Tekil Mesaj gösterimi
Alt 27 Aralık 2013, 14:25   Mesaj No:8

Medineweb

Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:5
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:342
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: sakarya ilitam Hadis Tarihi 1-14. Haftalar

8. HAFTA
Metinle İlgili Çalışmalar
Metinle ilgili calışmalar genel olarak “toplama ve tasnif calışmaları” ile “anlama calışmaları” olmak
uzere iki temel başlık altında incelenebilir.

8.1.1. Toplama ve Tasnif Çalışmaları
Bu bolumu dort kısımda ele alabiliriz:

Her Konudan Hadis İhtiva Eden Eserler
Hicri 4. ve 5. asırda tasnif döneminin altın cağı sayılan 3. asırda yazılan eserlerin benzeri çalışmalar da
yapılmıştır. Söz konusu asırlarda her konudan hadis içeren İbn Hibban ve İbn Huzeyme’nin Sahîh’leri
önemli iki eser olarak zikredilebilir.

Sahîhu İbn Hibbân:
Daha çok Sahîhu İbn Hibbân olarak tanınan bu eserin tam ismi el-Müsnedü’s-sahîh ale’t-tekâsîm ve’lenvâ’dır.


Sahîhu İbn Huzeyme:
Tam isminden anlaşıldığı kadarıyla eser müellif Ebu Bekr Muhammed b. İshak b. Huzeyme’nin
(311/924) daha geniş bir kitabının muhtasarıdır. fıkıh konularına gore kitap ve bablara ayırmış, fıkhu’l-hadîs çalışması hüviyetini de taşımaktadır.

Diğer taraftan “her konudan hadis ihtiva eden eserler” arasında konuyu değil raviyi esas alarak telif
edilen hadis kitapları da bulunmaktadır. Bu türün örneklerinden birisi mu‘cem tarzı eserlerdir. Mu‘cem
hadisin ilk, yani sahabi ravisi yahut son yani müellifin hocası olan ravisi harf sırasına konularak, ismi altında
ondan gelen hadislerin toplandığı kitap demektir. Bu türde Taberani’nin meşhur üç mu‘cemi vardır.

Müstedrek; bir veya birkaç müellifin şartlarına uydukları halde kitaplarına almadıkları hadisleri
toplayarak meydana getirilen eserdir. Bu türde Darekutni'nin el-İlzâmât ve el-Hakim en-Nisaburi’nin el-
Müstedrek isimli eserleri vardır.

Mustahrec ise, bir kitaptaki hadislerin farklı senedlerle rivayetlerini bularak onlarla meydana getirilen
esere denir. Hadis tarihinde daha çok Buhari ve Muslim’in Sahîh’lerinin mustahrecleri yapılmıştır.

Muayyen Konularda Hadis İhtiva Eden Hadisler
Darekutni ve es-Sünen isimli eseri: Darekutni’ye, pek az kişiye nasip olan “emiru’l-mu’minin fi’l-hadis” payesi verilmiştir. Kıraat ve özellikle hadis konusunda çok sayıda eser telif etmiştir.
O, eserinde güvenilir olduğuna kanaat getirdiği hadislerden ziyade “illetli hadisleri bir araya getirmeye ve hadislerin
çeşitli isnad ve rivayetlerini birlikte vermeye” gayret etmiştir.
Bu yönüyle eser, mu‘allel4 hadisleri konu alan “ilel” türü içerisinde de sayılabilir. Cunku “Sunen
Kitapları”, yazarlarının nazarında amel edilen hadislerin açıklanması için yazılmıştır. Darekutni’nin Sünen’i
ise, Sunen’lerde geçen hadislerin illet ve kusurlarının ortaya konulması amacıyla telif edilmiştir.

Beyhaki’nin es-Sünenü’l-kübrâ’sı:

Muayyen Özellikte Hadisler İhtiva Eden Eserler
Sahîh, zayıf veya âlî gibi belirli bir özelliğe sahip olan hadislere ayrılan eserler bu kısma girer.
İbn Ebi Hatim’in Kitabü’lmerâsîl’i de bu başlık altında mutalaa edilebilecek bir kitaptır. Zira bu eserde senedleri mürsel/munkatı‘, dolayısıyla zayıf hadisler bulunmaktadır.

