Alıntı:
BİR-i Üyemizden Alıntı
Çok teşekkür ederim.Bana rabıta esnasında yaşanılanları anlatabilir misiniz? Kişinin yüzünü karşımda düşündüğümde kendimi iyi hissetmek dışında neler yaşadığımda veyz aldığımdan emin olabilirim?Gözlerimi kapadığımda sürekli ışık vakumladığımı görüyorum zaten rabıtada fark ne?Nasıl anlayabilirim? |
Tam rabıta yapan kendi kalbini düşünürdü. (Veliler)
Kendine sıkıntı vermeden , namazda oturur gibi edeble otururlardı. Başını ve vücudunu biraz kalbe doğru eğerdi. Gözlerini kapatılardı. Çünkü göz kalbin kılavuzu gibidir. Göz ne ile meşgul olur ise kalb de onunla meşgul olur. bunun için duygu organlarının hiçbiri bir şey duymamalıdır. Dudaklar kapanır ve dil damağa değer ''Allah'' kelimesini hayali ile düşünerek o nurdan kuvvet alırlardı. Ayeti kerimede '' O'nun gibi hiçbir şey yoktur'' Hiç bir şeye benzemeyen bir zatın ismi olan '' Allah , Allah, Allah'' derlerdi. Söylerken hiç bir şey düşünmezlerdi.
Tesbihi alıp sağ elinin baş parmağı ile ''Allah Allah'' diyerek tesbih tanelerine dokunurlardı. Kalbine bir düşünce gelmemesi için uygun göreceği gibi çabuk ya da yavaş yavaş zikr ederlerdi.
Zikr günde en az beş bindir. Ramazanı şerifte on beş bin, diğer aylarda yedi bin, yapabiliyorsa on beş bin olurdu. Zikr bukadar anlatılabilir , yapınca anlaşılır. Ancak iyi yapmakla ve çok yapmakla olur. '' Ölüm gelmeden önce zikret. Çünkü kalbin temizliği zikr ile olur. Allah'ü Teala'nın zikrinden başka her ne olursa olsun, can çıkarmaktır'' sözü önemlidir.
Tasavvuf bilginlerinin mütehassısları '' Zikr etmekle kalb temizlenir. Zikr etmekle Allah'ın sevgisi elde edilir. Zikr etmekle iman kuvvetlenir. Zikr etmekle namaz kılmak hevesi artar. Zikr etmekle ahkamı İslamiye kolaylıkla yapılır. Zikr etmekle taklidcilikten kurtulup vicdaniliğe kavuşulur. Kur'anı Kerim'de '' Allah'ü Teala'yı çok zikr ediniz'' emri bunu göstermektedir.
Zikrin nasıl yapılacağı Muhammed Ma'sum hazretlerinin cild 2, 113 cü mektubunda yazılıdır. Bu mektubun tercümesi '' Kıyamet ve Ahiret'' kitabı 165. sayfada vardır.
Tasavvuf yolunda ilerlemek için önce tevbe , sonra istihare yapılırdı. Tevbe yapmak için kısaca
'' Ya Rabbi buluğum anından şimdiye kadar yaptığım günahlara pişman oldum. Şimdiden sonra da İnşaallahü Teala hiç günah işlememeye söz veriyorum'' denir. Günahlar ayrı ayrı sayılmaz, sonra gusl abdesti alınır. O gece istihareye niyet ettim, diyerek iki rekat namaz kılıp yatılırdı. Birinci rekatta Kafirun , ikinci rekatta İhlas suresi okunurdu. Hergün böyle zikr yaparlardı, Tevfik Hak Teala'dandır derlerdi.
Bundan sonra ki sorularınıza Muhsin Hocam cevap verecektir. Rabbim hakkınızda hayırlısını nasip etsin.