Cevap: Bediüzzaman'dan Sözler “Bir elmayı halk edecek (yaratacak), elbette dünyada bütün elmaları halk etmeye ve koca baharı icat etmeye muktedir (kudretli) olmak gerektir. Baharı icat etmeyen, bir elmayı icat edemez. Zira o elma, o tezgâhta dokunuyor. Bir elmayı icat eden, bir baharı icat edebilir. Bir elma bir ağacın, belki bir bahçenin, belki bir kâinatın misal-i musaggarıdır (küçük bir numunesidir). Hem sanat itibarıyla koca ağacın bütün tarih-i hayatını taşıyan elmanın çekirdeği itibarıyla öyle bir harika-i sanattır (sanat harikasıdır) ki, onu öylece icat eden, hiçbir şeyden aciz kalmaz.” “Küre-i arz (dünya) mağazasından me’kûlât (yiyecek) ve meşrubat (içecek) ve libas (elbise) ve sair ihtiyaçlarınızı temin ediyorsunuz. Parasız aldığınız bu malları “İlâhî hazine”den almayıp birer birer esbaba (sebeplere) yaptıracak olursanız, acaba bir nar tanesini ne kadar zamanlarda elde edip ne kadar pahalı alacaksınız? Çünkü o nar, bütün eşyayla alâkadardır. Az bir zamanda, az bir kıymetle husule gelmesi imkân haricidir. Ve aynı zamanda, ondaki ziynet, intizam (düzen), sanat, rayiha (koku), tat ve koku gibi lâtif şeylerden anlaşılıyor ki, o nar tanesi öyle bir Sani’in masnûudur (sanat eseridir) ki, icadında külfet (zorluk) ve mübaşeret yoktur” (Bediüzzaman Said Nursî, Hubab Risalesi, Mesnevi-i Nuriye). |