Muayyen Sayıda Hadisler İhtiva Eden Eserler
Bu donemde 40, 80 gibi belirli sayıda hadis ihtiva eden eserler de yazılmıştır.

Anlama Çalışmaları
İslam Tarihi’nde gelişen bütün ilimlerin gayesi esasen ilgili oldukları ayetlerle hadislerin daha iyi anlaşılmalarını sağlamaktır. Hicri 3. ve 4. asırlarda bu sahada yapılan çalışmaları iki başlık altında
toplamak mümkündür:

Hadîs Lügati Çalışmaları
Hadislerde anlaşılması zor olan, açıklamaya ihtiyaç gösteren ve, bir ıstılah olarak garîbü’l-hadîs denilen
bazı kelimeler vardır.
Hadis alimleri de eserlerinde kendilerine göre böyle olan kelimeleri açıklama lüzumunu hissetmişler ve konuya dair müstakil eserler kaleme almışlardır. Bu döneme ait Hamd b. Muhammed el-Hattabi’nin (388/998) Garîbü’l-hadîs isimli eseri önemli bir çalışmadır.

Şerh Çalışmaları
Bu donemde telif edilen hadis kitaplarında bazı müellifler, yer yer hadislerden anlaşılabilecek manaların bir kısmına, bazı hadislerin yorumlarına da yer vermişlerdir. Mesela Sahîh-i İbn Huzeyme’de bu duruma sıkça rastlamak mümkündür.
Hadis anlama çalışmalarında Hattabi’nin (388/998) önemli bir yeri vardır. O, tasnif dönemi eserlerinden olan Ebu
Davud’un Sünen’ine Me‘âlimü’s-Sünen adıyla daha sonra da Buhari’nin Sahîh’ine A‘lâmü’l-hadîs veya
İ‘lâmü’l-hadîs adıyla ilk şerh yazması sebebiyle kavramsal anlamda hadis şerhçiliğinin başlatıcı alimi
sayılmıştır.
Bir diğer önemli çalışma İbn Abdulber en-Nemeri’nin et-Temhîd’idir. Endülüslü muhaddis, münekkit,
edip, tarihci ve Maliki fakihi olan İbn Abdulberr’in (463/1071) et-Temhîd limâ fi’l-Muvatta’ mine’l-me‘ânî
ve’l-esânîd adlı eseri İmam Malik’in Muvatta’ının Yahya b. Yahya el-Leysi rivayetinde doğrudan Hz.
Peygamber’e nispet edilen hadisleri esas alarak esere yazmış olduğu şerhtir.

Şerh çalışmaları içinde, zahiren birbirine veya diğer delillere zıt görünen hadisleri ele alıp inceleyen,
onları izah etmeye çalışan eserleri de zikretmek gerekir. Bu sahada Tahavi’nin (321/933) Şerhu Me‘âni’lâsâr
ve Müşkilu’l-âsâr ile İbn Furek’in (406/1015) Muşkilu’l-hadîs ve beyânuh isimli eserleri vardır. Hanefi
mezhebi müntesibi Tahavi Şerhu Me‘âni’l-âsâr’da zahirde çelişik görünen fıkhi hadisleri çözüme
kavuşturmaya çalışmıştır.
İbn Furek’in Muşkilu’l-hadîs ve beyânuh adlı eserinde ise sadece ALLAH’ın sıfatlarına (Sıfâtullah
hadisleri) dair ve O’na, insana ait bazı organlar izafe eden hadislerin izahı yapılmıştır.

Sened Toplama Çalışmaları
Bu dönemde Buhari ve Muslim’in Sahîh’leri gibi bazı kitaplar üzerinde istihrâc, bazı hadisler üzerinde
ise turuk calışmaları yapılmıştır.
İstihrâc, kısaca, bir kitaptaki hadislerin farklı senedlerini bulup hadisleri bu senedleriyle yazarak yeni
bir kitap oluşturma demektir. Meydana gelen bu yeni kitaba mustahrec denir.
Turuk calışması ise, bir hadisin, bulunabildiği kadarıyla, bütün senedlerini bir kitapta toplama işidir.

