Konu Başlıkları: Insanın sevgiye olan ihtiyacı
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16 Eylül 2014, 17:59   Mesaj No:1

GÖKCEN_AZRA

Medineweb Emekdarı
GÖKCEN_AZRA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:GÖKCEN_AZRA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 27691
Üyelik T.: 26 Nisan 2013
Arkadaşları:14
Cinsiyet:ANNE
Memleket:ARZ
Yaş:42
Mesaj: 2.423
Konular: 105
Beğenildi:98
Beğendi:4
Takdirleri:60
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Insanın sevgiye olan ihtiyacı

Insanın sevgiye olan ihtiyacı





Sevgi ve sevgi üzerine söylenen sözler her zaman insanın ilgisini çekmiş ve en çok hoşlandığı sözler olagelmiştir.

Sevgi;İnsanı bir şeye veya bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye
yönelten duygu diye tarif edilir.

İnsanı en güzel surette halkeden yüce Allah bu seçkin varlığa sevgi gibi güzel bir duyguyu da yaratılışla birlikte lutfetmiştir.

Yani Sevgi insan fıtratında var olan bir
duygudur.

Bu nedenle her insanın sevmeye ve sevilmeye ihtiyacı vardır.

Yüce
yaratıcı, kendi sevgisinin bir nevi tezahürü sayılan insandan sevgi odaklı bir hayat yaşamasını istemektedir.

Temelleri sevgi ve kardeşlik üzerine bina edilen ilk ideal İslam toplumu Medine de Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) tarafından kurulmuştur.

Mekke'den göç
edenlere kucak açan Medineli müslümanlar Kur'ân-ı Kerîm'de, "Onlar, hicret edip yanlarına gelenleri severler" (Haşr 59/9)
diye takdir edilir.

Bunların muhacirlere
yaptıkları yardımlar sebebiyle Kur'ân-ı Kerîm'de,
"ensar" (yardım
severler) diye anılmaları (Tevbe 9/100, 117)
ve bütün İslâm tarihi boyunca

sadece bu isimle ebedîleşmeleri,

İslâmda sevgi ve onun doğal bir sonucu olan

kardeşliğin önemine işaret eder.

Sevgili peygamberimiz, “İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız”
(Müslim,iman, 93;Tirmizi,sfatu’l-
Kıyame,56)
buyurarak birbirimizi sevmenin imanın bir parçası olduğuna

dikkatlerimizi çekmiştir

Dolayısıyla,Kur’an-ı Kerimin ve Rasulullah (sav) ın mesajlarına bakarak
çok
rahatlıkla İslam sevgi dinidir,
onun kurduğu toplum sevgi toplumu,
medeniyeti de
sevgi medeniyetidir diyebiliriz.

Yaşanan sıkıntıların çoğunun müsebbibinin insan olduğu bilinen bir gerçektir.

Sevgiyle düşünüp sevgiyle bakamayan insana her şey karanlık,
herkes sevimsizdir.

Sevgi fakiri insanların hayatları tatsızdır.
Sayıları her geçen gün artan bu tip
insanlarla dünyanın tadı da kaçmaktadır.
Yaşanabilir güzel bir dünya için,seven ve

sevilmeye layık insanlara ihtiyaç vardır.

Bu insanları yetiştirmek, huzur isteyen

insanlık âleminin en öncelikli hedefi olmak zorundadır.

İnsanlık muhtaç olduğu sevgiye İslam sayesinde kavuşmuştur.

Vahşette sınır
tanımayan insanlık İslam sayesinde medenileşmiştir.

Dünyaya yön veren ilim
adamları ve yazdıkları kitaplar, bıraktıkları eserler hep bu medeniyetin ürünleridir.

Bu güzel medeniyetin yetiştirdiği, kalbi sevgiyle dolu seçkinlerden biri de Mevlana Celaleddin-i Rumidir.

Onun sevgisi öylesine geniş, öylesine kapsamlıdır ki, isteyen

herkes bu sevgi denizinden nasibini almış, almaya da devam etmektedir.

Sevgi konusunda Hazreti Mevlâna’nın pek çok sözü vardır.
En çarpıcı olanlardan biri
şöyledir:

“Sevgiden acılıklar tatlılaşır,

Sevgiden bakırlar altın kesilir.

Sevgiden tortulu bulanık sular, arı duru su haline gelir,

Sevgiden dertler şifa bulur,

Sevgiden ölü dirilir,

Sevgiden padişahlar kul olur.” (Mesnevî, II, 1529-1531)

Sevginin önemi hususunda Mevlâna’nın fikirlerine ve çağrısına bütün insanlığın
ne kadar muhtaç olduğunu söylemeye gerek yoktur.

Bugün hem cinsleriyle olan bütün bağları koparıp kendi işini kendi elleriyle
zorlaştıran bir insanlıkla karşı karşıyayız.

Devletler ve milletler arasında yaşanan
düşmanlıklar,
toplumlar arası çatışmalar, saltanat kavgaları, yıkılan yuvalar,
dökülen
kanlar, heder edilen canlar, telef edilen mallar, kısacası yaşadığımız tüm sevimsiz tablolar sevgiden mahrum insanların
eserleri değimli dir?

Tüm bu sıkıntıların ilacı sevgidir.

Yani sevmek ve
sevilmektir.

Sevgi medeniyetinde yetişen sevgi erlerinden biri olan Yunus Emre

çağlar ötesinden insanlığa şöyle seslenir:
‘‘Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım,

sevelim sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz’’.

Maddenin esiri olan, kalbi taşlaşmış

günümüzün sevgi yoksunu insanının bu çağrıya kulak vermesi gerekiyor.

Sevgi, aynı duyguları paylaşmak ve aynı yöne bakmaktır.

Sevgi hayatın anlamıdır.

Sevgi eşyanın mahiyetini kavramaktır.

Sevgi, Rahmanın varlıklar âlemine en büyük
hediyesidir.

Dolayısıyla başta insan olmak üzere bütün varlıkların sevilmeye ihtiyacı

vardır.

Öncelikle yüce Allah sevilmeli.

Çünkü sayılamayacak kadar nimet verip yaşatan

O’dur.
Tüm varlıklar Onun sevgisiyle yaşayabilmekte, Onun sevgisiyle yaşama

sevincini tadabilmektedir.
O’nu seven her şeyi sever ve herkes tarafından sevilir.

Bu
gerçek Allah Rasülü (sav) tarafından şöyle dile getirilir:
"Allah bir kulunu sevince Cebrail'e: "Şüphesiz ki Allah filanı seviyor sen de onu
sev”, diye nida eder.
Cebrail de onu sever ve Cebrail gök sakinlerine:

"Şüphesiz ki Allah filanı seviyor, siz de onu sevin" diye nida eder.
Gök sakinleri de onu severler. Sonra o kişi yeryüzünde kabul görür ve itibar
sahibi olur” (Buhari, “Bed’u'l-halk” 6; Muvatta, “Şa’r” 5).

Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi GÖKCEN_AZRA 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Bir Cuma vakti Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler Allahın kulu_ 1 2101 06 Şubat 2015 19:12
akışına bırak...! Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler Mihrinaz 8 6916 20 Aralık 2014 00:11
Hayatın Gerçekleri!... Serbest Kürsü GÖKCEN_AZRA 14 9645 19 Aralık 2014 23:37
MUTLU KADIN OLAbilmek... Psikoloji mehmet akif2 3 2213 12 Aralık 2014 19:54
filistinli bakan! İslami Haberler GÖKCEN_AZRA 2 1947 10 Aralık 2014 23:41