SIFAT TAMLAMASI Birşeyin nasıl olduğunu gösteren kelime sıfattır. Küçük, büyük, güzel gibi. Arapça’da bir ismi ya da varlığı sıfatlamak için önce o sıfatlanacak isim ya da varlık yazılır. Sonra yanına sıfat konur. Sıfatlanan yani vasfedilen, anlatılan kelimeye mevsûf denir. Zamirlerden ve özel isimlerden başka bütün isimler sıfat olabilir. Örnekler: قَلَمٌ كَبِيرٌ
büyük kalem
اَلْوَلَدُ الْكَبِيرُ
büyük çocuk
Bu terkibe sıfat tamlaması denir. * Mevsûf önce sıfat sonra gelir. Sıfat asla mevsûfun önüne geçemez. جَمِيلٌ
رَجُلٌ
güzel adam جَمِيلةٌ
بِنْتٌ güzel kız.
sıfat
(na't)
mevsûf
(men'ût)
sıfat
(na't)
mevsûf (men'ût) müzekker
müzekker
müennes
müennes F Arapça’da sıfat ve mevsûfa na't ve men'ût da denir. مُؤْمِنًا.
رَجُلاً
شَاهَدْتُ
Mü’min bir adam gördüm.
sıfat
mevsûf (meful)
fiil + fâil
* Sıfatlar her hususta daima mevsûfuna tâbidir. Yani şu dört hususta sıfat mevsûfuna uyar: 1- Marifelik- Nekrelık Mevsûf harfi tarifliyse sıfat da harf-i tarifli, mevsûf harf-i tarifsizse sıfat da harf-i tarifsiz yani nekre gelir: أَحْضَرْتُ الْكُرَةَ الْجَديِدَةَ.
Yeni topu getirdim.
يَلْعَبُ التِّلْميِذُ الْجَديِدُ كُرَةَ الْقَدَمِ.
Yeni öğrenci futbol oynuyor.
هَذِهِ نَظاَّرَةٌ جَميِلَةٌ.
Bu güzel bir gözlüktür.
أَنْتَ رَسَمْتَ صوُرَةً جَميِلَةً.
Sen iyi resim çizdin.
أَناَ قَرَأْتُ قِصَّةً عَرَبِيَّةً.
Ben Arapça bir hikaye okudum.
2- Müzekkerlik- Müenneslik Mevsûf müennes ise sıfat da müennes, mevsûf müzekker ise sıfat da müzekkerdir.
هَذاَ مَسْجِدٌ جَميِلٌ. Bu güzel bir mesciddir. عاَئِشَةُ طاَلِبَةٌ فيِ الْمَدْرَسَةِ الْمُتَوَسِّطَةِ. Aişe orta okulda öğrencidir. مُحَمَّدٌ طاَلِبٌ فيِ الْمَدْرَسَةِ الثاَّنَوِيَّةِ. Muhammed lisede öğrencidir. أَخيِ الْكَبيِرُ مُدَرِّسٌ فيِ الْمَدْرَسَةِ الْإِبْتِداَئِيَّةِ.
Abim (büyük kardeşim) ilk okulda öğretmendir.
تَسْكُنُ عاَئِلَةُ أَحْمَدَ فيِ بيْتٍ كَبيِرٍ ، وَهِيَ عاَئِلَةٌ نَشيِطَةٌ.
Ahmed’in ailesi büyük bir evde oturuyor ve o çalışkan bir ailedir