nurşen35 Üyemizden Alıntı
 Kader dedik geçtik, aslında yaptıklarımıza çoğu zaman da isyan ettik. Bize iyi davranıldığında kabullendik ama bize yanlış yapıldığında çoğu zaman isyan seviyelerine sevk ettik kendimizi.
Bizim kader dediğimiz aslında bizim geçmişte yaşadıklarımız . Bunların olacağını biz önceden bilmiyoruz , geleceğimizi tayin etmek elimizde değil gibi görürüz. Kaderin aslı geleceğimizin bilinmesidir.
Bizim bundan sonra ne yapacağımız , nasıl olacağımız , nasıl yaşayacağımız bunların hepsinin Yüce Allah (cc) tarafından önceden bilinmesidir.
Bizim kader diye yorumladığımız şeyler aslında kendi yaşamış olduklarımız.
Kader bizim gelecekte yapacak olduklarımızın önceden bilinmesi ve bizim onu yaşadığımızda gerçekleşmesi olarak açıklanabilir.
Yine kader dediğin kendi yaptıkların ve gelecekte kendinin yapacağı işlerdir.
Gelecekte yapacak olduğumuz şeylerin istediğimiz gibi olmasını isteriz, bazen hayaller kurarız. İsteklerimizde ve hayallerimizde genellikle iyi ve güzel olanları isteriz. Bu da çoğu zaman gerçekleşmez.
Hayatta sıkıntılar , üzüntüler olmasaydı iyi ve güzel olan şeylere iyi ve güzel diyebilme şansımız olacak mıydı?
Bir şeye güzel ve iyi diyebilmek için onun mutlaka zıttı olması gereklidir.
Yaşantımızda herşey kötü olsa iyi ve güzel diye bir şey olmasaydı o zaman kötü diye bir kavram olacak mıydı?
Ya da tam tersi her şey iyi olsaydı, kötü diye bir şey olmasaydı iyi olanın farkında olabilecek miydik?
Senin kader diyerek karşı çıktığın , isyan ettiğin kendi yaptıklarının karşılığıdır.
Allah'ü Teala bizi elinde oyuncak olarak değil , aklı selim ve iradesi olan kullar olarak yaratmıştır. Yoksa haşa , çok Adil olduğunda şüphe bulunmayan Yüce Allah'ın '' Ben seni dünyaya gönderdim, şunları şunları yap sonra Cennetime veya Cehennemime gir'' dediğini ve O'nun belirlediği kadere mi, isyan ediyoruz.
Allah'ü Teala kötülük emretmez . Allah'ü Teala kulları için küfre razı olmaz , buyurulmaktadır. Allah'ü Teala '' sen şöyle ol , isyankar ol , ateist ol diye hiçbir kuluna emretmeyeceği için bunu dilemesi de Adil sıfatına da uygun olmaz.
Her insanın yapmış olduğu , işlemiş olduğu iyi ve kötü şeyler kendi iradesinin sonucudur.
Biz kendimiz için kendimize ne kadar şefkatliyiz ya da ne kadar şefkatli olabiliriz?
Kaderimiz tümüyle yaradanın elinde olsaydı, O bize bizden daha şefkatli olmayacak mıydı? Bunda bir şüphe olabilir mi peki....
Her kitap sonuçta yazılmıştır. Sayfalarını okumadıkça bir sonraki sayfada ne yazdığını bilemiyeceksin ama o kitap sonuçta yazılmıştır.
Sen de biliyorsun ki ! Elde ettiğin her şey senin kendi iradenin sonucunda yaptıklarının karşılığıdır.
Kaderi kendi tanımınla geçmişte yaşadıkların olarak görüyorsun. Geçmişe dönüp bunları düzeltmek mümkün değil , bunlarla beraberde yaşamak çözüm olmuyor.
İleride yaşayacağın kaderin ne olduğunu da bilmiyorsun iy mi, kötü mü, sen nasıl istersen o şekilde olur.
Madem ki! bilmiyorsun, göremiyorsun o zaman sen iyi olması için çaba sarfet, iyi olduğunu göreceksin. Bazen kötü şeyler, istenmeyen şeylerde olacak ki, iyi olanın farkında olbilesin. Sen çalıştın da karşılığını başkası mı aldı. Ne için çalıştın da faydasını ve zararını görmedin...
Alıntı ( F. Korkmaz) |