devirlerden itibaren öğretme ve öğrenme olayı üzerinde görüşler ileri sürüp tedbirler geliştirmişlerdir. Fakat İbn Sina, Gazali, Farabi, İbni Sahnun, Zernuci vb. İslam bilginlerinin
eğitimöğretim konusundaki günümüze kadar ulaşan görüş ve tespitleri, belli sınırlı konulardaki teorik açıklamalar ve eğitimöğretimin keyfiyetine dair yönergeler olmaktan öteye geçmiyordu. Tabii olarak o
dönemlerdeki din eğitim ve öğretimi çalışmalarından bilimsel bir disiplinin metodolojisine dair arayışlar beklenemezdi. Çünkü zamanın şartları gereği ilâhiyat bilimleri alanlarında üretilen bilgilere dair kitapların bir şekilde okutulmasına çalışılıyor, hangi bilgilerin kime ne ölçüde ve nasıl öğretileceğine dair metodik çalışma ve araştırmalara pek ihtiyaç duyulmuyordu.

Günümüzde hem genel eğitim metot ve teknikleri gelişmiş hem de din eğitimi biliminin ortaya çıkması ile dinin nasıl öğretileceğine dair arayışlar hız kazanmıştır. Artık din eğitimi faaliyetlerinde hangi
metot ve tekniklerin kullanılacağı sorusunu rahatlıkla sorabilir ve cevabını arayabiliriz. Aynı şekilde akademik alanda gitgide gelişen ve yaygılaşan din eğitimi bilimi çalışmalarının da bir metodolojik sistem
içinde yürütülmesi gerekmektedir. Bilimsel çalışmalar belli bir metodolojik yaklaşım olmadan yürütülemeyeceği gibi bilimsel disiplinler kendi alanlarına ve amaçlarına uygun genel bir metodolojik
çerçeve oluştururlar. Din eğitimi biliminin de bir disiplin olarak kendi metodolojik çerçevesini oluşturması tabiidir. Bu anlamda din öğretim ve öğretiminin metotları iki kısma ayrılmaktadır: Bunlar; genel öğretim metotları ile din öğretimi özel öğretim metotlarıdır.

Genel Öğretim Metotları
Din eğitimi, amaç ve hedefler bakımından genel eğitimden farklılık gösterse de eğitim öğretim metotları ve teknikleri bakımından onun ayrılmaz bir parçasıdır. Eğitim biliminin tarihi süreç içerisinde

kazandığı tecrübeler, geliştirdiği metot ve teknikler din eğitimi için hazır imkânlar olarak alınıp din eğitiminin hedefleri doğrultusunda ve onun amaçlarına uygun şekilde kullanılacaktır. Çünkü genel eğitimde olduğu gibi din eğitiminde de üzerinde durulan ve eğitilmesi istenen insandır ve bütün eğitim öğretim çabaları insana yöneliktir. Belli ruhi ve fiziki özelliklere sahip olarak bütün insanların doğmaları, büyümeleri, gelişmeleri aynı kurallara tabidir. Her insan aynı şeyi aynı tarzda öğrenmez ama her insan anlayabilir ve düşünebilir; anlamanın ve düşünmenin mahiyeti herkes için aynıdır. Yine gücü, şiddeti, yönü farklı da olsa insanlar aynı duygusal özelliklere, aynı duyu organlarına ve duyular vasıtasıyla benzer algılama özelliklerine sahiptirler.

Durum böyle olunca insanların eğitim ve öğretimini sağlamada genel geçerliği olan kuralların, ilkelerin ve metotların tespit edilip uygulanması pek tabii mümkündür. Eğitim konusunda yüzyıllar öncesine kadar uzanan tarihi çabalarla ulaşılmış bulunan mevcut kurallar ve metotlar her eğitim


faaliyetinin ortak imkanlarıdır. Bunlar bireyin insan olma özelliklerinden, insanın fiziksel, zihinsel, sosyal ve ahlâki gelişim ilkelerinden, algılama esasları ve öğrenme yaklaşımlarından hareketle deneylere ve tecrübelere dayanılarak geliştirilmiştir. Halen dünyanın her tarafında uygulanabilme niteliğindeki kurallar eğitim çalışmalarına yön vermektedir. Din eğitimi çalışmalarında eğitim alanının ortak imkanı olan bu genel geçer nitelikteki kuralların, ilke ve metotların bütününden yararlanılacaktır.

