Tekil Mesaj gösterimi
Alt 08Haziran 2014, 10:43   Mesaj No:4

FECR

Kur'ân Kürsüsü

Medineweb Emekdarı
FECR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:FECR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 6340
Üyelik T.: 19 Ocak 2009
Arkadaşları:20
Cinsiyet:Erkek
Memleket:ANKARA
Yaş:56
Mesaj: 6.134
Konular: 555
Beğenildi:1087
Beğendi:252
Takdirleri:10770
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Şamanizmden Gelen Adetlerimiz

7-40 SAYISI


Eski Türk inanışına göre ruh fiziki bedenini 40 gün sonra terk etmektedir.Vefat edenin “40’ın çıkması” deyimi vardır.
Türk destanlarında 40 sayısı çok yer alır.Kırk kızlar hikayelerde epeyce yer alır.
Manas destanında olduğu gibi, Dede Korkut hikayelerinde 40 yiğitler görülmektedir.
Kırgız türeyiş efsanesinde de ,Sahan Hanın bir kızı ve otuz dokuz hizmetçisi ile kırk kız bir gölün kenarına giderek sudan gebe kalmışlardır.
Oğuz’un verdiği şölende , diktirdiği sırıkların boyu kırk kulaç uzunluğunda idi.Hikayelerde ve masallarda kırk gün kırk gece düğünler, kırk haramiler, kırk satır ve kırk katır çok geçer.
Bazı ejderhalar vardır ki onlar yenilmez ve ölmezler, ancak bunların tılsımları bozulursa ölürler.Bu gibi ejderhaların kırk günlük bir uyku zamanı vardır.İşte bu zamanda ejderhanın yanına gidilir, üzerinden kırk tane kıl kopartılır, ateşe atılarak yakılırsa ejderhalar ölür
40 sayısı da Totemcilik zamanından kalma bir inanıştır.
Semavi Dinler dahil tüm dinlerde 40 sembolizmasının görülmesi dinlerin evrim süreci konusunda bir fikir vermektedir.
İslamiyette ölümün ardından 40 gün geçtikten sonra Kur’an ve Mevlit okutma adetlerinin, Musa’nın Tanrının buyruklarını Tur dağında 40 gün 40 gecede almasının , eski Mısır’da Firavunun ölümünden kırk gün sonra cennete gidebilmek için bir boğa ile mücadele etmek zorunda kalmasının, Hıristiyanların Paskalyaya 40 gün oruç tutarak hazırlanmasının , Ayasofya kilisesinin zemin katında 40 sütunün ve kubbesinde de 40 penceresi olmasının kökeninde Şaman ve Totem geleneklerinin olması düşünülebilir.


8-MEZAR TAŞI


Şaman ayin sırasında yardımcı ruhlarını kullanmaktadır.Ölülerin,ailenin vefat etmiş büyüklerinin,eski Şamanların ruhlarının,ormanın,suyun ve yerin de yardımcı ruhlarının da Şaman’a yardım ettiği inanılır.Ölen büyüklerin ruhlarının çoğalması sonucu bu ruhların en kıdemlisinin ruhların başına geçeceğine ve bunun da diğerlerinin yardımı ile Şaman’a yol göstereceğine inanılır.
Kuş biçiminde düşünülen bu ruhlar Şaman’a, gökyüzüne yapacağı yolculukta yardımcı olmaktadır.
Toplumda ulu kabul edilen kimselerin ölümünden sonra ruhlarından medet ummak mezarları kutsamış ve bu yerler medet umulan yerler haline gelmiştir.
Günümüzde mezar, türbe,yatır ve benzeri yerlerin ziyareti ve bunlardan medet umulması da bu inanç sisteminin devamı olarak ortaya çıkmıştır.
Eski Türklerde mezarı gizleme geleneği yoktur, aksine özellikle büyüklerin özel mezarları yapılıp üzerine bir yapı(bark) yapılmış, barkın iç duvarları ölünün yaşarken katıldığı savaş sahnelerini gösteren resimlerle süslenmiştir.
Ayrıca mezarın veya mezar yapısının üstüne Balballar dikilmiş, sıradan kişilerin mezarlarına da belirli olması için tümsek biçimi verilmiştir.
Arap dünyasında mezar taşı yoktur.Ölünün toprakla bütünleşmesi ve zamanla içinde kaybolması istenir.
Kutsanması günahtır.
Mezarlara taş dikilmesi ve bu taşın sanat eseri haline getirilecek kadar süslenmesi İslam coğrafyasında sadece Anadolu’da görülmektedir.

DEVAM EDECEK
__________________
Selam Hidayete Tabi Olanlara
Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir
(Müslim)
Alıntı ile Cevapla