Alıntı:
bilinmez Üyemizden Alıntı
RABITA NEDİR ?
Rabıta,bir müridin, mürşid-i kamilinin ruhaniyetiyle beraber, suretini kalp gözünün önüne getirerek hayal etmesi ve kalbiyle ondan yardım istemesinden ibarettir. Çünkü mürşit,yetiştirme ,yardım etme,feyiz verme,kemale erdirme ve tebliğ duyurma da Efendiz in vekilidir. İşte bu mana Allah,için ve Allah uğrunda şeyhe karşı olan tam bir muhabbetten ibarettir. Zira Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Selem) bizimle Allah’u Teala arasında vasıta olduğu gibi,mürşit de bizimle efendimiz ( Sallallahu Aleyhi ve Selem) arasında vesiledir. Ve o bizi hak yola ve Allah-u Tealanın zikrine irşat edendir. Ona karşı olan bu sevgi vacip olan bir iştir. Çünkü ’’ Allah yolunda sevmek ve Allah yolunda buğzetmek vaciptir.’’ (Ruhu’l-Furkan, c. II, s. 64)
İkinci edep rabıta edebidir. Bunun kemale (en üstün derecesi) iki gözün arasında olan hayal hazinesi ile mürşidin ruhaniyetinin yüzüne hatta gözünün arasına bakmaktır. Zira orası feyiz kaynağıdır. Ondan sonra mürşide karşı kendini alçaltarak,son derece tevazu ilFe yalvarmak ve onu Mevla ile kendi arana vesile kılmak üzere ,mürşidinin ruhaniyetinin hayal hazinesine girip oradan kalbine ve derinliklerine yavaş yavaş indiğini düşünüp seninde peşinde yavaş yavaş oraya oraya aktığını ve indiğini hayal ederek ,şeyhini kendi nefsinden geçinceye kadar hayal gözünden kaybetmeyesin.
Zira kalbin derinliğine son yoktur ve seyr-i ilallah (Arşın üstüne kadar olan manevi yürüyüş) kalp den hasıl olur.. Eğer cemi vukuf (kalbin bütün yönelişleri) bu rabıtayla olsa , kalbin derinliklerine inmek daha süratli olur. (Ruhu’l-Furkan, c. II, s. 79)
“Rabıta bir müridin, mürşid-i kâmilinin ruhâniyetiyle beraber, suretini kalp gözünün önüne getirerek hayal etmesi ve kalbiyle ondan yardım istemesinden ibarettir. (Ruhu’l-furkan, c,II, s.64.)
İnabeden, rabıtadan gayrisi zelillik sayıldı. Kulu Allah’ın rızasına kavuşturmaya inabe, rabıta en büyük sebeptir. Başka sebepler aramak zelilliktir, gereksizdir, boşunadır. Mamud Ustaosmanoğlu Sohbetler Sayfa 336-Siraç Kitabevi, İstanbul-1995
MÜRŞİDİN ALLAHIN SIFATLARIYLA
SIFATLANMASI ŞİRKİ (ACIK BİR ŞİRK)
Üçüncü yol Müşahede (Allah Hazretlerini görür gibi olma) Makamına ulaşmış ve sıfatı zatla tahakkuk.( Allahu teala Hazretlerinin öz zatına ait sıfatların mahzarı,tecelli ettiği,parladığı bir yer haline gelmiş) olan bir şeyhe rabıta etmektir.Çünkü onu görmek Allahı hatırlamaktır. . (Ruhu’l-furkan, c,II, s.67.)
MAHMUT EFENDİNİN ŞEYHİNİ İLAHLAŞTIRMASI
Benim şeyhim ismi Abdullahdır.O bu alemde gavsı azam makamındadır. Ben bu cihanda ondan başkasını bilmem varımı cismimi,canımı ( her şeyimi ) ona feda ettim.sende her şeyini feda etki Hakka gidelim Cemali Ba kemale erelim. (Ruhu’l-furkan, c,II, s.86.) |
Bak sana rabıtayı anlatayım. Rabıta kısaca düşünmek demektir. Bağ kurmak demektir.
Rabıta ile şeyhine bağlanıyorsun... Kalben... Şeyhinin kalbi kendi şeyhine... Onunki kendi şeyhine... Bu Resulullaha kadar gidiyor... Şeyhine rabıta yaptığın anda, Resulullaha kadar uzanan bir bağ ile bağlanıyorsun... Aslında Resulullaha biat etmiş oluyorsun... Hudeybiyede de Peygamber efendimiz, Hz. Osmanın yerine kendi mübarek ellerini tutarak biat etmişti... Onların ellerinin üzerinde de Allahın eli vardı... Yani biat Allaha yapılmıştı...
Veysel Karani Medineye kadar gelip, peygamberimizi göremeden geri dönüp gidince, Peygamber efendimiz(sav) eve geldiğinde şunu demişti: ''Ya Ayşe... Veysel Karani mi geldi?
Evet cevabını alınca da, Ayşe annemizin gözlerinin içine bakarak, Veysel Karaniyi gören gözleri göreyim demişti...
Şeyhini düşünen birisi, onu(öğretmenini) düşünerek hal ve hareketlerinde ona benzemeye çalışan birisi(dolayısıyla o da Peygamber efendimize benzemeye çalıştığından), peygamberimizin izinden gitmiş olmuyor mu?
O şeyhiyle bu şekilde rabıta kurarken Allaha şirk koşmuş oluyor da; Ramazan da iftarda ne yiyeceğini düşünen, sevgilisini hayal eden, çocuğunu düşünen birisi şirkten kurtulmuş mu oluyor?