Anlatım Metodu
Anlatım metodu, pasif dinleyici durumundaki kişi veya kişilere bilgileri tek yanlı, ve sözlü olarak aktarma esasına dayanan bir metottur. Takrir metodu da denilen bu metot kısa zamanda çok bilgi aktarmaya imkan vermesiyle öğretim etkinliklerinde oldukça sık kullanılır. Sosyal hayatımızda da anlatım önemli bir yer tutmakta, birbirimize bildirmek ve öğretmek istediklerimizi genellikle bu yola iletir ve açıklarız. Anlatıma dayanan iletişim şekli doğal olarak öğretim ortamlarına da taşınmakta,
öğretimde başka özel bir metot kullanmaya karar vermediğimiz zaman kendiliğinden kullanacağımız metot anlatımdır.

İslam dinine ait bilgilerin insanlara öğretilmesinde anlatım metodu ön plana çıkmaktadır. Ayet ve hadislerde yer alan dinin öğretimine dair değişik metotları ifade eden “tebliğ“, “davet“, “irşad”, “öğüt“,
vb. kavramlar tamamen anlatımla ilgilidir. Kur’an’da “öğüt ver, çünkü öğüt müminlere fayda verir.“ (Zariyat, 51/55) anlamındaki ayet bir bakıma anlatımın faydasına işaret etmektedir.

Anlatım metodunun zaman kazandırıcı olması, çok fazla bilginin öğretilmesine imkan vermek gibi faydaları yanında en önemli mahzuru, öğrenenlerin pasif durumda olmaları sebebiyle güçlü ve kalıcı öğrenmelere için elverişli olmaması, öğrenenlerin dikkatlerini canlı tutamamalarına, verilen bilgilerin bir kısmını dikkatten kaçırmalarına yol açmasıdır. Bu bakımdan anlatım metodu, düzgün ve etkileyici dil
kullanımı ile iyi bir motivasyon sağlama ve dikkatleri sürekli canlı tutma becerisi gerektirir

Soru Cevap Metodu
Bu metot, bilme ve öğrenme ihtiyacını uyandırmak, öğretilecek konuya muhatabın dikkatini toplamak üzere önce sorular sorup sonra cevaplar vermek veya karşılıklı sorular ve cevaplarla bilgiye ulaşmayı sağlama şeklinde bir öğretim metodudur. Bir konu hakkında özel olarak formüle edilmiş sorular ortaya konularak cevapların muhataplarla birlikte aranması, öğrenme işlemini aktif hale getirir ve öğrenenin kendi çabası ile bir bilgiye ulaşmasını sağlar. Bilgiye kendi çabası ile ulaşan kişi onu sahiplenir, içselleştirir ve o konuda bir kanaat oluşturarak, güçlü ve kalıcı öğrenme gerçekleştirmiş olur. Bu metodun Kur’an-ı Kerim ve Hadislerde çok sık kullanıldığını görüyoruz.,

Sorucevap metodu, zaman elverişli değildir. Ancak bilgilerin iyice kavranmasını, hazmedilmesini, güçlü ve kalıcı bir şekilde
kaybettirici olduğu için anlatım metodu kadar fazla bilgi aktarımına
öğrenilmesini sağlamak bakımından da son derece yararlı bir metottur. Bu bakımdan belli konuların öğretiminde veya dersin belli bir kısmında sınırlı bir şekilde kullanılması önerilmektedir.

