RE: TAİF...
RAHMET-İ YAĞMUR
7.8.2002/
Ötelerin ötesi var ya hani, “öteler âlemi” dedikleri
Bilinmezin akla muhal tasavvuruna bile alınamayan
Kavramda evhamları vehim diye yutturanlara inat
Kılavuzsuz kavranamayan o binlerce yıllık serüven
Umursamadan dünya emellerini uslanan üslubumuzla
Aşkın mayasıyla, karılmadan kurtulabilir mi insan?
Gönül güveyiliklerden sıyrılmadan vuslat olur mu?
Çözülmeden yürek ipleri gönül elbiselerinden
Zaman mekâna, mana mendiliyle el sallamaya görsün
Tul-i emelin teşbih takıları olur çer çöp ve saman
Vedud-u bade ile varışı vuslat olan o diyara
Vakti kuşanarak gayretle kıyam eylemektir zaman.
Azın çokla tekleşip vakit vadini tamamladığında
Işıkların yol aydınlığı amellerini artırmaya bak
Benlik dünyasının enlik sermayesinden payını alarak.
Ara, ardınca ağlayıp ta ağıdını yakan yarenlerini.
Yağmurun rahmet yazgısında yedi veren yeller
Nev baharların soluklarında yakutlarla süslenir
Yâr yangınlarında yananıp saflık külüne dönerken
Yarenler, yar ellerine yakarken yaslı sevdalarını
Can umut vakitlerinde nefesin soluklarında hazlanır
Selam un kavlen min rabbirrahim itminana erdirir
Yürek dillenirken ellerse tevhileşir dualarla nazlanır
Birle bütünleşip batarken enfüsinden ötelerin bağrına.
Kulluk iman ve akıl ferasetiyle silinir masivallah
Gözlerde sevgi şeenlerini ışıldatırken bir Allah
Yetmiş yıllık hasretin tövbe basamak larında
Bir’e beli derken nurlaşıyor bir olmakla Huvellah.
Varidatı sır yani
|