Cevap: Şehadete Giden Yol - İstanbul – 1434 Şehadete Giden Yol - İstanbul – 1434 / 2013- Part 8
Ancak Hz. Hüseyin(r.a) çok tedirgin olmuştu. Evden dışarı çıktı. Sanki ev dar gelmiş, dış dünyânın genişliği iç dünyâsını da genişletir diye ümit etmişti.
Onunla birlikte Abdullah da çıktı. “-Bu tanıdığımız Yezîd!” diyorlardı. “-Vallahi bu insandan ne hayırlı karar ne de dostluk ve insanlık gelir!”
Gece sessiz, sokaklar kimsesizdi. Gecenin nasıl bir fecirle aydınlanacağını, yeni günün güneşin nelerin üzerine doğacağını Allah bilirdi.
Gecenin serinliği ve sâkinliği zihinlerini durulttu, duygularını sâkinleştirdi, karar vermelerini kolaylaştırdı. Geri döndüler, sür'atle hazırlandılar. Gecenin evleri, sokakları, sahrâları ve dağları örten karanlığını, sessizliğini ve serinliğini dost edinerek Medîne’yi o gece terk ettiler. Abdullah’ın kardeşi Ca’fer ve hizmetinde bulunanlarla birlikte Hz Hüseyin’den önce yola çıktığı zikredilir.
Onlar Mekke’ye doğru yol alırken sabah olmuş, gün doğmuş, Medîne’de hareketlilik başlamıştı. İnsanlar Muâviye’nin(r.a) vefâtını öğrenmiş, Yezîd’e biâta çağırıldıklarını duymuş, Medîne Vâlîsi Velid’in yanına geliyor, Yezîd’e bağlılıklarını bildiriyor, biât ediyorlardı.
Hz Hüseyin ve Abdullah İbn Zübeyr(r.a) için kaldıkları eve adam gönderildi. Çok geçmeden gönderilenler eli boş geri döndüler. Hz Hüseyin de Abdullah da evde yoktu. Daha doğrusu her ikisi de Medîne’den ayrılmışlardı.
Onlar şimdi vâdiler arasından atalar yurdu Mekke’ye doğru hızla yol alıyorlardı… |