Cevap: .. Sustum mu ?.. Alıntı: ali70 Üyemizden Alıntı
Şems ve Mevlana'nın daha tanışmadan önceki zaman birimidir. Şems birden fırlar ve Mevlana'nın bindiği atının yularını tutar. Yürekleri ok gibi delen bir bakışı vardır. Şems ile Mevlana arasında şöyle bir konuşma geçer: Şems sorar:
Söyle bana... Allah Resulü Hz. Muhammed(sav) mi daha büyüktür yoksa Beyazıt Bestami mi? Mevlana irkilir, cevap verir:
O nasıl soru öyle? Tabi ki Hz. Muhammed(sav) daha büyüktür. Şems tekrar sorar:
İyi ama... Beyazıt Bestami diyor ki, kendimi tenzih ederim... Sonra da diyor ki, Rabbim Seni hakkıyla hem tanıdım ve hem de bildim...
Hz. Muhammed(sav) de diyor ki, Allah'ım Seni tenzih ederim... Sonra da diyor ki, Allah'ım Seni hakkıyla tanıyamadım ve Seni hakkıyla bilemedim...
Buna ne dersin? Mevlana cevap verir:
Beyazıt Bestami'nin kabı küçüktü. Doldu taştı...
Hz. Muhammed'in(sav) kabı o kadar büyüktü ki, deryaları aldı da dolmadı... Sonra, Mevlana atından indi ve iki gönül sultanı kucaklaştı. Tıpkı iki deryanın birbirine kavuşması gibi... | efendimiz sav yuce allahi hakkiyla taniyamadigini soyluyor o derse dogrudur sav burada aciz bir kul oldugunu aslinda tek ilahimiz rabbimiz oldugunu isaret ediyor yuce rabbimin nimstlerini saymak mumkun mu
__________________
Vakit namazinizi kildiniz mi? Ebu Hüreyre'den (r.a.) rivayetle: Mü'minin durumu yeşil ekin gibidir. Rüzgar ne taraftan gelse onu eğer. Rüzgar durduğunda doğrulur. Mü'min de böyledir. O da bela ve musibetlerle eğrilir. Kafirin durumu ise çam ağacı gibidir. Allah dilediği zaman sert ve dik durur. ][Bela ve musibetlere uğramaz. |