Problem Çözme Metodu
Bilgi konusunu bir problem olarak ele alıp geçici hipotezlerin ve yardımcı verilerin yorumlanması ile sonuca ulaşmayı öngören metoda problem çözme metodu denir. Öğretilen bilginin hayatta karşılaşılan ne
tür problemlerin çözümüne yaradığını göstermek, öğrenmeyi bir problem çözme işi olarak ele alıp zihinlerde problem çözmeye yönelik bir yetkinlik geliştirmesi bakımından bu metot önemlidir. Önce bir
problem ortaya konularak onun bir güçlük olarak hissedilip, problemin kavranması sağlanır, sonra da bu problemin çözümünün ne olduğu üzerinde fikir yürütülerek sonuca ulaşılır. Problem çözme, her konuda
rahatlıkla uygulanabilir olmamakla birlikte sebepsonuç ilişkilerinin önemli olduğu konuların kavranmasında elverişli bir metottur.
Kur’anı Kerimde bu metodun kullanıldığına dair örnekler vardır.

Gösteri Metodu
Gösteri metodu, bir işin veya bir davranışın nasıl yapılacağını, öğreticinin bizzat kendisi yaparak, uygulayarak veya araçlar kullanarak göstermesi şeklinde bir öğretim metodudur. Bu metotla öğrencinin işitme duyusunun yanında görme duyusuna da hitap edilmesi, sözel anlatımın görsel malzeme ile somutlaştırılması sağlanmış olur. Öğrenenlerin birden çok duyusunun öğrenmeye yöneltilmesi ile daha güçlü bir öğrenme gerçekleşmiş olur.
Dini ve ahlâki erdemlere dair tutum ve davranışlar ile ibadetler ve görgü kurallarına dair motor davranışların öğretilmesinde gösteri en etkin bir metottur. Bu konuda öğretmenin bizzat yaparak göstermesinin yanında şekiller, şemalar, resimler, nesneler, filimler vb. araçlar da kullanılır. Din eğitiminde öğretmenin sınıf içindeki ve sınıf dışındaki kişisel davranışlarının ve genel yaşantısının örnek olucu etkisi de
bir gösteri metodu olarak değerlendirilmelidir.

Gösteri metodu, sözel anlatımların görsel araçlarla desteklenmesi anlamına da geldiği için daha çok diğer metotlarla birlikte kullanılan destekleyici bir metottur; dikkatle uygulanabildiği her konuda bir
sakınca taşımaksızın öğretimin gücünü ve etkisini artırıcı rol yapar.

Gözlem Metodu
Gözlem metodu; yaşantıların, olayların ve varlıkların oldukları yerde ve kendi doğal şartlarında gözlenmesi ve incelenmesi suretiyle onlarla ilgili bilgilerin öğrenilmesini sağlayan bir metottur. Hangi olayın veya varlığın inceleneceği öğretim amaçlarına uygun olarak tespit edilerek öğrencilerin nesnel gerçekle yüz yüze gelmeleri, onu bütün yönleriyle kavramaları ve ondan kullanılabilir sonuçlar çıkarmaları sağlanır. Gözlem yapan kişiler aktif öğrenme çabası içine girerek kendi gayretleri ile bilgiye ulaşırlar,
gördüklerini kendi ön bilgileri ile karşılaştırarak yeni bilgi ve duygular kazanırlar, ibretler alır, hikmetler sezerler.

Rol Oynama Metodu
Rol oynama; bir fikrin, durumun veya olayın temsili olarak canlandırılmasıdır. Bir veya daha fazla öğrenciye öğrenilecek konu ile ilgili roller vererek o rolü oymaması, konuyu canlandırması istenir. Rol
oynayan öğrenci, temsil ettiği rolün gerektirdiği tutum, davranış ve anlayışları denemiş, uygulamış ve yaşamış olur. Bu yöntemle insani ilişkilerde ortaya çıkan olumlu ve olumsuz durumları temsili yaşantılarla
gösterip bunların irdelenmesi sağlanırken bir yandan da eğlenerek öğrenme yoluyla öğretim sıkıcı olmaktan çıkarılır. Grupla öğretimde hem rol oynayanların hem de onları izleyenlerin birlikte öğrenmeleri gerçekleşmiş olur.

