Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14 Mayıs 2014, 23:32   Mesaj No:2

Fatıma-i Zehra

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Fatıma-i Zehra isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 36712
Üyelik T.: 22 Aralık 2013
Arkadaşları:17
Cinsiyet:
Mesaj: 844
Konular: 67
Beğenildi:28
Beğendi:1
Takdirleri:60
Takdir Et:
Standart Cevap: Dürre bint-i Ebu Leheb (r.a.) Hayatı

Dürre bint-i Ebi Leheb


Dürre binti Ebû Leheb radıyallahu anha Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem efendimizin amca kızı…

Hak ve hakıkattan uzak, zulumat dolu şirk toplumu içerisinde, karanlık bir ortamda yetişmesine rağmen İslâm’ın ilk yıllarında Kur’an nuruna koşan bahtiyar bir hanım sahabi!…

Dikenler arasında yetişen bir gül!…

O, Mekke’li olup Kureyş kabilesine mensuptur. Hayatı boyunca Allah Rasulüne düşmanlık yapan bir evde doğup büyüdü. Babası ve annesi, İslâm’ın azılı düşmanı Ebu Leheb ile Ümmü Cemil’dir.

O,putperest ve müşrik bir ortamda yetişmesine, kendisi ve karısı aleyhinde müstakil bir sûre inen bir kimsenin kızı olmasına rağmen İslâm’ı daha ilk yıllarda Mekke’de iken kabul etti. O, dikenler arasında yetişen bir gül oldu.

Dürre (r.anha) ilk evliliğini Abdi Menaf oğulları kabilesinden Hâris ibni Âmir ibni Nevfel ile yaptı. Bu evlilikten, Ukbe, Velid ve Ebû Müslim adlı üç oğlu oldu. Kocası , Bedir’de müşrikler safında savaşırken öldürüldü. Bunu fırsat bildi ve Medine’ye hicret etti.

Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem efendimize beyat eden hanımlar arasında yer alan Dürre (r.anha) muhacir olarak Râfi ibni Mualla ez-Zürakî (r.a)’ın evinde misafir kaldı. Daha sonra Dıhye ibni Halîfe el-Kelbî (r.a) ile evlendi.

Dürre (r.anha) şefkat ve merhamet sahibi, yufka yürekli, hassas gönüllü bir hanımdı. Allah ve Rasülüne muhabbeti ve teslimiyeti tamdı. Fakirlere yemek yedirmeyi çok severdi. Bir defasında Züreyk’li kadınlar onun gönlünü incitecek bir harekette bulunmuşlardı. Onu babasından dolayı kınamışlardı. Ona şöyle söylemişlerdi:

“- Sen Aziz ve Celil olan Allah’ın, hakkında Tebbet suresini indirdiği, “Ebu Leheb’in eli kurusun, kurudu da” dediği bir adamın kızısın. Hicretin sana ne faydası var?” dediler.

Dürre (r.anha) akıllı, zeki , onurlu ve kendine güvenli bir hanımdı. Züreyk’li kadınların bu sözleri onu rahatsız etti.

Nesebinden dolayı kınamaları ve hicretinin makbul olmayacağına dair sözleri zihnini meşgul etti. Gönlünü ve zihnini tırmalayan bu vesveseden kurtulmak için Rasul-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem efendimize sormağa karar verdi.

Bir öğle sıcağında, kalbi buruk bir vaziyette Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem efendimizin huzuruna geldi. Kadınlar arasında geçen hadiseyi ve kendisine söylenen sözleri nakletti ve:

“-Ya Rasulallah! Kâfirler benden başka çocuk doğurmadı mı?” diye sitemkâr bir şekilde konuşmaya başladı.

İki Cihan Güneşi Efendimiz: “ O da ne söz!” buyurdu.

Dürre (r.anha) konuşmasına devam ederek:

“- Ya Rasulallah! Medine’li hanımlar anne ve babamdan dolayı bana eziyet veriyorlar. Onların müşrikliğini öne sürerek beni kınıyorlar. Bana İslâm düşmanının kızı nazarıyla bakıyorlar”dedi.

Rasul-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz müslüman hanımlarının bu şekildeki davranış ve tavırlarına çok üzüldü. Onun gönlünü almak ve bir yanlışı düzeltmek üzere Dürre (r.anha)’ya mescidin bir köşesini göstererek “buraya otur” buyurdu. Sonra cemaata öğle namazını kıldırdı. Peşinden minbere çıkıp şöyle bir hitabede bulundu:

“- Ey İnsanlar! Sizin nesebiniz var da benim yok mu? Bazı kimseler beni, niçin soyum ve akrabalarımdan dolayı incitiyorlar. Dürre benim amcamın kızıdır. Onun hakkında hiç kimse hayırdan başka bir şey söylemesin!Haberiniz olsun, kim benim soyumdan gelenleri ve akrabalarımı incitirse beni incitmiş olur. Kim de beni incitirse Allah’ı incitmiş olur. Diriler ölen yakınları yüzünden rahatsız edilmezler” buyurarak ikazlarda bulundu. ( Üsdü’l-gâbe, I , 1347; İsabe, VII, 634-635; Taberânî , Kebîr, XXIV , 257 )

Dürre (r.anha) şair ruhlu bir hanımdı. İlim meclislerini severdi. Sohbetlerinden istifade için Annelerimizi sık ziyaret ederdi. Hâne-i saadete de rahat girip çıkabilirdi.Başından geçen bir hatırasını şöyle nakleder:

Bir gün Hazreti Âişe radıyallahu anha annemizin yanında oturuyordum. Rasul-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem efendimiz yanımıza çıka geldi.

Abdest almak için su aradı. Âişe (r.anha) annemizle beraber su testisini getirmek için hemen kalktık. Ben elimi çabuk tuttum ve su testisini kapıp Rasul-i Ekrem'e (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdim. Bana doğru baktı ve: “ Sen benden ben de sendenim” buyurarak iltifatta bulundu. (Ahmed ibni Hanbel, Müsned, VI, 68, 431)

Dürre (r.anha) ilm sevdalısı bir hanımdı. Yeni şeyler öğrenmek için gayret ederdi. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem efendimizden bir kaç tane hadis-i şerif rivayet etmiştir. Bir tanesi şudur:

Dürre binti Ebi Leheb radıyallahu anha’dan:

Bir adam Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem minberde iken;

“-Ya Rasulallah! İnsanların en hayırlısı kimdir?” diye sordu.

Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu:

“- İnsanların en hayırlısı , Kur’an’ı çok okuyan, Allah’tan çok korkan, takva üzere hayat süren, iyiliği emreden, kötülükten sakındıran ve sıla-i rahmi çok yapandır” diye cevap verdi. (Ahmed ibni Hanbel, Müsned, VI, 432)

Dürre radıyallahu anha’nın nerede ve ne zaman vefat ettiği bilinmemektedir.

Allah ondan razı olsun.


Mustafa Eriş, Altınoluk Dergisi


Alıntı ile Cevapla