Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13 Temmuz 2014, 23:06   Mesaj No:7

Erkam Taylan

Medineweb Üyesi
Erkam Taylan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Erkam Taylan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 44761
Üyelik T.: 09 Temmuz 2014
Arkadaşları:0
Cinsiyet:Bay
Memleket:Van
Yaş:42
Mesaj: 94
Konular: 16
Beğenildi:26
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: TEVHİDİN ASLI,NEDiR VE ONA MUHALEFET EDENLERiN DURUMU..

Bırakın eğitim kurumlarını, câmilerde bile (istisnâlar dışında) tevhidden şirkten pek bahsedildiği olmaz. Olursa bile yasak savma bâbından ve fincancı katırları ürkütmemeye özen göstermek adına hakla bâtıl karıştırılarak veya hakkı ketmederek Abdesti bozan şeylerin üzerinde durduğu kadar insanlar tevhidi bozan konulara önem vermez. Halbuki insanların kurtuluşunun yolu, Kur'an kavramlarının tashihi, boşaltılan içlerinin yeniden Kur'anî değerlendirmelerle doldurulmasıdır. Özellikle de lâ ilâhe illâllah kavramının, yani tevhid ve şirk gibi temel kavramların düzeltilmesi gerçekleşmeden dünyamızın da âhiretimizin de kurtulması mümkün değildir.

Bütün şikâyet edilen olumsuzluklar, bu kavramların düzeltilmesine ve sağlam şekilde yaşanmasına bağlıdır. Filistin topraklarında siyonist yahûdiler başta olmak üzere, İslâm topraklarını işgal eden zâlim kâfirler silâhtan korkmuyor, zaten müslümanın elindeki silâhın pek korkutmaya yetecek önemi de yok. Ama onlar, eliyle (veya buna gücü yetmiyorsa) diliyle, kalemiyle kendilerini taşlayan mü'minin akîdesinden çekiniyor, korkuyor. Tevhid eri Allah'ın askerini, ölümden korkmayan canlı şehidi korkutup yıldıracak hiçbir silâhın mevcut olmadığı gibi; tevhid bilincine sahip insan da imanı oranında kâfirlerin korkulu rüyası olmaktadır.

Islah çalışmaları, ülkeyi kalkındırma planları en azından iki yüz senedir uygulanan batılı tarzdaki yaklaşımlarla iflas etmiştir. Şirk düzeninin ıslah edilmesi mümkün de değildir, doğru da olmaz. “Zulmedenler, hangi inkılâpla devrilip döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.” (26/Şuarâ, 227) Çözüm, câhiliyye düzenini devirip yerine saâdet asrının anlayışını yerleştirmektir. Aynen Peygamber'in yaptığı gibi. İnsanları sahih akîdeye, tevhidî bilince, Kur'ânî eğitime, inkılâbî çizgiye yönlendirmedikçe uğraş ve gayretler, delik kabı suyla doldurmaya benzeyecektir. Siz ne kadar (sadece fazilet, ahlâk ve benzeri özellikleri teşvik ederek) delik kabı doldurursanız, o, kısa zaman içinde boşalacaktır.
__________________
Özgürlük Akılların Kiradan kurtulması ile Başlar..
Alıntı ile Cevapla