Rol oynama yöntemi, kişilik ve yetenek geliştirmeye, tutum ve davranışlar kazanmaya yönelik konularda ve özelikle dil ve diksiyon geliştirmede etkili bir yöntem olarak kullanılabilir. Olumlu davranışlar
gösteren iyi bir kişiliği temsil eden çocuk kendini onun yerine koyarak aynı erdemleri içselleştirir. Bu bakımdan dini alanda saygın kişilerin örnek davranışlarının ve kısa menkıbelerinin temsillerle canlandırılması, o yaşantılarda sergilenen erdemlerin öğrenilmesinde ve benimsenmesinde etkili olur. Çocuklar çevreyi gözleyerek, gördüklerini taklit etme, onlarla özdeşleşme yoluyla öğrenme eğiliminde
olduklarından bir rolü canlandırmaktan ve canlandırarak öğrenmekten keyif alırlar.

Örnek Olay İnceleme Metodu
Örnek olay incelemesi; belli bir konuyla ilgili olan gerçek veya hayali bir olayı tahlil ederek üzerinde değerlendirmeler yapılmasıdır. Konuyla doğrudan ilgili yaşanmış gerçek bir olay veya yaşanılabilir hayali
bir olay anlatılır. Sonra bu değerlendirmeler yapılarak fikirler geliştirilir ve farklı bakış açılarının kazandırdığı objektif yaklaşımla
olay üzerinde tartışma açılarak sebepsonuç ilişkileri bağlamında
sonuçlar çıkarılır. Bu yöntem, çocuğun, hayatta her zaman karşılaşılması muhtemel olan olaylar konusunda seçme, karar verme ve sonuç çıkarma yeteneklerini geliştirmesini sağlar.

Yaşanmış veya hikaye olarak anlatılan bir olayın ve odaklandığı ana fikrin öğretilecek konuyla doğrudan ilgili olması gerekir. Her olay aynı zamanda ondan çıkarılacak dersin zıddını da içerdiği için
incelemenin, dikkatlice ve akla gelebilecek bütün soruları cevaplayacak şekilde yapılması gerekir. Olayda geçen kahramanların durumu, onların davranışları, davranışlarının sebepleri bütünüyle öğreticidir.
Örnek olay incelemesi, anlatılan teorik bilgilerin uygulamada nasıl ortaya çıktığının somut bir göstergesidir. Belli inanç ve anlayışları yerleştirmek için Kur’anı Kerimde sıkça örnek olaylar anlatılarak bu olaylarda görülen sonuçların aynı sebeplerle tekrarlanacağına dikkat çekilmektedir.

Tartışma Metodu
Bu metot, öğrencilerin öğretmenin gözetiminde bir konu veya problem üzerinde gruplar halinde birbirleri ile tartışmak ve görüş alışverişinde bulunmak suretiyle sonuçlar çıkarmaları esasına dayanır. Bu yöntem çocuklara, farklı görüşleri dinleme, değerlendirme, onlardan dersler çıkarma ve kendi düşüncelerini başkalarının görüşleri ile test etme melekesi kazandırır. Bu kazanım, çocuğun uyumlu ve dengeli kişilik geliştirmesi, bilgiye objektif bir tutumla yönelme alışkanlığı edinmesi bakımından oldukça önemlidir.

Tartışma metodu, öğretmen merkezli sorucevap metodundan farklı olarak daha çok öğrencilerin kendi aralarında fikir alışverişi şeklindeki karşılıklı etkileşimleri olarak yürütülür. Bu metot, kesin bilgiyi
gerektiren ve tartışmasız sonuçları bulunan konularda değil, tek çözümü zorunlu kılmayan esnek ve farklı yaklaşımlara müsait olan konularda daha etkili kullanılır. Bu bakımdan dinin temel ilke ve kurallarında
değil ama dini duygu ve ahlâki kuralların öğretilmesinde tartışma metodu etkin ve kalıcı öğrenmeler sağlayan bir metot olarak kullanılabilir.

Doğruyu bulma ve gerçeğe ulaşma amacıyla uygun tarzda tartışma yapılması Kur’an’da Müslümanlara emredilmiştir.
“Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır, onlarla en güzel şekilde tartış“İslam dininde inceleyerek, düşünüp tartışarak ulaşılan bilginin, salt bir duyum ve geleneksel intikal yolu ile ulaşılan bilgiden değerli kabul edilir. Bu bakımdan din eğitiminde tartışma metodu özel öğretim metodu olarak da değerlendirilebilir.

Alıntı ile Cevapla