Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28 Aralık 2013, 14:52   Mesaj No:7

Medineweb

Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:5
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:342
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: sakarya ilitam din psikolojisi 1-8 ünite özetleri

7.hafta


DİNİ TASAVVUR VE DÜŞÜNCE

1)Dini Tasavvur:

Tasavvur, beş duyu organıyla zihne alınan objelerin, kavramların ve olayların zihinde yeniden şekillendirilmesi ve canlandırılmasıdır.

Dini tasavvur, dini kavramların ve fenomenlerin ya da objelerin zihinde canlandırılması ve şekillendirilmesidir. Mesela Müslüman literatüründe var olana ALLAH, peygamber, cennet, cehennem, melek, şeytan ve ahiret gibi kavramların zihinde yeniden canlandırılması dini tasavvuru ifade etmektedir. Dini tasavvurların başında ALLAH tasavvuru gelmektedir.

2) Dini Düşünce:

Dini kavramlardan birisi (ALLAH, melek, cennet, cehennem vs.) anıldığında beyinde oluşan tasavvurunu düşünmeye denir.

3) Dini İrade, İlgi ve İstekler

a) Dini İrade: kişinin, dinin istekleri ve yasakları doğrultusunda davranışlarını ayarlama gücüdür. Yani dini irade, inananları bir taraftan dinin emirleri doğrultusunda davranışlarda bulunmaya iterken diğer taraftan dinin yasakladığı şeyler doğrultusunda yapılacak olan davranışları durdurmaya çalışır.

b) Dini İradede Kararsızlık ve Şüphe: fıtrat ile başlayan dini inanış ile irade küçüklükten ergenlik dönemine girildiğinde bazı karasızlıklar ve şüphelere girebilmektedir. Bunun doğmasında etkili olan faktörler şunlardır:

a) Bağımsızlık duygusunun uyanmasına bağlı olarak gelişen her türlü otoriteyi reddeden isyankâr eğilim,

b) Cinsel gelişimin hızlanması ve suçluluk duygusunun belirmesi; nefsanî arzuların dini ahlak kurallarına başkaldırması,

c) Hayatın boş, anlamsız ve mantıksızlığı düşüncesinin etkisi

d) Alınan dini eğitimin yetersizliği sebebiyle başarısız ve yetersiz bir dini sosyalleşmenin ortaya çıkması,

e) Gerçek hayatta karşılaşılan olaylar ve bazı bilimsel teorilerle dini inanç ve öğretiler arasında bir uzlaşmalık ya da çelişki görülmesi

f) Dindarların ve din görevlilerinin tasvip edilmeyen bazı tutum ve davranışları,

g) Dini konularla ilgili bilgi eksikliği ve rehbersizlikar eğilim,

c) Dini İlgi ve İstekler: Dindar bir kimsenin ne yaptığını ve ne yapmak istediğini öğrenmek ve davranışlarını anlamak için onun ilgileri, merakları ve istekleri bulunmaktadır.

4) Dini şuur:

Şuur, insanın içinde geçen ruhsal olaylar hakkında bilgi edinmesidir. Psikolojide insanın içinde geçen ruhsal olayların tümüne de şuur denilir.

Din veya ulûhiyet şuuru, din duygusunun daha yüksek ve olgun şeklidir.

Şuurun Değeri: Şuurun ilk derecesi basit ve ilkel bir şuur halidir. Şuurun bu derecesi ilkel kavimlerde de görülür.

Şuurun İkinci Derecesi: Medeni ve ileri toplumlarda terbiye ve öğretim faaliyetleri, toplumları çeşitli tesirleri (aile, arkadaş, çevre) çocukları çabuk yetiştirir, şuurun bulanık ve belirsiz hali kaybolarak ikinci derecesi başlar. Vücutla birlikte beyin de gelişir.

Ulûhiyet Şuuru: Şuurun üçüncü derecesi, en yüksek bir ulûhiyet duygusu halini almıştır. Şuurun bu derecesine ulaşan kimselerde ruh sükûneti, olgunluk görülür. Bu bir kemal derecesidir. “tadan bilir, tatmayan bilmez”. Çünkü ulûhiyet şuuru, en yüksek idealin şuurda yaşaması ve duyulmasıdır.

İslam âleminde ulûhiyet ve din şuurunu en iyi ifade edenlerden biri de, İmam Gazali’dir. Gazali, “ihya-ülulum”unda ‘aşk-ı ilahi’ adını verdiği ulûhiyet ve din şuuruna bağlanmayı ve Tanrı sevgisini şu suretle ifade eder.
Alıntı ile Cevapla