Cevap: Şehadete Giden Yol - İstanbul – 1434 Şehâdete Giden Yol - İstanbul 1434 / 2013 Bölüm-16
Yollarını kaybetseler de en azından geldikleri tarafı, yönü biliyorlardı. Güneydoğuya doğru gidiş, mektûb taşıyanı tanıdık topraklara götürür, sonra da kendisine yol seçerdi. Öyle de oldu.
Mektûbu taşıyan ve durumu bildiren kişi, Hz. Hüseyin’e ulaşmaya muvaffâk oldu. Ancak ondan gelen mektûb yola devamı, Irak topraklarına ulaşmayı, bu beldeye girmeyi, Kûfe ehli ile bir araya gelmeyi, onların durumu hakkında yeterli bilgi edinmeyi istiyordu.
Hz. Hüseyin Kûfe’nin durumunu yakından bilme niyetindeydi. Gözü ile görenden, basîretle durumu değerlendirenden güvenilir haber almak istiyordu. Onu çağıran dillerin söyledikleri sözler yürekten miydi, kararlılık dereceleri neydi, sayıları ne kadardı, aksini düşünenler de var mıydı, varsa oranları ne idi? Bunları bilmeye ihtiyâcı vardı. Çünkü Mekke’yi bırakıp Kûfe’ye yönelmek, harp bayrağı açmak, farklı bir diyârda güçlü bir cephe oluşturmaya adım atmak demekti. Bunun için ciddî bir hamle yapmak demekti.
Mektûbu alan Müslim, yeniden hareketlendi. Uçsuz bucaksız çöller, ufuklara yeni ufuklar ekleyen sahrâlar tükendi, bulunmayan yollar nice meşakkatlerle bulundu ve Kûfe’ye ulaşıldı... |