Tekil Mesaj gösterimi
Alt 24 Mayıs 2014, 12:52   Mesaj No:2

Medineweb

Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:5
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:342
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Namazın hastalık, yolculuk ve korku hallerinde kılınışı

Namazın Yolculukta Kılınması

Sefer (Yolculuk) Kavramı
Arapça’da “sefer” ve “müsâferet”, bir yerden başka bir yere gitmek, yolculuk
etmek, yolculuk gibi anlamlara gelir. Bir yerden başka bir yere giden kimseye
de “müsâfir” (yolcu) adı verilir. Fıkıh terimi olarak ise, sefer: “Oturulan
yerden kalkıp belli bir mesafeye gitmek veya özellikle ibadetler bakımından
bazı hükümlerin değişmesine sebep olacak kadar uzak bir yere gitmek”
şeklinde tanımlanır. Bu şekilde tanımlanan seferin karşıtı “ikâmet” ve
“hazar”, müsâfirin (yolcu) karşıtı ise mukîm ve hazarîdir. Hanefilere göre
yolculuk hükümleri, en az orta yürüyüşle üç günlük bir mesafeye gidecek
yolcular için sabit ve cari olur. “Orta yürüyüş”, karada, yaya yürüyüşü ve
kafile arasındaki deve yürüyüşüdür. Çok yavaş giden kağnı arabası ile çok
hızlı giden at’ın yürüyüşüne itibar edilmez. Denizlerde ise, bu mesafe
yelkenli gemilerin mutedil bir havada üç günde katettiği mesafedir.
Yolculukta gece gündüz yola aralıksız devam edilemez, yolculuk gündüzleri
yapılır, geceleri ise istirahat vakti kabul edilir. Gündüzleri de yola aralıksız
devam edilemez, istirahate de ihtiyaç vardır. Son dönem Hanefî fıkıh
bilginleri, bir günde yapılacak yolculuk süresini ortalama altı saat (üç günde
toplam on sekiz saat) olarak belirlemişlerdir. Buna göre, on sekiz saatlik bir
süre yolculuk yapan kimse, dinen “yolcu” sayılır ve yolculuk ruhsatlarından
istifade edebilir. Sefer süresinin hesaplanmasında, sadece gidiş veya dönüş
süresi dikkate alınır. Bu sebeple gidiş ve dönüş süreleri birleştirilerek amel
edilemez. Hanefî fıkıh bilginlerinden bir kısmı, bir yolcunun orta yürüyüşle
üç günde (ortalama on sekiz saatte) kat edebileceği mesafe’yi -yolun düz
veya engebeli olma durumuna göre- on beş, on sekiz ve yirmi bir fersah
olarak takdir etmişler ve bir kimsenin bu kadar fersahlık bir mesafeyi pek
kısa bir zamanda katetmiş olsa bile, o kimsenin dinen yolcu sayılıp seferilik
hükümlerinden yararlanabileceğini ileri sürmüşlerdir. Bir fersah, günümüz
ölçüleriyle 5544 metredir. Günümüzde ise, sabahtan öğlene kadar geçen altı
saatlik yolculuk süresinde orta yürüyüşle katedilebilecek mesafenin kilometre
olarak karşılığı şöyle tesbit edilmiştir: Bir saatte ortalama beş kilometrelik bir
mesafe katedilebildiği dikkate alınacak olursa, on sekiz saatte 90
kilometrelik yol katedilmiş olur.
Alıntı ile Cevapla