[GÖKCEN_AZRA]

bilinmez Üyemizden Alıntı

soru 6..inanmayanların olduğu topluma gelen bi Peygamberin e çok ne yaptığına şaşmışlardır kafirler,

a]mucizlereine

b] her biri yüz erkek kadar güçlü olmalarına

c]bir çok sahte ilahlık taslayanlara rağmen tek ilahın olduğunu söylemelerine ve insanları tek ilah olan Allah a davet etmelerine

d] Allah ın ete kemiğe bürünüp,onlar gibi göründüğüne.

4. Aralarından kendilerine bir uyarıcının gelmesine şaştılar ve kâfirler: Bu pek yalancı bir sihirbazdır!

5. Tanrıları, tek tanrı mı yaptı? Doğrusu bu tuhaf bir şeydir! dediler.

Kureyşliler, bu sözleriyle Hz. Muhammed’i tanımayıp inkar ediyorlardı. Hz. Peygamber Kelime-i Tevhidi tavsiye ettiği zaman müşrikler: “Tek tanrı bütün yaratıkları nasıl idare edebilir?” demişler ve Allah’ı birlemeye yanaşmamışlardı.


soru 7].azabı hak eden toplumlar bu azabı neyden dolayı hak etmişlerdir..

a]karemetlere inanmadıkları için

b]gavs,sadatlara inanmadıkları için

c..Peygamberlerin getirdiklerini ve peygamberleri yalanladıkları için

d]hiçbiri

14. Onların her biri gönderilen peygamberleri yalanladılar da bu yüzden (kendilerine) azabım hak oldu.


soru 8.]azabı hak edenler,azabın nasıl gelmesini istemişlerdir...

a]hesap gününden önce ve acele

b]ölünce kabirde

c]hiçbir zaman gelmemsini

d]uyurken

16. Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gününden önce ver, dediler.


Soru9]Toplumlara yapılan tebliğlerde,aşırılığa kaçan ve gerek geçmişte peygamberlere,gerek peygamberlerden sonraki tebliğcilere karşı inat edep onların sıkılmalarına sebeb olanlara karşı,ne yapılmalıdır...

a] bağırıp çağırmalı

b]sabredip,Allah ı çokça anıp[zikir] ve Allah ı yüceltmeli[tespih][davut as gibi]

c]hemen onlarla savaşmalı

d]onlara küsüp bi daha konuşmamalı

17. (Resûlüm!) Onların söylediklerine sabret, kulumuz Davud'u, o kuvvet sahibi zatı hatırla. O, hep Allah'a yönelirdi.


Soru10]Allah ı hakkıyla tespih eden Peygamberlere Allah neyi vermiştir..

a]mucizeleri

b]mana alemi denen uydurma bi alemde bilgi alıp görüşmeleri

c]Biz onun mülkünü kuvvetlendirmiş ve kendisine hikmet ve hakkı batıldan ayırt etme kabiliyeti vermiştik.

d]yetiş deyince her darlığa düşenin yardımına gelmek gibi bi ilahi tasarruf yetkisini

18. Biz, dağları onun emrine vermiştik.Akşam sabah onunla beraber tesbih ederlerdi.

19. Kuşları da toplu halde onun emri altına vermiştik. Hepsi de ona uyarak zikir ve tesbih ederlerdi.

20. Onun hükümranlığını kuvvetlendirmiş; ona hikmet ve güzel konuşma vermiştik.