Güvenilirlik Durumlarına Göre Rical Çalışmaları
Bunlar da üç kümede ele alınabilir:

Sika Râvîlerle İlgili Eserler

İbn Abdilberr'in el-İstî‘âb’ı: Iclî’nin Kitabü’s-sikât’ı: İbn Hibbân’ın Kitabü’s-sikât’ı:
Ebû Nuaym’ın Hilyetü’l-evliyâ’sı: Ebu Nuaym el-İsfahani’nin (430/1038) 800’e yakın zahid, abid ve sufileri tanıttığı eserinin adı Hilyetü’levliyâ ve tabakâtü’l-asfiyâ’dır.

Zayıf Râvîlerle İlgili Eserler
Kitâbü’l-mecrûhîn: el-Kâmil fi’d-du‘afâ:

Karma Râvîlerle İlgili Eserler
Sika ve zayıf ravileri birlikte ele alan eserler de kaleme alınmıştır:
İbn Ebî Hâtim ve eserleri: Takdimetu’l-ma‘rife: el-Cerh ve’t-ta‘dîl:bu eser meşhurdur.
Şehir tarihine, daha doğrusu o şehirde oturmuş veya yolu oraya uğramış ravilerin anlatıldığı eserlerin en kapsamlısı el-Hatibu’l-Bağdadi (o. 463) Târîhu Bağdâ’dıdır.

Güvenilirlik Dışındaki Durumlarına Göre Ricâl Çalışmaları
Bu şekildeki calışmaların urunleri de şu şekilde sınıflandırılabilir:

Lakab, Künye ve Nisbe Eserleri
Hadis tarihinde bir şahsı diğerinden ayırmak için, bu günkü hüviyet cüzdanı bilgileri gibi, başlıca beş
alem/ayırıcı-tanıtıcı kelime kullanılmıştır. Bunlar lakab, künye, isim, neseb ve nisbedir.
Lakab (c.elkab), özel ismin dışında, kişiyi övmek veya yermek icin ya da sadece kişide bulunan bir
hususiyeti ifade için bu kişiye verilen tanıtıcı isimdir.
Künye (c.kuna), Ebu Fulan, İbn Fulan, Ummu Fulan şeklinde, “eb: baba”, “ibn: oğul”, “umm: anne” gibi
kelimelerle başlayan alemlerdir. Künyeler daha çok ilk çocuğun ismine izafetle verilirler. Künye şeklinde
lakab ve özel isimler de vardır: Ebu Hureyre ve Ebu Bekr künyeleri gibi.
İsim (c.esma’), insana doğduğunda verilen özel addır.
Neseb (c.ensab), kişinin sırasıyla babasının veya annesinin, dedesinin, dedesinin babasının isimlerinin
yer aldığı soy zinciridir.
Nisbe (c.niseb) kişinin bağlı olduğu ülkeyi, kabileyi, mezhebi, vs.yi gösteren alemdir.

Yazılış ve okunuşları aynı olmakla beraber farklı kişileri gösteren isimlere/alemlere müttefik ve
müfterik denir. Buna el-Halil b. Ahmed ismi örnek verilebilir. Bu isimde altı kişi vardır.
Okunuş veya yazılış bakımlarından birbirine benzeyen isimlere mu’telif ve muhtelif denir. Ubeyde-
Abide ( عبیدة ), Ukayl-Akil ( عقیل ) isimleri buna örnek verilebilir.

Mübhem Şahıslarla İlgili Eserler
Sened ve metinlerde, ismi verilmeksizin sadece “fulan: falan”, “reculun: bir erkek”, “imreetun: bir
kadın” veya benzeri bir şekilde zikredilen şahısların kim olduğunu gostermek uzere mustakil eserler de
yazılmıştır:
Kitabu’l-esmâi’l-mübheme fi’l-enbâi’l-muhkeme, el-Hatibu’l-Bağdadi (o. 463) (thk. İzzuddin Ali es-
Seyyid), Kahire 1405/1984.
Alıntı ile Cevapla