05 Ocak 2014, 19:17
|
Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 31551 Üyelik T.:
29 Eylül 2013 Arkadaşları:1 Cinsiyet:Erkek Memleket:İstanbul Mesaj:
34 Konular:
2 Beğenildi:0 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
| Kabuklarını Sakın Atmayın...
Prof. Dr. Uslu, evde sıkılan narın kabuklarının asla atılmaması gerektiğini de belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Gölgede veya 40-50 dereceyi geçmeyecek ortamlarda kurutarak, ufaladığımız nar kabuklarını serin bir yerde saklayalım.
Daha sonra 100 gram kaynamış suya, 2 gram nar kabuğu atarak, yaklaşık 10 dakika kaynatıp suyunu hemen her gün çay olarak tüketelim. Böylece başta kanser, kalp ve şeker hastalıkları olmak üzere pek çok hastalıktan kendimizi korumuş olacağız.
Hatta çay içmekten üşenirsek, kurutulmuş ve parçalanmış nar kabuklarını, kahve çekme makinelerinde toz haline getirip, bir çay ya da kahve kaşığı tozu salata, peynir gibi gıdalarla direk olarak ta tüketebiliriz.
Özellikle şeker hastaları beta hücrelerini artıracak bu tozu tüketmeye özel çaba göstermelidir. Genelde tüm meyvelerde olduğu gibi narın da en değerli yeri kabuğudur. Bir ilaç gibi içtiğimiz nar suyundan arta kalan kabukları da asla atmayalım ve başta kanser, şeker ve kalp olmak üzere hemen hemen tüm hastalıklardan korunalım.”
__________________
Ayetlerin kalbine;
Alemlerin Rabbine, sığınmak gerek...
“Gerçekten zorluklarla beraber, bir kolaylık vardır.” | İnşirâh, 6 |
| |