Cevap: ben kazandım,harcarım!
Zannedersem Allah rızkı her kuluna eşit indiriyor. Ama her kuluna eşit dağıtmıyor. Kimine çok kimine az... Her zengin bilsin ki, elindeki malda fakirin de rızkı var...
Bunu iyi tefekkür etmek lazım diye düşünüyorum.
Benim elimdeki kardeşiminkinden çoksa ''ölçü'' ne diyor ona bakmalı. Ölçü(Kur'an- Kerim) diyor ki, zekatını ver...
Sonuçta içinde yaşadığımız dünya ''imtihan dünyası''. Zengin ''MAL İLE'', fakir ''MALIN VERİLMEMESİ'' ile imtihan görüyor.
Fakirin sabrı ile, zenginin sadaka ve zekatı durumu eşitliyor. Yalnız sonuçta bir şey var ki o da ''ŞÜKÜR''dür. Her ikisinin de şükürden dilini ve gönlünü esirgememesi gerek...
Çünkü malı veren Allah'tır. Kimden alıp kime vereceğini bilemezsin. Bir zamanlar Karun'da mal benim, ben kazandım ben yerim demişti. Ha keza peygamber efendimiz zamanındaki Salebe de aynı akıbete uğramıştı. Kendisine gönderilen zekat memuruna, ''Peygamber haraç mı alıyor'' diye karşı çıkınca HELAK olmuştu.
Sonuçta hepimiz rüyadayız. Ölünce uyanacağız.
''İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar.'' (Hadisi Şerif)
Mal biriktiren uykudan uyandığında elinde avucunda bir şey göremeyecek. Yani öldüğü gün biriktirdiği malın değil, dağıttığı malın fayda verdiğini görecek.
Uzun lafın kısası, zenginin malının çokluğuna bakmayın. Elindeki mal onun için cehennem ateşi de olabilir, cehennemden kurtaran bir vesile de... Tercihini kendisi yapar. Biriktirip duruyor da zekatını sadakasını vermiyorsa, o tür mal onun için çok tehlikelidir. O tür bir cehennem ateşini kimse arzulamasın.
__________________ Hay'dan gelir, Hu'ya gideriz. |