Cevap: İbadetleri Faize Yatırmak/Ali Parlak
Aşıksan eğer, aşkınla alacak verecek işin olmamalı...
Leyla yemek dağıtmaktadır. Herkes kuyruğa geçmiştir. Mecnun da geçiverir kuyruğun sonuna... Yemeğini alan bir köşeye geçip karnını doyurmakla meşgul... Sıra Mecnun'a gelir.
Ama Leyla Mecnun'unun tabağına yemek koymaz. Kepçeyle Mecnun'un tabağına şöyle bir dokunur:
- Tık tık...
Mecnun sevinçten dört köşedir. Mecnun işte... Deli desen deli... Mecnun. Sorarlar:
- Ya hu herkesin tabağına yemek koyarken sana bir şey vermedi ki. Sen hava aldın... Bunun neyine sevinirsin?
Mecnun dört köşe:
- Ya bana da size verdiğinden mi verseydi? Ben farklıyım. Herkesin aldığından almam. Bana verilen o iki ''tık tık''ı kimseyle değişmem.
Aslında alınacak çok dersler var bu kıssa da...
Bir tanesini şöyle özetleyim:
Allah'ın bize verdiklerine bakıp, sevinip şükretmek gerek. Başkalarına verilenlere aldanmamak, onların elindekiler için iç geçirmemek gerek...
Bana da onlara verilenlerin aynısı verilseydi ne yapardım. Benim ki özel. Rabbim verdiyse ki O verdi.. Bu bana özel...
Deyip sevinmek gerek...
Aaaaahhh ah... Neyse...
__________________ Hay'dan gelir, Hu'ya gideriz. |