Cevap: Şehadete Giden Yol - İstanbul – 1434 Şehadete Giden Yol - İstanbul – 1434 / 2013- Part 4
İbn Kesîr hadis ilminde ciddî yeri olan bir ilim ehlidir. Muhaddislik vasfıyla naklettiği rivâyetlerde dikkatli olan bir tarihçidir. Onun el-Bidâye ve’n-Nihâye isimli eserini esas aldık. Elimizin yettiği ve kaynak olabileceği kanaatini taşıdığımız eserleri tarayarak bilgi tazeledik ve netleştirmeye, bir bütün halinde ve iyi bir akışla sunmaya çalıştık.
Bilgi verirken tarafsız olmayı tercih ettik demiyorum. Tarafsız olmayı da doğru bulmuyorum. Biz iman ettiğimiz, Allah yoluna, hak davaya gönül verdiğimiz gün tarafımızı seçtik. Hiçbir mü’min, bir tarafta hak bir tarafta batıl varken, bir tarafta doğru bir tarafta yanlış, bir tarafta adalet diğer tarafta zulüm varken tarafsız olamaz. Biz hep taraf olduk, hep tarafız.
Allah Rasûlü’nden ve yolundan tarafız. Onun yolunun yolcusuyuz. Bunun için de ehl-i sünnetiz. Hz Ali’den tarafız. Çünkü davasında haklı olduğuna inanıyoruz. Hz Hüseyin’den tarafız. Çünkü hem faziletine, hem de zulme uğradığına inanıyoruz.
Kerbelâ’da şehidliği hayata tercih edenlerden tarafız, çünkü samimiyetlerine, samimiyetlerini kanlarıyla Kerbelâ topraklarına yazdıklarına, tarihe miras bıraktıklarına inanıyoruz.
Yalnız “tarafsız değiliz” demek insafı kaybettik demek değildir. Her zaman ve durumda doğru olan, karşınızdaki insanların söz ve amellerini olduğu gibi aktarmak, sözlerini, fillerini kendileri nasıl söylediler, nasıl yaptılarsa öylece anlatmaktır. Onların hukukunu yerine getirdikten sonra bir ilim ehli kendi fikrini savunabilir ve değerlendirmelerini yapabilir.
Böyle yaparsanız hem taraflı hem de insaflı olabilirsiniz. İlmin bizden asıl istediği de budur. İlmî tarafsızlık denince de biz bunu anlıyoruz.
Mahkemede hâkim bile tarafsız değildir, olmamalıdır. O haktan yana olmak zorundadır. Eşit muamelede bulunmak, eşit söz ve savunma hakkı vermek tarafsızlık değil, adaletin gereğidir. Hâkim tarafsız değil âdil olmalıdır.
Hâkim hakkında söylediklerimiz ilim ehli için fazlasıyla geçerlidir. Fikrine katılmadığınız insanların fikirlerini de onların ağızlarından ve onların razı olacağı bir üslupla aktarmalısınız; söyleyeceğinizi bundan sonra söyleyebilirsiniz.
Böyle davranmak okuyuculara ve onların görüşlerine de değer verildiğini gösterir. Çünkü onlar sizden farklı değerlendirmeler yapabilir, sizin yakalayamadığınız bir inceliği yakalayabilir veya farklı bir bakış açısıyla yeni bir araştırmaya yönlenebilir. Ortaya farklı neticeler çıkarabilir.
Onun için anlatacağımızı taraflı fakat insaflı anlatmaya çalıştık. Haksız kabul ettiklerimizin söz ve davranışlarını aktarırken de kendi ifadeleri ve kendi tavırlarıyla aktardık.
Onun için anlatacağımızı taraflı fakat insaflı anlatmaya çalıştık. Haksız kabul ettiklerimizin söz ve davranışlarını aktarırken de kendi ifadeleri ve kendi tavırlarıyla aktardık.
Akıcılığı bozmamaya gayret ettik. Rivayet tekrarları yapmamaya özen gösterdik. Acı da olsa o atmosferi yaşamak ve yaşatmak istedik.
Hayra vesile olur, ibretler alınır, günümüzdeki iddialar daha iyi değerlendirilir, doğru ve yanlışlar daha iyi ayıklanır ve bu nevi acılar bir daha yaşanmaz arzu ve ümidiyle sizlerle paylaştık.
Sonuna bir değerlendirme ve ibretler bölümü ekledik. Elbette değerlendirmeler ve ibretler orada yazılanlarla sınırlı değildir. Sizin katkılarınıza açıktır.
Ulaşılan her ufuk, bir başka ufukların görülmesine vesile olur. Çıkılan her dağ, size başka dağlar, başka tepeler gösterir.
Nice engin ufuklara… Dr. Şerafeddin KALAY |